2•

58 11 38
                                    

Yağmurdan ıslanmış saçları, yüzüne yapışmıştı. Öfkeyle bu yağmurun altında tek bir kişiyi arıyordu, eski erkek arkadaşını.

Rastlaştığı yabancıyı arkadan eski sevgilisine benzetse de, yüz yüze geldiklerinde ondan çok daha yakışıklı olduğunu görmüştü.
Gitmek için yeltendiğinde onu bırakmamış, üstüne ismini de sormuştu. Ancak ismini söyledikten sonra kendisininde sorması üzerine cevapsız kalmıştı.

"Bu küstah bir hareketti." dedi Maise, bileğini ovuştururken.
"Hatta sadece bu da değil, bileğimi sıkmanda küstahça!"

Eren, gözlerini devirmişti.
"Hâla yerinde, koparmadım ya?"

"Sen gerçekten...her neyse, adını da artık öğrenmek istemiyorum zaten."

"Buralarda ninjutsuyla ilgilenen birilerinin bulunduğu bir yer olduğunu duydum. Biliyor olabilir misin?"

"Ninjutsu mu? Dövüşle mi ilgileniyorsun?"
Maise, Eren'in vücudunu biraz süzdüğünde hak vermişti.
Mutlaka bir sporla ilgilendiği belliydi zaten.
"Hayır bilmiyorum, ancak sürekli kavga dövüşün olduğu bir yer hakkında bir fikrim var. Yani... dövüş sporuyla ilgileniyorsan, dövüşürsünde herhalde?"

"Neresi?" diye sordu Eren, yüzünde mimik oynamıyordu.
"Bana söyleyebilir misin?"

"Pekâla...sanırım 12.cadde üzerinden üçüncü sol yapıyordun. O tarz yerlerle pek alakam yoktur."

Eren, kaşlarını kaldırdı.
"Ama buralarda geziyorsun?"

"Birini arıyordum! yoksa buralarda gezecek birisi değilim, her neyse..." gözlerini kaçırdı." Artık gitsem iyi olacak."

"Evet, ben de."
Eren, Maise'ye hafif omuz atarak yavaş adımlarla yürümeye başladı.

"Ne adam ama..." diye mırıldandı Maise, omzunu hafifçe ovuşturarak.

"Maise! Hayatım, buralarda ne işin var?"

Maise, karşısından gelen eski sevgilisine baktı.
"Eminim çok sevinmişsindir beni gördüğüne!"

"Maise, çok sinirli gözüküyorsun."

"Evin kirasını geciktirdiğine inanamıyorum! Sana ev sahibine vermen için verdiğin parayı ne yaptın?!"

"Ah o mu?" elini başının arkasına atmıştı." kumarda kaybettim. Eğer kazansaydım iki aylık ödeyecektim ama!"

"Ama kaybettin budala! Bana borçlusun! borcumu istiyorum, hemen!"

"Maise, beni sinirlendirmek istemezsin değil mi?" dedi ve sinsice gülümsedi." Hem eminim üzerinde şuan da para vardır, neden bana vermiyorsun? Eğer bana verirsen ben de onu ikiye katlarım ve-"

"Hayır, paramı almaya geldim sadece! Sana bundan sonra zırnık koklatırım mı sanıyorsun? Ayrıldık, bitti. Paramı ver ve bir daha karşıma çıkma."

"Seni uyarmadığımı söyleyemezsin, Maise..."
Maise'nin çantasına asılıp omzundan aldı.
"Bakalım neredeymiş bu paralar!"

"Hey, Hey, George bırak! Kahretsin, çantamı bana geri ver seni lanet herif! George!"

böyle olacağını bildiği için Maise yanına zaten para almadan gelmişti.

"Param yok, George! Çantamı geri ver bana!"

George, içinde cüzdan bile olmayan parasız çantayı fırlattı.
"Kahretsin!"
Maise'ye döndü.
"Parayı evde bıraktın, öyle değil mi?!"

"Uzak dur benden!"

"Maise...maise...Maise...paranın olmaması çok üzücü, eğer olsaydı ortaya koymak zorunda olacağım şey sen olmayacaktın."

"Saçmalıyorsun! Senin aptal kumarının bir parçası olmayacağım."

"O zaman parayı getirseydin!" diyerek Maise'nin bileğine yapışmıştı." Zorlamada gel!"

"Bırak beni!"

"Hadi-"

"Sanırım sana bırakmanı söyledi."

Maise, endişe ve korkunun verdiği ifadeyle kendisini savunan kişiye baktı.
Az evvel ki deli manyak çocuk değil miydi bu?

"Bak dostum, sen bu işe karışmasan eminim daha iyi olacak-"
Eren, George'un bileğini ters döndürerek canını acıttı.
"ARGH! Hay Lanet, siktir! Bırak elimi, sana diyorum bileğimi bırak orospu ço-!"
Diğer eliyle Eren'e yumruk atacakken bu sefer Eren yumruğunu sıkıca yakalamıştı ve kemiklerine baskı yaparak bu sefer iki elini de avuçları arasında esir alıp pres yapmıştı.

"Ellerim acıyor, insan mısın sen?! Ellerimi bırak! Lanet olsun!"

Bir hareket yaptığında, sadece kemik sesi duyuldu.
Maise'nin gözleri irice açılırken, George acı dolu bir sesle bağırmıştı.

"Onun ellerini mi kırdın?!" diye sordu Maise şaşkınlık ve endişeyle.

Eren, George'u bırakıp yere itti ve böylece popo üstü yapışmış oldu.
"Şanslıydı diyelim."

"Ellerinin kırılması senin için şansı ifade ediyorsa, daha ne kadar ileri gidebilirdin ki?!"

Eren'in yüzünde sadist bir gülümseme oluştu ve sonunda gözlerini George'dan çekip Maise'ye dikti.
"Bilmek istemezsin."

Maise, afallamıştı.

"Bu tarz işlere karışmam, ancak o kadar çok bağırıyordun ki kulağımın kanamasından korktum. Kiranı mı vermiyordu?"

"Evet..."

"Hey, sen."
Ayağıyla, yerde bileklerine bakan George'u dürtmüştü.
"Beni tekrar görmek istemiyorsan yarına kadar bu kıza parayı versen iyi olur. Aksi takdirde kırılan tek yerin ellerin olmayacak, boyunda kırabilirim." sırıttı." Üstelik bunda çokta iyiyim."

"Adi! Nngh..."
Başını eğdi.
"Yarın getireceğim, kahretsin! Yeter ki bir daha ikinizi de görmeyeyim!"

"Aman Tanrım..." diye mırıldandı Maise.
Bu cidden eski sevgilisi olan George muydu?
Onu daha evvel hiç böyle pısırık görmemişti.

"İyi o hâlde."
Ellerini cebine sokarak Maise'ye döndü.
"Sinüzit olma gibi planın yoksa eve gitsen iyi olur."

"Ah..." Maise ellerini saçlarına attı." E-evet...sanırım."

Eren, düşünceli bir şekilde kızın yüzüne baktıktan sonra başını çevirdi.
"Umarım bir daha karşılaşmayız."

"Evet görüşür- bekle bir dakika! Ne?"

Eren, arkasını dönüp ilerlemeye başlamıştı bile.

"Genelde görüşürüz denmez mi..." diye mırıldandı Maise.

"Ah..."

Yerdeki George'a baktı.
"Onu duydun, paramı ya yarın getir ya da...bilmiyorum boynunu falan kırar işte."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 16, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

you drew stars around my scars.||Yeager.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin