Kendine geldiğinde etrafına baktı. Boynu ağrıyordu. Ellerini hareket ettirmek için uğraştı. Ama bir şey engel oluyordu. Ikınarak vücudunu oynatmayı denedi. İşe yaramayınca kafasını kaldırıp etrafına baktı. Karşısında Patrick'i görünce üstelik boş bir depo tarzı yerde, iyice sinirlenmeye ve korkmaya başladı.
Patrick pür dikkat onu izliyordu yüzündeki yarım gülümsemesiyle. "Noluyor burda?! Patrick açsana ellerimi!" Patrick kaşlarını havaya kaldırdı ve köşedeki sandalyeyi sürüterek Aria'nın önüne getirdi. "Ama sen kabul etmiştin. Biriniz de beni zorlamasanız şaşırırım." Aria ona gözlerini irice açarak baktı. "Neden bahsediyorsun? Biz niye burdayız?"
Patrick ona kapalı kapının üstündeki camdan doğan güneşi işaret etti. "Bak, anlaştığımız gibi. Gün doğumu. Ve sen intihar edeceksin. Ben de yardım edeceğim." Genç kız iyice afallamıştı. Bu çocuk ciddi mi yoksa kendisine kamera şakası mı yapıyor diye düşündü.
"Patrick, ne dediğini anlamadım, sen ciddi misin?" Patrick cebinden çıkardığı bıçağıyla ciddiyetini kanıtladı. "Öncelikle çok da derdin yok. Y ada bana çok açıkça anlatmadın. Gün tam olarak doğmadı. İstersen dinleyebilirim. Ya da başka bir dileğin varsa gerçekleştirebilirim." Genç çocuğun bu kadar rahat konuşması Aria'yı korkutmuştu.
Sesi titreyerek konuşmaya başladı. "Sen o-o kat-katilsin. Doğruym-muş." Genç çocuk gülümsedi. "Katil değil. Yardımcı. Ben olmasam hepiniz vazgeçeceksiniz. En azından hakkettiğiniz gibi ölmenize yardımcı oluyorum." Aria gözlerinin dolmasına engel olamadı. "S-sen psikopatsın. B-ben vazgeçirmeye ça-lışıyosun sandım. Manyaksın sen! Ellerimi aç!" Genç çocuk onun arkasına geçti ve kulağına fısıladı. "Ellerini ölüme hazır olduğunda açacağım."
"Şimdi! Sohbet edelim. Bana anlatmadığın ne sırların var. Neler oldu hayatında. Ona göre sana bir yöntem seçeceğiz." Genç kız duyduklarının karşısında hayrete düştü. Burnunu çektiğinde anladı ağlamaya başladığını. "Sen bunu ne-neden yapıyorsun? Sana faydası ne?" Patrick kızın karşısındaki sandalyede rahatça oturdu. "Öldürmeyi seviyorum. Özellikle de hazırsanız. Kendinizi hazırlıyorsunuz bıçak vücuda deyince akmaya başlayan kan bana haz veriyor. Başınızın düşmesi, bazen açık kalan gözler... bunlar beni mutlu ediyor."
Aria titrekçe nefes aldı ve ağlamasını durdurdu. "Nasıl kaçabiliyorsun polisten?"Patrick onun yüzünü izledi. İlk gördüğü andan berri kızı güze hatta sevimli bulmuştu. Ağlayan ifadeyi ona yakıştıramadı ve bakışlarını kaçırdı. "Onlar buraya geldiklerinde tek buldukları intihar etmiş bir ceset ve onun suç aletini buluyorlar. İzimi bulamadılar hala."
Aria aniden atladı. Patrick bu hevesli sesi duyunca ona kaşlarını çatarak döndü. "Görebilir miyim? Görmek istiyorum! Lütfen! B-ben hani dedim ya sana, battım diye. Bu yüzden oldu. Ben senin için bir kitap yazdım. Herkes bana psikopat gözüyle baktı. Kimse inanmadı. Herkes bir katilin polisten kaçışıyla ilgili kitabı sapkınca buldu. Lütfen. Nasıl kaçtığını onlarla nasıl alay ettiğini görmek istiyorum."
Deli deliyi görünce sopasını saklarmış diye geçirdi içinden genç çocuk. Herkes kendisinden bir şey istemişti. Kimi ailesini son kez görmek, kimi son kez yüzmek, kimi yemek yemek... ama ilk defa bir manyak kendisinden polisten nasıl kaçtığını görmek istemişti.
"Ne diyorsun?" diye sordu çocuk. Anlam verememişti. Acaba vazgeçti de beni mi kekliyor diye düşündü. Ama genç kız hevesle konuşmaya devam etti. "Ölümleri, yani yardımlarını nasıl yapıyorsun? Ben kitabımda, sanki sana para veriyorlarmış gibi yazmıştım. Ama bu daha farklı. Lütfen izin ver göreyim. Birini öldür gözümün önünde. Nasıl saklanıp izleri nasıl sileceksin merak ediyorum. Sonumu görmek istiyorum."
Patrick ayağa kalktı ve inanamayarak soru sordu. "Yani dışardan birini bulup öylece öldürmemi mi istiyorsun?" Aria hızla başını olumsuz anlamda salladı. "Hayır. Öyle değil. Ben senden, beraber birini öldürmek istiyorum. Sana söz veriyorum, bu dileğimi gerçekleştirirsen ellerimi bağlamana gerek kalmadan bir gün doğumunda kendimi öldüreceğim. Sadece bu merakımı gider. Görmek istiyorum. İzin ver bana. O hazzı seninle beraber yaşayayım. Bana inanmayan herkese inat ben gerçeği hatta sonrasında ne olacağını bilerek gideyim."
Kızın yalvaran gözler ile kendisine bakmasıyla dengesi iyice şaştı. Hiçbir zaman biri olmamıştı yanında. Ya da birinin ölümünü ertelememişti. Ya kaçarsa diye düşündü içinden. Ne de olsa bir yazardı. Yazarlar okuyucuyu ikna etmek için çok iyi yalan söylerlerdi. Belki de kandırıyordu.
Omzunun üstünden güneşe baktı. İyice yükselmişti. Ardından Aria'ya döndü. Ona ölümü yakıştıramıyordu. Gözlerine parıltıyla bakan kızın gözlerini kapatmayı ertelemek istedi ve yeniden arkasına geçip ellerini açarken konuştu.
"Benimle kalacaksın, çünkü intihar notunu vermişsin ve öleceksin. Kaçmak aklının ucundan bile geçerse asla acımam ve hazır olmanı beklemem. Hayatımda ilk kez birine güveniyorum." Elleri çözülünce hemen önüne alıp bileklerini ovuşturdu ve ayağa kalkıp arkasındaki çocuğa sarıldı. Çok teşekkür ederim. Haklı olduğumu biliyordum. Çok teşekkür ederim."
Patrick şaşkınca baktı. Elindeki ip yere düştü. Kız ona sıkıca sarılıyordu. İlk kez güvenmiş, ilk kez sarılmıştı biri ona.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
american whore
Mystery / Thrillerİntihar etmek bu kadar kolay mı? Çekilen acı, yaşadığın bu hayattaki bıraktığın iz.. Hepsi bu kadar çabucak ve hızlıca bitebilir mi? Bu çektiklerine ve çektirdiklerine bir hakaret değil midir? diye düşündü adam.