Jungkook
Sabah alarmın sesiyle uyandım.
Saat daha 06:00 bu kadar erken kurmuştum çünkü bügün markete gidip konuşacaktım okul zaten 8 de başlıyordu iki saate işim biterdi umarım. yataktan kalkıp banyoya girdim günlük rütnimi halledip çıktım okul uniformamı giyip saçlarımı taradım çantamı alıp yavaş bi biçimde aşağı inmeye başladım ses etmeyerek kapıyı açtım kendimi dışarı attım soğuk hava yüzüme tokat gibi çarmıştı içime derin bi nefes alarak yola çıktım.Marketin önüne geldiğimde kapıyı açıp girdim kasa tarafında bi tane çocuk gördüm benim yaşlarımdaydı onun yanına gidip patronunu çıgırmasını isteyecektim çocuğun yanına adımlayıp durdum "ah afedersiniz bişey sorabilir miyim acaba" çocuk bana dönüp gülümsedi "tabi ki sorabilirsiniz" ona gülümseyip söze atladım "şey elaman aranıyormuş ta eleman olarak geldim" dedim oda hemen cevap verip gülümsedi "ah evet tamam bana demişlerdi bi eleman geldiğinde alabilirsin diye o şanslı kişide sizsiniz herhalde" diyip gülümsedik çok tatlı biriydi
Bende utanarak başımı eğdim bana bakıp kıkırdadı "o halde bana ne zaman çalışacağını saatleri söyle not alayım" dedi ona bakıp konuşmaya başladım
"Okulum saat 02:30 bitiyor ondan sonra gelebilirim
Saat 12 kadar uygunsa" bana bakıp gülümsedi "evet uygundur bende bu saatlerde geliyorum uniformana bakılırsa da aynı okuldayız" dediğinde nedensizce sevinmiştim çünkü ilk arkadaşım olabilirdi "ah kendimi tanıtayım ben Yugyeom kim Yugyeom" elimi uzatım bende hemen tutmuştum "Jungkook Jeon Jungkook" dedim bana gülümseyip
"memnun oldum arkadaşım" demişti bende aynısı tekrar edip elimi çektim.Birkaç dakika sonra ikimiz karar verdik birlikte okula gitmeye başladık yolda yürürken sohbetler ediyorduk zaman nasıl geçtiğini anlamadım hemen okulun önüne gelip biraz geç kalmıştık birbirimize bakıp kıkırdamıştık aynı anda el ele tutuşup sınıfımıza koşmaya başladık ikimizde aynı sınıftaydık mutlu olmuştum ilk arkadaşımdı kanım kaynamıştı ona kapıyın penceresinden bakıp hoca'nın hala gelmediğini görüp ikimiz birlikte sınıfa atladık herkesin dikkatini çekmiştik Jimin hyung Taehyung larla oturup bize bakıyordu ve gözleri hem yüzümde hemde elerimide mekik dokuyordu bende elerimize bakıp hemen çekmiştim Yugyeom la boş bir sandalye bulup oraya yerleştik hala tüm sınıf bize bakıyordu siteres ve utangaçlık çökmüştü bende Yugyeom'a bakıp gülümsedim arkadaki hyunglarıma baktım ama Taehyung sanki biraz sinir olmuştu galiba sevmedi beni diye düşünüp önüme döndüm.
Gün geçmek bilmiyordu son derse yaklaşmıştık bana kimse bulaşmıyordu sadece laf atıyorlar iki üçtanesini duymuştum 'kim bu çirkin' 'şuna bak gözlerim kanıyo' 'bu nasıl gülümseme' ' galiba midem bulanıyor çekin şunu önümden' bunları dumuştum aldırış etmedim tabi ki kalbim kırılmıştı ama Yugyeom onları takmamamı boş konuştuklarını çok güzel olduğumu söyledi ondan güç alarak çıktık okuldan hep birlikte toplanmıştık ben ve Yugyeom işe gidecektik ama Jimin bilmiyordu şuan dicektim ona Taehyung konuştu herkes dikatini ona vermişti bana bakarak konuştu "Jimin istersen seni ve Jungkook'u eve bırakabilirim" demişti bende redetmek için dudaklarımı aralarken Jimin koşup Taehyung'un koluna sarılıp kesti beni " olur Taehyungie" bana bakarak 'hadi' der gibi baktı
Dudaklarımı aralayarak konuşmaya başladım "Jimin hyung üzgünüm ben bugün bi iş buldum oraya gideceğim Yugyeom la gece 12 eve geleceğim" jimin bana bakarak şaşkın bi hedayla konuşmaya başladı
"Ne! Ne işi paraya mı sıkıştın? Verebilirim istersen hem gece 12 eve nasıl geleceksin " ard arda sorular sorrken nefesiz kaldığı için içine derin bi nefes çekti yanımdaki Yugyeom konuşmaya başladı
"Jimin di değil mi? Merak etme Jungkook'u ben eve bırakacağım zaten" bana bakıp gülümsediginde bende gülümsedim ve önüme döndüm Taehyung niye bukadar sinirli bir şekilde bize baktığını anlamamıştım yine salmıştım Yugyeom la arkaya dönüp markete gitmeye başladık.Saat tam 12 geliyordu her yer çok karanlıktı yıldızlar belli oluyordu çok güzeldiler. Eve gitmek istemedim çünkü jimin beni soru yağmuruna tutacaktı o yüzden barka gidip birazcık düşünmeye, rahatlamaya ihtiyacım vardı.
