Gecikme için üzgünüm. Artık haftada birkaç bölüm olarak ilerleyelim diyorum o yüzden bölümler kısa kısa belki ileride bölüm sayısını düşürüp uzunluğu arttırırız, şu anda etkileşim önemli gibi.
iyi okumalar❤️
..................................................................................................................................
Meyra
Serginin üzerinden 3 gün geçti. Telefonum çalar belki diye her yere kendimle götürdüm. hayır telefon numarası da yok ki ben arayayım! Tabii ulaşabileceğim ortak bir tanıdığımızın da olmaması cabası. Hayata olan isyanımı karşımda biri varmış gibi dillendirirken Google'da isminin geçtiği haberleri tarıyordum.
Haberler bana bir fayda sağlamayınca instagramda stalka başladım. En sonunda Galasso'nun hikayelerinde paylaştığı mekanı tanıdım , bir heyecan ayağa kalktım masada kahve su ne varsa döküldü. Onları da öyle bırakıp hazırlanıp çıktım. Orada olmayabilir, kendimi şu an saçma bir duruma da sokuyor olabilirim. Saçmalamayacaksak neden yaşıyoruz ki?
Bol açık mavi kot üzerine yeşil bralet geçirip üzerime de grafiti desenli hoodie alıp çıktım. Ayağım ikinci bir topuklu vakasını daha kaldıramazdı . Beyaz sporlarımı da geçirip çıktım.
Size de hiç oluyor mu? Etik ikilemler, geceleri kendinize yediremediğiniz bir takım duygular, sabaha kadar düşünmekten dönmek için 3. bir yan aradınız mı hiç?
Ben yaşadım. Hayatımın ilk 20 yılı aileme duyduğum minnet, oluşturamadığım kendi karakterim, dik başım ve sorumluluklarım arasında bir patika gibiydi. Bir sabah uyanıp artık yeter demedim de. Dönüşümüm acı dolu oldu. Ağlaya ağlaya önce yara bantlarını çıkardım, bıçakla deşip irini akıttım, merhem sürdüm. Zamanla iyileşti. Bu yolda yeni yaralar da aldım ancak ben artık yaraların üstünü örtmektense onları nasıl pansuman edip düzelteceğimi bulmuştum. Öyle de yaptım.
Toplumun verdiği rolleri sildim kafamdan. Bir şeyden korktuysam, inadına salakça üstüne gitmek yerine mantığımla düşündüm. Kendimi her eylemimde ikna ettim. O yüzdendir ki bugün olduğum kadının her hareketinin, duruşunun arkasındayım. Kendi arkanızda kendiniz durmayı bilin. Meyra , böyle doğdu. Siz de böyle yaşayın.
İlk adımı atmaktan korkmadım. kulübe vardığımda barın kenarında elinde içkisi, öne doğru eğilmiş bardağını bir sağa, bir sola eğiyordu. Ne düşünüyordu bilmem ama dalgındı. Belki o kadar derindeydi ki led ışıklar bile yetmiyordu içindeki karanlığı aydınlatmaya.
''Hey, kaçak!" derken elim omzuna değdi. Önce duruşunu dikleştirdi, sonra kafasını bana doğru döndü. Simamı birkaç saniye merakla taradı. Tanıdığında yanındaki sandalyeyi çekip eliyle buyur etti, oturdum.
"Seni arayacaktım ben-" devam etmesine izin vermedim. Sonrası yalan ya da gerçek bahaneydi. Aramamıştı. Ama buradaysam gerçekten ondan aldığım çekimden dolayıydı. Beğenmiştim, şimdi de alıyordum. Kendisiyle ciddi düşündüğümü şimdilik bilmesine de gerek yoktu. Dudaklarımın kenarı hafifçe kıvrıldı. " fark etmez nedeni , ben buldum seni borcun iki oldu. Bana iki adım da sen atacaksın" dediğimde yüzünün aldığı şekli unutabileceğimi sanmıyordum. 70lerime varınca torunlarım olursa onlara anlatacağım güzel bir an. Çekirdek anı.
Gözleri büyüdü, dili tutuldu. Sonra kafasını sallayarak eğdi, bana yaklaştı. Kulağıma" sen nasıl istersen." diye fısıldadı. İtalyanca . Kalbim yine istifa etti. Kolumdan tutulup insanların arasına dans alanına çekilirken hoodiemi son anda çıkarıp sandalyeye bıraktım. Sizin zamanınızla belki bir saat bile sürmeyen o zaman diliminde ben zamanın ne olduğunu unuttum. Bir süre dans ettik bir süre kenarda bir şeyler içerken hafif diyaloglar kurduk. Dans ederken elleri belimde, kollarımda, yüzüme gelen saçımda turladı. şarkılar bitti, insanlar gitti, insanlar geldi. Saat sabaha karşıydı. Mekandan çıktık. Ama ne Nico, ne ben ayrılmak istemiyor gibiydik.
"sahilde yürümeye ne dersin? "nedenini anlamadım , başta karasızdı. Kolunu omzuma atıp beraber sahile doğru yürümeye başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hattrick (Nicolo Zaniolo Fan-fic)
FanfictionSırf şu boş yaz günlerinde benim gibi bir yere gidemeyen insanlar kafayı yemeyelim diye eğlencesine çikolatalı milkshake ve türlü şarkılar eşliğinde yazılmış bir yaz hikayesi. ............. Zaniolo;İstanbul'a yeni transfer olmuş, takımının black-tie...