Gölge avcısı tam karşımızdaydı
Ben "kaçın!" Diye bağırdım
Yaratık, hakan'ın bacağına vurup Hakan'ı yere düşürdü ve gölgesini çekmeye başladı
Yaratık, hakan'ın gölgesini çekip uzaklaştı. Ben Hakan'ı yerden kaldırıp arkama aldım. Pantolonumun cebinden bıçağı çıkardım ve gölgenin üstüne yürümeye başladım.
Hakan ve deniz de bana katıldı. Gölge bana doğru koşmaya başladı. Ben yana çekildim. Deniz, yaratığa yumruk atıp yere düşürdü. Ben yaratığın üstüne çıkıp bıçağı kalbine sapladım
Ayağa kalktım ve Yaratık bir duman gibi dağıldı
"Hadi Kütüphaneye gidelim"
Sabah hepimiz telefonlara baktık ama şarjımız çoktan bitmişti
"Artık her şeyi öğrenme zamanı" dedim.
"Neyin" diyip bana baktı hakan "yaratığın yuvasına girme zamanı"Bodruma inmeye başladık
Mavi kapıya kapıya yaklaşıp kapıyı açtım. İçeride aşağı inen bir merdiven vardı
Aşağı indik
Aşağıda bir laboratuvar ile karşılaştık. Her yer cam parçalarıydı
Sağımıza baktık yaratık uyuyorduKarakterlerimiz orda saatler geçirdiler ve saattin farkına varmadılar
Yüksek bir ses geldi. Selin çığlık attı, yaratık uyanmıştı. Selin korkudan yere çöktü yaratık onun gölgesini alıp kötü ikizini yarattı.
Ben Selin'i yerden kaldırdım hızlıca kaçmaya başladık ama gölge bizi takip ediyordu. Selin'in ayağa ve yere düştü. Gölge, elinde ki cam parçasını selin'in kalbine sapladı biz donup kaldık. Selin kan kustu ve son nefesini verdi. Ben gölgenin üstüne koşup bıçağı kafasına sapladım
"İT GEBER!" Bağırarak bıçağı defalarca kafasına sapladım. Gölge dağılınca ağlayarak selin'in cesedinin yanına gidip ona sarıldım
"Selin uyan UYAN!"