✨ 11 ✨

597 29 45
                                    

Başladığı ya da bittiği yerde uyarı bekliyorsanız çok beklersinizzz 💋✨😼
_______________________________________________

Otobüsten inip sevgilisinin evine gitmek için yürümeye başladı Beomgyu. Sadece sokak lambasının aydınlattığı, birkaç kişinin olduğu bu sokakta adımlarını büyük ve hızlı atıyordu.

Bir yandan Yeonjun'un attığı fotoğraf hakkında düşünüyordu. 'Eğer Yeonjun, Beomgyu'yu o şekilde bekliyorsa, cidden bu gece Beomgyu'nun düşündüğü şey mi yaşanacaktı?'.

Beomgyu heyecanlıydı. Heyecanlı ama bir o kadar da korkuyordu.

Düşüncelerinin ve belirsiz hislerinin ardından Yeonjun'un oturduğu apartmanın önüne geldi. Kapı zillerinden bir tanesini çalıp, kapının açılmasını bekledi. Bir süre sonra açılan kapıyla apartmana girdi ve üç kat yukarı çıkmak için merdivenleri çıkmaya başladı.

Birinci kat, ikinci kat ve üçüncü kat... Merdivenler bitmek bilmiyor gibiydi. Ya da Beomgyu hala kokuyordu, korktuğu için ona çok uzun gelmişti belki de. O da biliyordu korkusunun anlamsız olduğunu, ilişkilerde bunun normal olduğunu ama içten içe korkmaya devam ediyordu.

Kafasını bir iki kere sallayıp korkusunu ve bu düşüncelerini bir kenara bıraktı Beomgyu. Önündeki son birkaç basamağa da çıkıp, Yeonjun'un evinin kapısının önüne geldi. Derin bir nefes alıp elini kapı tokmaığına götürdü ve bir-iki kez kapıyı tıklatttı. İçeriden duyduğu ayak sesleri biraz gülümsemesine neden olmuştu Beomgyu'nun.

Kapı açılmadan önce "Kim o?" sorusu sorulmadan açılan kapıyla iki aşık birbirinin yüzünü gördü. Yeonjun kafasını biraz sağa eğmiş, Beomgyu'nun tatlı görünümüne bakıyordu. (Bir önceki bölümde Beomgyu'nun Yeonjun'a attığı fotoğraftaki outfit). Baştan aşağıya bir üzdü onu, ardından sırıttı. Gözlerini Beomgyu'nun gözlerine getirdi Yeonjun. Manipülatif bakışkarı karşısında Beomgyu'nun elleri terlemiş ve biraz gerilmişti. Biliyordu, o gece bu geceydi.

Kapının önündeki net bir anlam içermeyen bakışmaları, yaklaşık bir-iki dakika boyunca sessizce devam etti. İkisi de birbirini süzüyor, birbirinin akıllarından geçeni anlamaya çalışıyorlardı. Şayet, ikisininde aklında aynı şey vardı ama bunu nereden bilebilirlerdi?

Kapıda kalan Beomgyu'ya bakıp sırıttı Yeonjun, ön dişleriyle alt dudağını hafifçe ısırıp kendine doğru çekti Beomgyu'yu.

"İçeri gel, kapıda işimiz yok." Beomgyu Yeonjun'un az önce ısırdığı dudağına bakıyordu Yeonjun bunu söylediğinde.

Beline aniden dolanan el, onu Yeonjun'a bastırmıştı. Ardından kapının sert kapanma sesi geldi kulaklarına. Ayağıyla kapatmıştı kapıyı, ellerini Beomgyu'nun beline yerleştirebilmek için. Sanki yapabilirmiş gibi, şu an tamamen yapışık değillermiş gibi daha çok kendine çekmeye çalışıyordu. Onları görseniz, tek beden sanmanız olasıydı.

Beomgyu'tu tutup biraz havaya kaldırdı, bir eliyle onun bacaklarını kendi beline sararak elini tekrar beline yerleştirdi. Beomgyu ise düşmemek için sıkmıştı bacaklarını, korkuyordu Yeonjun'un canını yakmaktan. Ama aksine, hoşuna gidiyordu Yeonjun'un.
Yeonjun kafasını biraz sağa eğdi, Beomgyu'nun gözlerine baktı, sonra dudaklarına ve yine gözlerine.

"İznin olmadan bir şey yapmak istemiyorum Gyu." Beomgyu, bu ani cümleyle şaşırmış ve ellerini Yeonjun'un yüzüne koyup gözlerinin içine bakmıştı.

"İçinde sen olduğun sürece ne yaparsan yap, ben tamamım." Eline şeker verilen küçük bir çocuk gibi gülümsemişti Yeonjun. Kucağındaki Beomgyu ile bir iki adım adıp ona ufak bir uyarı yaptı.

silvery champagne, beomjunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin