Bugün Zehra düşünmeye başlamış. Ne düşünür dersiniz sizce Nazım'ı elbet düşünmüş düşünmüş içinden şöyle karar almış:
-Bugün acaba Nazım'a açılsam mı? Korkarak şöyle demiş:
-Ya red ederse neyse ben bunaldım söyleyeceğim yola koyulmuş. Nazım gene sokakta gırnata çalıyormuş çalmış çalmış çalmış... En sonunda Zehra Nazım'ın yanına varmış, oturmuş. Nazım'da hafifçe belli etmeyerek gülümsemiş. Zehra ona "Merhaba" demiş. Nazım'da gülümseyerek:
-Merhaba Zehra Hanım nasılsınız? Demiş.
Zehra:
-Teşekkürler, iyiyim siz nasılsınız?
Nazım:
-Hamd olsun ben de iyiyim demiş.
Arada bir sessizlik oluşmuş. Sonra Zehra Nazım'a şöyle demiş:
-Acaba birbirimize adlarımızla ve sizli bizli konuşmasak olur mu demiş.
Nazım ona gülümseyerek bakmış ve şöyle demiş:
-Benim için fark etmez nasıl isterseniz öyle olsun demiş.
Zehra:
Tamam Nazım teşekkür ederim şimdi benim gitmem gerekiyor kendine iyi bak hoşça kal!
Nazım:
-Sende kendine iyi bak hoşça kal! Demiş.
Zehra gitmiş, Nazım arkasından gülerek bakakalmış içinden şöyle geçirmiş;
-Ah Zehra'm ah! Bir bilsen sana ne kadar aşık olduğumu diye demiş.