My Star / Taekook

-2-

Okula gittiğimde sınıfımı bulup yerime oturdum her zaman yaptığım gibi başıma sıraya koyup uyumaya başladım artık her ne olacaksa hiçbiri sikimde değildi. Üç gün sonra, herşey zaten son bulacak ve ben de siktir olup gideceğim belki orda mutlu olabilirim, bi intihar mektubu yazmaya başlasam iyi olcak ama kime vereceğim amk onu bile bilmiyorum hiç bir şey bilmiyorum. Bunları düşünürken uyuyakalmış olmam gerek ki yüzüme vuran güneş yüzünden kafamı diğer tarafa çevirdigimde, o ordaydı. Jeon Jungkook gözlerimi hafif aralayarak gördüğüm güzel beyaz teni onu öpmek istememi arzuluyordu bir kaç adım geri gidip muhtemelen kendi ceketiyle üzerimi örttü. Gözlerim yavaş yavaş tekrar kapanırken ellerini pantalonunun cebine sokmuş çıkardığı bilekliği bileğime taktığında, uyanmıştım. Daha sonra sınıftan hızlı adımlarla çıktı nereye gittiğini bilmesemde, peşinden kostum. Terasta oturmuş gülümsüyordu."Hey jeon Jungkook!" Ona doğru adımlayıp tam önünde durdum. Gülümsemesi solmamıştı, fakat ben ciddiydim. Uzun bir süre sessizlik oldu dayanamayıp bileğimi göstererek " neden verdin?" Diye sordum "yakışmış" diyip bileğimi tuttu ve kendi bileğini göstererek " çok güzeller değil mi?" Dedi. Napmaya çalıştığını anlamadığımı anlamış olacak ki gene konuşdu " bilmiyorum belki,tahammül'ün bile yoktur bana ama Taehyung okula ilk geldiğimden beri sende bir şey var sanki..." diyip sustu. Devamını getirmesini bekledim gözlerimin içine bakıp tekrar konuştu " sanki her zerrem seni istiyor" dediği cümleyi algılamaya çalışırken dalga falan geçtiğini düşünüp, bilekliği çıkarıp yere bıraktım bir anda, gülümsemesı soldu " Taehyung, bu bileklik sana ait.."
"Şu siktiğimin bilekliğini görmek istemiyorum, al onu bana ait bir şey varsa ,bu bileklik olucak son sey" konuşmamı bitirip merdivenlerden hızla indim okuldan çıkış saati çoktan geçmişti Jungkookla konuşurken zamanın nasıl geçtiğini fark etmemiştim.
Normalde otobüsle gidiyordum, ama onu da çoktan kaçırmıştım. Eve kadar yürüdüm. Çantamdan çıkardığım anahtarı kapı deliğine sokup ardına kadar açılan kapının önünde dondum gördüğüm iğrenç görüntüyle kanımında donduğunu her hücreme kadar hissettim. Eve girdiğimde elinde yarısına kadar kan olmuş bir bıçak, ve yerde en az 10 kere bıçaklanmış ölü yatan bir ceset beklemiyordum. Korkuyla kendimi dışarıya attım ardımdan bana bağıran iğrenç varlığı duymazdan gelerek, karakola koştum. İfade verip geceyi dışarıda geçirdim. İfadeyi vermemle çoktan eve gitmişler ve babamı tutuklamışlardı kendini temize çıkarmaya çalışsada, başaramamıştı. 12 yıllık ağırlaştırılmıs hapis cezasına çarptırılmıstı. Zaten boktan giden bir hayatım yokmuş gibi bugünde dışarıda sabahlamak zorunda kalacaktım..

•°•°☆°•°•

Kim