Mistery Woman

4

Bucky oturduğu koltukta iyice yayılırken içeriye giren adamı izledi, adam elindeki poşetleri tezgaha koyup kafasını kaldırınca Bucky ile göz göze gelmişti.

"Seni beklemiyordum."

Bucky cevap vermeyince adam ellerini tezgaha yaslayıp konuşmaya başladı.

"Tekrar görev istemeye mi geldin Winter Soldier?"

Adam sağ kaşının yukarısında hissettiği soğuk metalle bakışlarını yanındaki kişiye çevirdi.

"Benide beklemiyordun galiba."

Adam yutkununca kız alayla güldü.

"Bende öyle tahmin etmiştim."
"Yardım etmeyecek misin asker?"
"Hayır."

Bucky konuşunca kız ona baktı, eğer Bucky yamuk yaparsa büyük sıçardı. Bu yüzden inanmadığı tanrıdan Bucky'nin bir şey yapmamasını dilemişti.

"Askerine bir açıklama borçlusun."
"Kimseye bir şey borçlu değilim."
"Aa, aa... Silahın kimde olduğunu unutma Alexander."

Kız konuşunca Alexander derin nefes aldı, şu an ölmek istemiyordu.

"Anlat, bunca yıl ona neler yaptın?"

Alexander bakışlarını Bucky'e çevirdi ve yıllarca ona yapılan şeyleri tek tek anlatmaya başladı, Bucky ise tepkisiz bir şekilde dinlemeye devam etti. Alexander durunca kız hikayenin bu kadar olmadığını biliyordu, silahı iyice bastırınca Alexander işareti almış olmalı ki konuşmaya devam etmişti. Hikaye bitince kız cebindeki telefonu çıkardı, ekranında bir şeye tıkladıktan sonra alayla güldü.

"Öncelikle bu kadar gerizekalı olduğunu bilmiyordum, güvenlik kameralarını kontrol etmek isteyebilirsin."

Telefonun ekranını havaya kaldırınca Alexander bakışlarını ekrana çevirdi, ses kaydını görünce yutkundu. Her şey onun için çok ani gelişmişti ve bunun geldiğini görememişti.

"Ve işbirliği için teşekkürler."

Kız bakışlarını Bucky'e çevirdi, gitmeleri gerekiyordu. Alexander ihanetinden dolayı Hydra onun işini hallederdi.

"Hadi gidelim Çavuş."

Kız konuşunca Bucky ayağa kalktı, salondan çıkacakken Alexander'ın sesini duydular.

"Bunu yaptığına pişman olacaksın."

Kız ona doğru döndüğünde Alexander elindeki mutfak bıçağını fırlatmıştı, kız hamle yapamadan Bucky demir eliyle bıçağı tuttu, bakışlarını Alexander'a çevirdi. Kız silahını kaldırıp adamı alnından vururken kızla eş zamanlı Bucky bıçağı fırlatmıştı, mermi adamın beynini delip geçerken bıçak kalbine saplanmıştı. Kız bakışlarını Bucky'e çevirdi.

"Ödeştik."
"Hadi gidelim."

Bucky'nin dediği şeye kız göz devirdi ve evden çıkıp arabaya bindiler, arabayı çalıştırdı ve son hız havalanına sürmeye başladı. Artık New York'a dönmemek için sebepleri kalmamıştı.

Havaalanına girdiklerinde Bucky etrafa bakındı, ilk defa böyle bir yere geliyordu. Arabayı otoparka park ettiler ve binanın içine girdiler, kız Bucky'e kendisini takip etmesini söylediğinde vip bölümden sadece kimliklerini gösterip içeriye girmişlerdi, Bucky kızın kimliğine bakmak istesede kız göstermemişti, kızın sadece ismini biliyordu ve daha fazlasını öğrenmek istiyordu. Uçağa geçmek için X-Ray cihazından geçmeleri gerekiyordu, önden kız geçince Bucky'de onu takip etti. Cihaz yüksek sesle ötmeye başlayınca kız dönüp ona baktı, ilk başta ne olduğunu anlamamıştı. Anladığımda ise Bucky'e yardım etmek yerine kahkaha atmıştı. Görevliler etrafını sarınca hızla onun yanına ilerledi.