1

412 21 10
                                    


Yaşlılarla uğraşmak zorunda olmak , bahçe işlerinde sürekli yardıma koşmak , hiç arkadaşının olmaması , annenin başında durmadan dırdır etmesi ve daha niceleri...

2014

Yaz mevsimi Seokmin için tam bir işkenceydi . Aslında şu sıralar direkt hayat bir işkenceden ibaretti.
Gerçi hayat ne zaman mükemmel olmuştu ki onun için ?

Seokmin annesiyle birlikte Güney Kore'nin kırsal bölgesinde bulunan küçük bir kasabada , iki katlı ufak müstakil bir evde yaşıyordu .
Annesi bahçe işleriyle uğraşıyor , geçimini yetiştirdikleri çileklerden sağlıyorlardı.

Babası ise o doğduktan 1 sene sonra trafik kazasında hayatını kaybetmişti . O yüzden Seokmin babası hakkında en ufak bir anıya bile sahip değildi.
Bu onun için hayatı boyunca mücadele etmek zorunda olduğu bir şey olmuştu .

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Ağustos ayının ortasında ve tam olarak kavurucu sıcaklar diyebileceğimiz o sıcaklar vardı .

Seokmin için lisede 2. Sınıfın ilk dönemi bitmişti. Bittiği için mutluydu , sınıfta ki insanların suratını bir süre görmemek onu rahatlatıyordu. Ama okula gitmemek demek , hiçbir işinin gücünün olmaması demekti .
En azından Seokmin'in annesi için öyleydi.
O yüzden Seokmin genelde tatilini bahçede annesine yardım etmekle ve hayvanlara bakmakla geçiriyordu. Klasik bir köy yaşamı da diyebiliriz.

Günlerden bir gün

Seokmin uyandıktan bir süre sonra sonunda ayılmayı başarıp muhtemelen mutfakta yiyecek birşeyler hazırlıyordur düşüncesiyle annesinin yanına gitmek için odasından çıktı.

Ama mutfağa indiğinde annesini orada bulamadı. Ardından dışarıdan tanıdık bir ses duydu , annesi birileriyle konuşuyordu. Pür dikkat konuşulanları anlamak için kapıya doğru yaklaştı .

"Şimdi gidin burdan ! Hemen , defolun!"

Kapıya yaklaştığında duyduğu şey bu olmuştu . Annesi birisine aynen bu şekilde bağırmıştı . Seokmin annesinin bağırdığını duymasını ardından hemen dışarı çıktı.

Gördüğü şey , annesi ve filmlerden fırlamış , elinde memurların kullandığı şu çantalardan olan iki tane adamdı.

"Anne , neler oluyor ?" Diye sordu .

"Ah , Seokmin-a , uyanmış olmalısın . Neyse sen gir içeri hadi önemli birşey yok." Diye cevap verdi annesi.

"İyi de Anne bağırıyor-"

"Her neyse bayan Lee , bu sizi son uyarışımız. Evi ya şimdi boşaltın ya da biz sizin için boşaltırız. "
Diye sözünü kesti memur çantalı adamlardan biri Seokmin'in. Ardından arkalarını döndüler ve gitmeye başladılar.

Seokmin annesine döndü;

"Evi boşaltmak mı bir saniye , Anne bu adamlar neden bahsediyor?"
Dedi .

Annesi de Seokmine'e döndü ve birşey söylemeden sadece buruk buruk oğluna baktı . Ardından da
" Hadi, ilk önce içeri girip birşeyler yiyelim hımm? Acıkmış olmalısın oğlum." Dedi.

Yemek masasına oturduklarında Seokmin annesine tekrar sordu ;

"Anne , o adamlar neden bahsediyorlar artık söyler misin? Evi boşaltmak da ne demek oluyor şimdi?"

Ajumma derin bir iç çekti ;

"Ev yıkılacakmış . Buradan otoyol geçecekmiş . Öyle söylüyorlar ."

"İyi de ev bizim değil mi!? Buna izin vermezsek böyle birşey yapamazlar !"

Annesi bir süre duraksadı daha sonra;

"Sanırım sana anlatma zamanı geldi oğlum ."Dedi.

"Neyi?" Dedi Seokmin meraklanmış şekilde.

Annesi ;

"Baban ölmeden önce evi ve tarlayı almak için bir iş adamından borç almıştı . O borcu sonra ödeyecektik ama , ama (ağlayarak) baban öldü ve daha sonra borçları ben ödemeye çalıştım . Senelerce borç ödedim ve artık çok az bir kısım kaldı . Ancak borç aldığımız adam artık zaman tanımıyor . Evden çıkmayacağımı söyledikten sonra mecbur bırakmak için evin geçtiği arsayı otoyol yapmak üzere anlaşmış . Yani , evden çıkmak zorundayız oğlum . Çok üzgünüm."

Seokmin annesinin anlattıklarını inanmamıştı . Bunca senedir yaşadıkları ev , tarla başkasından borçla alınmış ve şimdi evden çıkmaları gerekiyormuş.

Annesi ağlamaya başlayınca Seokmin sıkıca annesinin elini tuttu . Diğer eliyle de gözyaşlarını sildi.

"Eğer gerçektem gitmemiz gerekiyorsa gideriz anne . Ben sorun etmem. Hem etrafımızda şu zamana kadar kimse bize destek olmadı , etrafımızda ki insanlar yüzümüze bakmıyor bile . Burada da rahat değiliz zaten . O yüzden gidelim . Buradan uzak biryere , gerçekten. "
dedi Seokmin cesur ve kendinden emin bir şekilde.

Annesi ise içinden "oğlum gerçekten büyümüş olmalı."Diye düşünüyordu.

"Ama oğlum , okulun ? Bir anda okul değiştirmek zorunda kalmak . Zor olmayacak mı?"

"Anne kaç senedir yaşadığımız evden taşınıyoruz . Okul umurumda bile değil . Hem daha iyi bir okula girerim belki . Kim bilir?"

Annesi , hâlâ çok emin değildi ama Seokmin'in haklı olduğunu da düşünmüyor değildi. Şehire taşındıklarında oğlu için okul , sosyal ortam olarak birçok imkan artıracaktı.

Daha sonra;

"Gidelim oğlum . Buradan uzağa . "

"Peki nereye ?"

Bir süre düşündü annesi ardından;

"Seul'e."
Diye cevap verdi.

Sonunda senelerdir yaşadıkları bu lanet köyden ayrılıyorlardı.
Seokmin'i ise yepyeni bir hayat bekliyor olacaktı.

 Seokmin'i ise yepyeni bir hayat bekliyor olacaktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Can I Fall In Love With You ? / SeoksooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin