karamelli dondurma, 15

404 49 73
                                    

Seokjin, Taehyung'u hep severdi. Onun hırçın ve istemem yan cebime koy halleri her zaman çok hoşuna gidiyordu. Seokjin bu mahallede doğmuş biriydi ve Taehyung daha ikisi de, beş yaşındayken gelmişti buraya. Onunla güzelce anlaşmış ve iyi arkadaş olmuşlardı. Tabii yaşları ilerledikçe, Seokjin'in sevdiği şeyler Taehyung'a hep ters gelmişti.

Anlamsız şarkılar, garip eşofman takımları, sosyal medyadaki emojiler ve garip konuşmaları Taehyung'a hep kekoca gelmişti. Yine de Seokjin ile iyi arkadaşlardı ve onu seviyordu. Sonra, Taehyung'un hiç anlamadığı bir anda Seokjin kendisine garip davranmaya başlamıştı. Ne derse desin tersliyor bazen de garip bir şekilde yanında oluyordu.

Onun bu dengesiz hallerine dayanamayan Taehyung, ona dikleniyor ve yavşak hallerine yumrukla cevap veriyordu. Seokjin de altında kalmıyor her ne kadar içi gitse de vuruyordu. Tabii sonrasında pişman olup sürekli izliyor ve annesine gizli gizli soruyordu. İkilinin anneleri de onların aralarının bozuk olmasına çok üzülüyordu.

Taehyung bu durumu hep Seokjin'in, kendisine açılan kız yüzünden olduğuna yormuştu. Seokjin o kızla sürekli okula yürür, tenefüslerde konuşur, bazenleri de flört ederdi. Yani Taehyung dışardan öyle sanıyordu. Birkaç ay sonra kız Taehyung'a açılınca, işler değişmişti. Seokjin adeta deccal gibi bakıyordu çocuğa.

Tabii asıl olay şuydu. Seokjin, Taehyung'a aşıktı. Bu kızla konuşma sebebi de bu saçma duygudan kurtulmaktı. Elbette başarısız olup, kızdan uzaklaşınca kız da sırf Seokjin'i kıskandırmak için Taehyung'a yanaşmıştı. Birbirini sevmeyen iki insan, koz olarak Taehyung'dan daha iyisini bulamazdı.

Taehyung her şeyi bir kıza yoruyordu. Seokjin'in bazen kendisine laf atıp, sinirlendirmesi bile hoşuna gitmeye başlayınca... Taehyung sadece hata olarak bakıyordu bu duruma. Basit bir akıl kayması ve kız arkadaşı olmayışına yoruyordu bu durumu. Kendisine ani yaklaşmaları, aşıkmış gibi konuşması, sataşması, laf söylemesi...

Seokjin eskiyi düşünürken kocaman gülümsediğinin bile farkında değildi. Onca olay yaşamışlar, tonlarca edilen söz, kavga, küfür... Şimdi o adamın kapısının önünde sevgilisi olarak bekliyordu. O adama sarılabiliyor ve öpebiliyordu. Taehyung'u tüm çıplaklığıyla tanımıştı ve o geceyi aklından atamıyordu.

Elindeki sigaradan son bir nefes çekip, kumaş pantolonuna değen külleri silkeledi. Tam o sırada Taehyung evin kapısını açmış ve kitledikten sonra koşarak merdivenlerden inmişti. Arabanın önünde kendisini bekleyen adamın boynuna doladı kollarını. Anında beline sarılan ellerle, güvende olduğunu hissetmişti.

Seokjin hemen boynuna sert bir öpücük bırakıp, yanağına doğru bir öpücük daha bıraktı. Mis gibi kokuyordu. "Gülüm benim," dedikten sonra bir öpücükte çenesine bıraktı. "Benim için süslenip geliyorsun ya deliriyorum," dedikten sonra bir öpücük daha bıraktı boynuna. Öpmelere doyamıyordu adeta.

"Dondurma yiyelim mi?" Seokjin onun isteklerine hayır diyemezdi. Bu adam için her şeyi yapardı. "Yiyelim yavrum," dedikten sonra bir öpücük bıraktı dudaklarına. Aralarında oluşan temas hissine ikisi de hayır diyemiyordu. Taehyung dudaklarını yalayıp, derin bir nefes aldı. Adeta heyecandan yutkunamıyordu.

"Annemler akşam gelecek, erken bırakırsın beni eve." Seokjin sadece dudaklarına bakıyordu. Öyle güzel ve öpülesi duruyordu ki, Seokjin derin bir nefes aldı. "Tamam güzelim, istediğin saatte döneriz." Taehyung kollarından çekilip, arabaya bindi. Aynanın yanındaki anahtarlığının hala durduğunu görünce gülümsedi.

Yol boyunca Seokjin'in açtığı garip şarkıları dinlediler. Arada Taehyung değiştiriyor ama Seokjin yeniden açıyordu. Sonunda birkaç sokak ilerdeki dondurmacıya geldiklerinde, Taehyung heyecanla indi. Eskiden her okul çıkışı buraya gelirdi arkadaşlarıyla. Tabii o zamanlar Seokjin onu sinir etmek için, dondurmasını elinden alıp kaçardı.

"Yine aynısından mı istiyorsun yavrum?" Taehyung hevesle kafasını salladığında Seokjin yaşlı adama doğru döndü. "Dört top karamelli. Diğeri de dört top sade olsun." Taehyung karamelli dondurmaya bayılırdı. Bir keresinde bir kilo karamelli dondurma yediği için bağırsaklarını bozmuş ve saatlerce tuvaletten çıkamamıştı.

Seokjin parayı ödedikten sonra arabaya geçeceği sırada, Taehyung anlamazca baktı ona. "Nereye?" Seokjin gelen soru karşısında sevgilisine kaşlarını çatarak baktı. "Herkesin içinde yalayarak dondurma yemeyeceksin değil mi?" Taehyung şokla yüzüne bakarken, gözlerini devirdi.

"Mağarandan ilk adımı atıyor olman beni de çok heyecanlandırdı aptal herif." Söylenerek bindi arabaya, onunla cidden kıskançlık konusunda uğraşamazdı. Doğasında vardı öküzlük. Seokjin omuzlarını silkip, arabayı çalıştırdı. Eskiden hep geldikleri tepeye yanaştıklarında, durdurdu arabayı.

Arka koltuğa uzanıp, su şişesini Taehyung'a doğru uzattı. "Al yavrum ılık su iç. Hasta olacaksın." Taehyung aynı zamanda çok susamıştı. Bu yüzden suyun hepsini içmek istemişti ama zaten yarımdı. Seokjin'in de dondurma yediği için ılık su içmesi gerekiyordu. Bu yüzden birkaç yudum aldıktan sonra sevgilisine uzattı.

"Sen de iç, hasta olma." Seokjin yandan su şişesine baktığında çok içilmediğini görmüştü. "Bu kadarı sana yetti mi fıstık?" Taehyung dediği hitaba güldükten sonra omzuna sertçe vurdu. "Aptal," hoşuna gitmişti ve Seokjin bunu çok iyi biliyordu. Uzatılan suyu içtikten sonra, sonunda dondurmaları da bitmişti.

Güneş batmaya yakındı. Bu yüzden gökyüzünde oluşan harika bir manzara vardı. Taehyung aynadan kendine bakarken dudaklarının kenarı komple karamelli dondurmayla kaplanmıştı. "Seokjin neden dudak kenarlarımın dondurma olduğunu söylemedin?" Bir yandan da ıslak mendil arıyordu. Tabii Seokjin bileğinden tutup, hızla kucağına çekene kadar.

Taehyung ne olduğunu ve nasıl olduğunu anlamadan kendini Seokjin'in kucağında bulmuştu. "Senin için temizleyebilirim gülüm." Taehyung sertçe yutkundu. Ellerini sevgilisinin kollarına atıp, sıkıca tutundu. Kalçasını kucağına iyice yaslayıp, yüzüne doğru yaklaştı. Bunu istiyordu. Seokjin tarafından temizlenmek istiyordu.

Seokjin ellerini kucağındaki adamın kalçasına yaslayıp, birkaç kez sıktı. Onun elleri arasında nasıl eriyip gittiğini çok iyi biliyordu ve bunu izlemek eşsizdi. Yavaşça dudaklarına ilerlediğinde, dilini çıkartıp etrafında turladı. Bu esnada Taehyung kesik nefesler alıyor ve ince dudaklarının titremesine izin veriyordu.

Seokjin yavaşça işini bitirdiğinde, bitmek bilmeyen bir arzuyla ıslak ağzının içine sızdı. Güzeldi. Taehyung'un karamelle harmanlaşmış, ateş gibi ağzı çok güzeldi. Onun dilinden, boğazına doğru akan her sıvı, ateş gibiydi. Uzun bir süre, nefessiz kalana kadar ve güneş üzerlerine batana kadar bu amansız haz devam etmişti.

Desiderio ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin