3.6/D.Y

2.5K 174 20
                                    

Finale kadar ki bölümler genel olarak düz yazı olucak gibi gibi

×××××

~Duman'dan

Bavulu bağaja attıktan sonra arabaya bindim. Her ne kadar babamların da gelmesini istesemde onlar ısrarla reddettmişlerdi.

Babamın attıgı konuma bakarken yola çıktım. Resmen dağ başındaydı. Gerçi dağ eviydi normaldi ama burasıda fazla dağ başıydı sanki. Buraya kim niye isteyerek giderdi ki. Ya gerçekten doğayı sevmesi yada insanlardan nefret etmesi gerekiyordu.

Babamların burayı nasıl bulduklarıysa muamaydı. Neyse böyle şeyleri sorgulamamak lazım.

2 saaten kısa bir süre sonra dağ evine varmıştım. Araba yollar bozuk olduğundan biraz zorlanmıştı ama ciddi bir sıkıntı yoktu. Bavulumu bağajdan alıp eve girdim. Dubleks tatlı küçük bir evdi. Detarjan kokularından evin yeni temizlendiğini anladım.

Odam olucak odaya girip bavulumu koydum. Mutfağa gidip dolabı açtıgımda tam tahmin ettiğim gibi dolap doluydu. Tek kişi için biraz fazla şey vardı ama zaten burada ne kadar kalıcagım kesin değildi.

Belli mi olur belki burayı sever ve yaşlanıp ölene kadar burada yaşamak isterdim. Tabi bu sırada tuna üni'den mezun olur, iş hayatına atlır, güzel bir kızla tanışır, evlenir ve 3 çocuguyla mutlu mesut yaşar.

Elime ne zaman aldıgımı hatırlamadıgım süt yere düşünce kendime geldim. Yine durduk yere sinirlendirmişti beni.

Yerdeki sütü alıp dolaba geri koydum. Yanında duran birayı alıp koltuğa yayıldım. İlk günden kafayı dagıtmayı istemiyordum ama bu kafayla sürekli tuna'yı düşünürsem de kafayı yerdim.

2.biramdayken şaşırtıcı bir şekilde çeken internetle netflixden dizi izliyordum. Saat geç olduğu ve dışarda fırtına koptuğu için yapıcak başka bir şey gelmemişti aklıma. Diziyi çok sevdiğim söylenemezdi ama öylesine izlemek için izliyordum işte.

Bir anda kapı çalınca ilk algılayamadım. Sanırım yanlış duymuştum. Bir kez daha çalınca diziyi durdurup yerimden kalktım. Kafayı mı yiyordum ki. Bu saate burda kim olabilirdi.

Kapı tekrar bu sefer üst üste çalarken hızla kapıya ilerleyip açtım. Evet sanırım kafayı yemiştim. Birayı fazla mı kaçırmıştım acaba. Yada yanlızlıktan hayal görüyordum.

Yoksa yağmurdan ıslanmış kıvırcık saçlarıyla bana gülümseyerek bakan tuna'nın başka bir açıklaması olamazdı.

"Şey içeri geçebilir miyim. Üşüdüm de biraz."

Bedenim benden bagımsız kenara kayıp içeri girmesini sağladı. Ben tamamen tuna'ya odaklanmış gerçek olup olmadıgı sorguluyordum.

Bavulunu ve sırt çantasını bir kenara koyup yaktıgım şöminenin yanına gitti. Ben hâlâ kapı açık ona bakıyordum. Gözlerini bana çevirince bir süre bakıştık.

"Aa kusura bakma biraz fazla ani oldu."

Kafamı iki yana sallayıp kendime gelmeye çalıştım. En sonunda kapıyı örtüp derin bir nefes aldım. Duygusuz olduğunu düşündügüm bir ifadeyle ona bakıp koltuğa tekrar oturdum.

"Nasıl geldin buraya? "

Duygusuz gözükmeye çalışsamda içimde dışarıda olduğu gibi fırtınalar kopuyordu. Boynuna atlayıp deli gibi öpmek ve bir daha benden gitmemesi için yalvarmak istiyordum. Ama bazı şeyleri gururuma yediremiyordum işte.

"Arabayla. "

"Ciddi misin! "

"Tamam şey-"

Şöminenin yanından ayrılıp ince çeketini çıkardı. Salak çocuk bu havada böyle mi giyinilirdi. Hadi hasta olursa. Yanıma oturup benimle göz göze gelmeye çalışsada inatla bakmadım ona.

"Baban ayarladı işte. "

Kaşlarımı çatarken babama küfür ettim. Neden böyle bir şey yapmıştı ki.

"Hemen babana sinirlenme ben ısrar ettim."

Derin bir nefes alıp verdi. Kucagımda birleştirdigim ellerimi kendi ellerinin içine aldı.

"Duman konuşmalıyız. "

Cevap vermedim ama o devam etti.

"Ben tam bir salagım. Öyle yapmamalıydım. Bir anda panikledim ne yapıcagımı şaşırdım."

"İyide neden? Sebep ne?"

"Abim bizi görmüş. "

Bakışlarım ona döndü.

"O yüzden mi kızın yanagını öptün. "

"Hayır hayır. En baştan anlatayım. O gördügün kız abimin karısı. Süpriz yapmak için gelmişler abimle."

Devam etmek için onay bekler gibi gözlerime baktı. Hâlâ kafamda oturmayan şeyler olduğu için gözlerimi açıp kapadım onaylarmış gibi.

"Sonra işte biz abimle çok internet kafeye giderdik eskiden. Hatta melek ablayla yani eşiyle orda tanışmışlardı falan neyse. Yine gittik. Telefonumu açık bırakıp lavoboya gidince abim attıgın mesajları görmüş. Sen de tam mesaj atıcak zamanı bulmuşsun."

Bana gıcık olmuş gibi bakarken yaptıgı şeyin saçma ve yersiz olduğunu fark edip gözlerini kaçırdı.

"Sonra galeriye girip fotoğraflarımızı görmüş. Öyle işte. Bende ne yapıcagımı bilemedim. Abim bir şeyi kafaya takarsa tam takar sana bir şey olma ihtimalinden korktum."

"Söyleyebilirdin."

"Biliyorum. Özür dilerim duman. "

Gözlerinden yaşlar akarken ellerimi daha sıkı tuttu. Gözlerimin en derinine bakarken defalarca özür dilemeye başladı.

Ellerinin arasından ellimi çekip yanagına koydum. Anında yanagını elime yaslarken tebessüm ettim.

"Seni nasıl affederim bilmiyorum. "

"Bu günlük sadece uyusak beraber. Seni çok özledim. "

Yanagımdan elimi çekip televizyonu kapattım. Ellinden tutup yatak odasına getirdim. Bu akşamlık her şeyi siktir edip benimde özledigim kollarda haftalar sonra huzurlu bir uyku çekmek istiyordum.

Yatağa yatıp tuna'yı da yanıma çektim. Kollarımın arasında sesli ağlamaya başladıgında daha sıkı sarılıp saçını okşadım. Gerçekten Saçları tam sabaha kadar oynamalıktı.

×××××
:')

Mesafe ~bxb~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin