Saçlarını biraz karıştırıp düzeltti ve sıkıca bağladı arabanın durmasıyla derin bir iç geçirdi. "Sonunda" diye fısıldadı babasının geldik demesiyle külüstür arabadan inmesi bir olmuştu. Bagajdan düz kahverengi bavulunu aldı ve arkasına bakmadan yürümeye başladı. "Gelmemizi istemediğine emin misin maria" "evet" diye kestirip attı ailesine özellikle de annesine ona yaptıkları için çok kızgındı ve hep öyle olacaktı. Yüksek ve demirden gül motiflerinden oluşmuş kapıyı zar zor itip bahçeye girdi binaya uzanan taş yol dışında heryer yeşillikti ağaçlar çiçekler ve birkaç piknik masası etrafta oldukça düzenli ve simetrik duruyordu küçük bir süs havuzu bile vardı havuzun içindeki meleğin elinden dökülen su biraz etrafııslatıyordu.
Etrafa hayranlıkla bakınırken bir anda kendini yerde bulmuştu. Küçük bir çığlık attı ve dizine baktı kanıyordu. "düştün mü? Sana yardım ediyim " tepesinden gelen ince sesle yukarıya doğru baktı. Hayır düşmedim sadece soğuk ve pis yerlerde yatıp dizimi kanatmak hoşuma gidiyor diye düşündü. Bu düşünce onu güldürsede yapması gerekeni yaptı ve kibarca gülümseyip ona uzanan eli tutup kalktı. "Acımış olmalı iyi misin?" "Ah hayır iyiyim sadece ayağım takıldı düşüverdim işte" "sen yeni kız olmalısın, adın neydi martina mı? ben rahiba elsa" elini mariya doğru uzattı "maria" diye düzeltti ve kızın elini sıktı. Üstünü başınu düzeltip yürümeye devam etti sonunda kapıya geldiğinde buranın ne kadar asil bir yer olduğunu anlamaya başlamıştı.
Siyah demir kapının üstündeki gümüş çanı çaldığında çıkan ses onu korkutmaya yetmişti ve kapının iki yanında duran melek heykelleri de bir o kadar iç ürperticiydi. Kapı açıldığında dikkatini kapıyı açan kadına çevirdi. Baş rahibe olduğu belliydi o kadar güzeldi ki hatta fazla fazla güzeldi. Yüzü bir meleğinki gibiydi üzerindeki kıyafet oldukça şık görünüyordu sanki herkes aynısını giymiyormuş gibi onda daha müthiş duruyordu. Hatta bir an için o elbisenin altında neler olabileceğini düşünme hatasını bile yapmıştı. Kadının pürüzsüz sesiyle sapık hayallerinden kurtulabilmişti. "Yeni evine hoşgeldin maria ben müdüre ve baş rahibe Jessica" ellerini yana doğru açtı ve içeriyi görmesi için bir iki adım geriledi. Altın rengi mermer yerler tablolarla kaplı duvarlar tam karşısındaki altın korkuluklu uzun ve geniş merdiven hatta bahçedekinin aynısı süs havuzu antreyi tamamlıyordu. Maria şaşkınlık ve hayranlıkla gözlerini kırpıştırdı o kadar zengin gözüküyordu ki saray gibiydi. Burada geçmişini saklamak daha kolay olacaktı. Temiz ve yeni bir hayat için umutluydu burada olmasının tek sebebi buydu belkide kocaman ve sıcacık gülümsemesini yüzüne yerleştirdi ve büyük kapıdan içeriye bir adım attı ve kendi kendine fısıldadı "Yeni evine hoşgeldin maria"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEK GÜNAH
RomanceBeyaz ve siyah kadar farklılardı biri dokunulmamış bir bedene diğeri dokunulmadık yeri kalmış bir bedene sahipti bir rahibe ve bir faişenin bedenlerine hapsolmuş iki kalp ve iki ruh tek bir günah... "imkansız nedir bilir misin ?" dedi kadın sigaras...
