✨✨

459 23 23
                                    

Yeonjun, Beomgyu'yu kendi evine götürmek için yoldaydı. Kendi sokağına doğru dönmüş, yavaş yavaş evine ilerliyordu. Apartmanın önüne gelene kadar kucağında taşıdığı minik -kendisinden sadece bir santimetre kısa olan, ama ona minicik gelen- bedeni taşıyordu. Yavaşça apartmana girdi, üçüncü kata çıkmak için asansöre bindi.

Asansörden inince hemen karşısında olan evine doğru yürüdü, kucağında bir melek olduğu için kapıyı anahtarıyla açamadı. Kapıya ayağıyla iki kere vurdu, ev arkadaşının açmasını bekledi.

Sunghoon, kapıyı açtığında gözleri büyüdü. Hemen onları içeriye aldı.

"Siz ayrılmamış mıydınız?" diye sordu, Beomgyu'yu Yeonjun'un kucağında görmek onu mutlu etmişti. Çünkü bu çifti seviyordu.

"Büyük bir hata yaptım."

Dedikten sonra kucağında sızmaya yakın olan bedeni odasına götürdü. Yavaşça yatağına yatırdı ve küçük küçük toplanmış olan saçlarına baktı. Çok sevimliydi, karşı konuşamayacak kadar sevimli.

Sarhoş Beomgyu, bir şeyler mırıldanmaya başladı. Yatakta oturdu ve gözlerini açarak gevşek ağzı ile (sarhoşluktan olan konuşma değişimi yanlış anlamayın.) konuşmaya başladı.

"Off, biz ilk kez burada sevişmiştik. Sarhoş olunca neden bunları görüyorum..."

Halusinasyon gördüğünü sanıyordu. Çünkü ona göre Yeonjun asla ona geri dönmezdi.

"Bence ilk olması son olması gerektiği anlamına gelmez değil mi, Beomgyu?" dedi kıkırdayarak.

Elinde bir bardak su ve ağrı kesici tutuyordu. Suyu Beomgyu'ya verdi ve ağrı kesiciyi uzattı. Biraz ayılmasını istedi.

"Ayıl, seninle işimiz var."

"Ne, işimiz var?"  dediğinde suyu ve ilaç kutusunu komodinin üstüne koymuştu.

O an, kendisinin yatakta olduğunu, hatta Yeonjun'un yatağında olduğunu fark etti. O durumu atlatamadan, yatağın üstünde yavaşça kendine yaklaşan Yeonjun'u fark etti. Üstüne tırmanıyor gibiydi, yavaş ve sabırlıydı.

"Sana inanmadığım için özür borçluyum. Çok özür dilerim, Beomgyu." dedi, elleri Beomgyu'nun çenesini yukarı kaldırdı ve kendisine bakmasını sağladı.

Beomgyu, tam cevap vereceksen dudağının üstündeki iki dolgun et parçası ile şaşkına uğradı. Sarhoştu, hayal olabilirdi, bu yüzden karşılık verirse aniden yok olabilir, ve Beomgyu'yu hayal kırıklığına uğrayatabilirdi.

Yeonjun karşılığı alamayınca kendini daha da bastırmış ve ısırmıştı dudaklarını. Isırdığı yerin üstünden diliyle geçmiş, sonra dilini ağzına göndermişti.

Beomgyu o an anladı, sarhoştu ama bunlar hayal değildi. Sevdiği adamın, Yeonjun'un yatağında, onunla öpüşüyordu. Fark ettiği an kendini ona bıraktı ve karşılığı vermeye başlamıştı. Dudaklarını onunkiler üstünde hareket ettirmeye çalışıyordu, ama karşısındaki agresif adam onun ağzının içini keşfetmekle meşguldü.

Aniden geri çekildi ve Beomgyu'nun yüzüne baktı.

"Bu neden yanlış geliyor? Neden yanlış hissettiriyor? Sarhoşsun, senden faydalanıyor gibi hissediyorum." dedi, büyük bir suçlulukla. Kendisine göre haklıydı ama Beomgyu olanları kavrayabilecek kadar ayılmıştı.

silvery champagne, beomjunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin