1. Bölüm

176 42 190
                                    

GİRİŞ

Türlerin birbiriyle olan savaşı sona ermişti ancak hepimizin içindeki savaş devam etmekteydi. Zioxlar ve Ollaxlar... Asırlardır savaş içinde olan bu ırklar ilk defa kanlı bıçaklı bir savaşın içinde bulunmuşlardı. Herkesin yaralandığı ve kayıplar yaşadığı bu savaşta en büyük hasarı alan Sidelya ve halkı Zioxlar olmuştu. Sidelya onların kraliçesiydi. Ve artık ölüme adımlıyordu. Belki de son birkaç ayı kalmıştı. Seçkin bir ailenin soyundan gelen bu kız yönetimin başındaydı. O halkı için savaşırken zehirli bir okla tam kalbinden vuruldu. Bu oktaki zehir yavaş etki ediyordu. Bu yüzden Sidelya acı içerisinde kurtulmayı bekliyordu.

Şimdi ise yaşayabilmesi için bir kalbe ihtiyacı vardı. Ve onun kurtarıcısı olacak kişi Afelya'ydı. Kardeşi yani tahtın sıradaki varisiydi. Ablasını uğruna can verecek kadar seviyordu. Afelya bu yola tek başına çıkmayacaktı, ona eşlik edecek bir grup vardı. Onların arasında hiç karşılaşmadığı dostlukla tanışacaktı. Nereye gideceğini kendi bile bilmezken başkalarıyla yol almak onun için korkutucu bir deneyim olacaktı. Fakat bazen korku hissetmemizi, yaşadığımız her saniyenin farkına varmamızı sağlardı. Başı bile belirsiz olan bir yolculuk nasıl sonlanabilirdi ki?

1. Bölüm:

Afelya'dan

Belki de uzun süre derin bir uyku alamayacağım için bu gece uyumaya çalışıyordum. Fakat sadece istemekle kalıyordum. Saatlerdir gözüme hiç uyku girmemişti. Korkuyordum. Bu yolculuğa çıkmaktan, ablama yetişememekten ve bu ağır sorumluluğun yükü altında kalmaktan delicesine korkuyordum. O yaralanmıştı ve onun kalbindeki derin yara benim ruhuma işlenmişti. Bana göre yolculuğa ne kadar erken çıkarsam o kadar iyiydi. Fakat ne kadar diretsem de ablam ve annem bunun olmayacağını ve yarına kadar gücümü toplayıp yola öyle çıkmam gerektiğini söyleyip durdular.

Annem doğuştan kralın kızı. Taht önce ona ardından ablama ve gelecekte ise bana mirastı. Annem ve babam biz iki kardeşten birimizin de olsa kraliçe oluşunu görmeyi çok istedi. Yaşları ilerledikçe bu hayallerinin gerçekleşmesini daha çok istediler ve yönetme yetkisini kız kardeşime verme kararını almışlar. Bir yıl kadar kısa bir süredir kraliçe kız kardeşim. Fakat Ollaxlar türümüz Zioxlara bir savaş açtılar. Aylar süren bu savaşta kan gövdeyi götürdü. Yaralananlar arasında halkı için canını hiçe sayan Kraliçe Sidelya, yani ablam var. Gün doğunca çantamı alıp yola koyulacağım. O sihirli kalbi bulmak için. Söylediğim üzre annem doğuştan kralın kızı olduğundan soyumuz ilk Zioxlara dayalı ve safkan. Bu yüzden safkan bir Zioxun sahip olduğu kalpte en az onun kadar özel ve büyülü.

... ... ... ... ...

Kalkmış ve son hazırlıklarımı yapıyordum. Yaklaşık iki saat uyumuştum. Yanıma birkaç şişe daha su koyduktan sonra nereye gideceğimi öğrenmek için annemin yanına doğru yol aldım. Kapısının önünde durup soluklandım. Ardından kapıyı tıklatıp içeriye girdim. "Günaydın kızım." dedi bana

"Günaydın. İzninizle size bir soru soracağım."

"Annecim kaç kere baş başayken sizli-bizli konuşma diyeceğim." diye azarladı beni. Tebessümle devam ettim. "Anne ben nereye gitmeliyim? Yolumu nasıl bulmalıyım?" dedim. Elime eski ve kırışmış bir parşömen tutuşturdu. Açıp incelemeye başladım. "Ehyis sana kalbi verecek kişi. Safkan Zioxların ölümünden sonra kalpleri saklanır. Bu yaşadığımız gibi zor durumlarda. Bir diğer safkana bağışlanır. Kızım bir veya iki ay içerisinde dönmüş ol. Ablan için ne kadar erken dönersen o kadar yararlıdır. Bu şekilde yaklaşık altı ay yaşayabilir. Ama gün geçtikçe canı yanar." diye anlattı bana. Aklımdaki soruyu sordum: "Yol çok uzun ve karışık. Ya kaybolursam, o zaman ne olacak?"

Kalbin SırrıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin