Mistery Woman

10

Daisy her şekilde büyük gelen cekete baktı ve kendisine dediğine inanamamış bir şekilde Tony'e baktı.

"Ne? Senin mi?"

Daisy hayır anlamında yüzünü buruşturunca Tony göz devirip ona kolunu uzattı, Daisy gülerek onun koluna girdikten sonra takıma doğru döndüler.

"Hadi gidelim."

Avmden çıkıp anayola geçtiklerinde Daisy gördüğü şeyle Tony'den ayrıldı ve gülerek ona ait olan arabasına doğru ilerledi.

"Bu kadarını beklemiyordum Tony."

Daisy konuştuktan sonra anahtarları valeden aldı, bakışlarını Steve, Crescent, Sam ve Bucky'e çevirdi.

"Gelmiyor musunuz?"

Arabaya bindiğinde o grupta peşinden arabaya bindi, kalanlarda Tony'nin arabasıyla gidecekti. Bucky öne otururken Sam, Steve ve Crescent arkaya oturmuştu, Bucky ne kadar Crescent'e öne oturmasını söylesede arkaya oturmayı tercih etmişti. Daisy gaza yüklenince Steve ona söylenmeye başlamıştı, Daisy sinirle dikiz aynasından ona bakıp konuşmaya başladı.

"Sen yaşlı teyze değilsin Steve, söylenmeyi bırak."

Daisy'nin söylediği şeye Sam kahkaha atmıştı, Daisy'de güldükten sonra kavşaktan sola döndüler, ekrandaki navigasyon öyle diyordu. Kısa süre sonra barın önüne gelmişlerdi, arabadan indiklerinde Daisy anahtarını valeye verdikten sonra ilerlemeye başladılar, Bucky yavaşça Daisy'nin yanından ilerlemeye başlayınca kız yavaşça onun koluna girdi. Bucky bozuntuya vermeyince kız etrafına bakınırken konuşmaya başladı.

"Yeni yüzyıldaki nezaket kuralı bir, yanında bir kadınla bir yere gidiyorsan ona kolunu uzat."
"Rahatsız olursun diye düşünmüştüm."

Bucky konuşunca Daisy göz devirip etrafa bakınarak yürümeye devam etti.

"Senden rahatsız olsaydım emin ol arabama almazdım."

İçeriye girdiklerinde Daisy onun kolundan çıktıktan sonra ceketini çıkardı, Bucky onun giydiği elbiseyi görünce yutkunmuştu. Diğer grup yanlarına katılınca loca kısmına geçtiler, Tony'nin işaretiyle dakikalar içinde tüm masayı alkol ve meyvelerle donatmışlardı.

"Bu gece buranın üst katındaki otelde kalacağız."

Tony konuşunca bakışlar ona dönmüştü, kimse bir şey dememişti ama Clint onun nasıl her şeyi anında hallettiğini merak etmişti. Crescent ve Natasha ayağa kalktıktan sonra bakışlarını Daisy'e çevirdiler. Daisy elindeki bardağı gösterince ona göz devirdiler ve piste geçtiler, Daisy elindeki bardağı dikledikten sonra tekrar doldurdu. Meyve tabağındaki çileklerden ağzına atıp bardağındaki içkisinden büyük bir yudum aldı. Vücudunun gevşediğini hissedince alkolün vücudunu ele geçirdiğini anlamıştı. Koltukta iyice yayılırken koluna takılı olan çantasını koltuğa koyup içkisini içmeye devam etti.

"Bugün ağırdan alıyorsun."

Tony'nin sesini duyunca Daisy ona döndü.

"İçkime saygısızlık yapamam."

Daisy konuşunca Tony güldü.

"Sabah seni başka odalardan toplamak istemiyorum."
"Önce kendine sahip çık Anthony."

Daisy konuşunca Tony tekrar güldü ve elindeki bardağı dikleyip masaya koydu.

"Ben kendime sahip çıkıyorum."
"Öyle düşünmen biraz komik."
"Ben ciddiyim Daisy."

Tony konuşunca Daisy alaylı bakışlarla ona baktı, abisinin ciddi olduğunu görünce kaşlarını çattı.

"Bir şey mi oluyor Tony?"
"Bir şey olduğu yok, sadece ne olur ne olmaz diye burada kendimizi çok kaptırmayalım."

Tony konuşunca Daisy yavaşça kafasını salladı, bardağındaki son yudumuda içtikten sonra ayağa kalktı ve piste indi. Natasha'yla karşılaşınca sakince dans ettiğini gördü, Daisy ondan uzaklaşıp pistin bir ucunda dans etmeye başladı, arkasında hissettiği kişiyle arkasını döndü. Esmer bir çocuk vardı, iyice Daisy'e yaklaşınca Daisy onu umursamadan dans etmeye devam etti. Etrafa bakınırken çocuğun ellerini vücudunda hissetti, arkasını dönecekken çocuk geri çekilmişti.

"Ona bir daha dokunursan seni öldürürüm."

Daisy duyduğu sesle arkasını dönmüştü, Bucky kızın kendisine baktığını görünce ona doğru yaklaştı, elini kızın beline attıktan sonra kendine doğru çekti. Daisy hala müziğin ritminde sallanırken vücutları birbirine sürtüyordu, Bucky kızın belindeki elini sıkınca Daisy güldü. Önce Bucky'nin dudaklarına baktı, ardından mavi gözlerinin içine.

"Beni mi koruyorsun?"

Daisy konuşunca Bucky bakışlarını kızın mavi gözlerine çevirdi, Tony'le kardeş olmasına rağmen nasıl mavi gözlere sahip olduğunu merak etmişti, uzun süre kızın gözlerine baktıktan sonra onu iyice kendine bastırdı ve kızın boynuna doğru eğildi, kokusunu içine çekerek kulağına doğru kafasını kaldırdı. Nefes alıp verdikçe bedenleri tamamen birbirine değerken Daisy kollarını onun boynuna doladı, Bucky diğer elinide beline koyduktan sonra kulağına doğru sessizce konuştu.

"Çok güzelsin."