4.Bölüm

33 2 0
                                    

Sabah oldu kahramanıma açılmaya doğru gidiyordum ki yerdeki halı kaydı ve benim olmayan kafamda kaydı . Evet kahramanım kahvaltıya hazırlıyordu ne kadar centilmen ben yorulmayım diye . Artık kendimi toparlamam gerekiyor ki açılayım . Ve cesaretimi topladım şunları diyerek başladım :
- Adın ne ?
Bana gülerek cevapladı :
-Ege sende Alara'sın .
Adının güzelliğiyle kendimden geçerken nefes vererek yanıtladım :
-Ege şey .. ben senden hoşlanmıyorum ..
Heyecandan elindeki tabağı yere düşürmüştü ve heyecanla beni yanıtladı :
-Bende aslında senden .. hoşlanmıyor değilim . Tamam çıkalım bende seni seviyorum !

Bunu başardım sevdiğime kavuştum ! Acayip mutluyum .

(2 saat sonra)
Ege'yle birlikte masayı topluyorduk . Sonra bi anda kapı çalmaya başladı doğrusu tekmelenmeye . Şahsen biraz korkmuştum . Ege beni teselli eden bakışlarla kapıyı açmaya gitti açtığı anda bir silah sesi . Ve yerde kanlar içinde kalan bir Ege . Elim ayağım titriyordu . Ağlamaya başladım , nefes bile zor alıyordum amma kendimi sakinleştirip ambulans çağırmam lazımdı yoksa Ege'yi kaybedecektim . Titreye titreye telefonumu aldım ve hastaneyi aradım . Ağlayarak evimin adresini söyledim . Gelmelerini beklerken bile ağlıyordum ağlamaktan gözlerim bile şişmiş kızarmıştı . Ambulans'ta ben ağlarken 10 dakika içinde gelmişti . Doktora durumu anlatırken bana döndü ve arkadaşının yaşama ihtimali düşük dedi . Ve dediği an zamanın durmasını istedim .. Dursun dedim sadece bunu istedim . Ege'yi sedyeyle ambulansa alırlarken beni sakinleştirmeye çalışıyorlardı . Ama sakin olamazdım ! Elimden ağlamaktan başka hicbirşey gelmiyordu . Sanki yine denizin diplerindeydim ...

DENİZİMİN SIRRI Where stories live. Discover now