Evimizin yakınlarındaki parka gelmiştim Yugyeom'un eve gitmesini istemiştim yanlız kalmaya ihtiyacım vardı. Salıncağa ilerleyip oturdum kendimi hafif hafif salamaya başladım düşünüyordum annem nasıldı şuan iyi mi? babam ona bişey yapıyor mu? Ben ne olacaktım? hiç mi birisini sevmeyecektim, hiç mi hayatımda birisi olmyacaktı Taehyung'u gördüğümde kalbim çok hızlı atmıştı geçer demiştim ama yüzünü hatırladıkça gülümsüyordum ama o beni sevmiyordu galiba bilemiyordum zaten beni kim severdi ki yanağıma akan ıslaklığı hissetiğime kadar anlamamıştım ağladığımı arkamdan bi sesler duyup oraya döndüm ve karşımda Taehyung'u görecem hiç aklıma gelmezdi çekinerek önüme dönmüştüm yanıma yaklaşarak konuştu "napıyorsun burada Jungkook- hey neden ağlıyorsun" bana yaklaşıp sarıldığında sanki buna ihtiyacım bu sarılmaya ihtiyacım var mış gibi içimi döktüm hıçkırarak ağlıyordum ellerini sıkıca belime dolayıp saçlarımın üstüne kelebek öpücükleri koyordu "Jungkook ne oldu güzelim anlat bana" bana hitap şeklinden daha çok ağlamaya başladım beni güzel buluyordu ona karşı birşeyler hissediyordum ama emin değildim neyse zamanı akışına bırakacaktım geri çekilip ellerini yüzüme koyup gözyaşlarımı silmeye başladı "ne oldu Jungkook anlat hadi bana" ona bakım konuşmaya başladım "niye hyung niye hiç sevgi görmedim? niye sadece zorbalık gördüm? niye bu yaşta çalışmak zorundayım? niye annem rahat değil? niye beni kimse sevmiyor? neden ben onlara ne yaptım hyung ne yaptım?" Diyerek sitem ettim Taehyung'un da gözleri dolmuştu bana tekrar sarıldığında bu sefer karşılık verdim "hayır Jungkook seni herkes seviyo sadece onlar senin başarılı olmanı kıskanıyorlar hem çalışmak zorunda değilsin sana kim zorbalık yapıyo, sana söz veriyorum kimse sana zarar veremicek söz veriyorum güzelim" hayatım boyunca yanımda mı olacaktı ki sadece lise bitsin gidecektim ben buradan dünyadan gidecektim şuan gitmiyorsam eğer oda annem ve jimin içindi geri çekilip konuştum "hyung çalışmak zorundayım yoksa annem ölür babam onu benden alır annemi son görüşüm çünkü ben gidecem" ağlayarak konuştuğumda dehşete düşmüş gibi baktı "NE! Buradan gitmek mi ne saçmalıyorsun sen hiç bir yere gitmiyorsun" ona bakıp gülümsedim tekrar sarıldığında biraz bekleyip ayrıldık salıncaktan kalkıp yürümeye başladık Taehyung bana dönerek elerimi tutu "Jungkook çalışma zorunda değilsin babana yollayalım bir miktar para bir pilan yapıp bolislere veririz onu seni de rahat bırakır anneni de hm ne dersin" ona minnetle bakıp gülümsedim tekrar konuşmaya başladı "hem buradan da gitmek yok biryere hım" ona bakıp gülümseyip kafamı olumlu anlamda saladım oda bana gülümsemişti
"Hem sana bişey soracağım" dedi ona bakarak sorar gözlerle baktım "o yanındaki kimdi böyle niye çok samimiydiniz yani şey biz önceden tanıştık böyle değilsin yani neden onla neyse işte ya" hızlı hızlı konuştuğunda kahkaha atmıştım "senin beni sevmediğini zannetmiştim o yüzden yakın davranmıyordum Yugyeom da bilmem iyi anlaştık" dediğimde şaşırmıştı "Ne nerden çıkardın seni sevmediğimi ayrıca bizde güzel anlaşırız" demişti kıkırdamıştım şuan çok tatlıydı " bana sinirli sinirli bakıyordun o yüzden, evet iyi anlaşırız Taehyungie~" bana bakıp güldü "artık geç oldu seni eve bırakayım Jungkookie" ona bakıp başımı olumlu anlamda saladım zaten eve yaklaşmıştık kapıya gelip el saladım oda salayıp gitmişti.ceketimin cebinden anahtarımı çıkarıp içeri geçtim jimin uyuyordu galiba üst kata çıkıp odama girdim. Banyoda elimi yüzümü yıkayıp pijamalarımı giyip yatağa girdim bügün çok güzeldi Taehyung ile çok güzel zaman geçirmiştik galiba ona karşı bişeyler hisediyordum neyse düşüncelere dalıp uyumuştum kısa zaman da...
Beğendiniz mi? görüşlerinizi alayım
Yazım hatalarım varsa af diliyorum
Hoşçakalın💗🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jasmine flower {Taekook}
Short StoryJungkook eski okulunda zorbalık gördüğü için kuzeni jimin'in yanına taşınmıştır. Jungkook artık mutlu olamayacağını zannediyordu ama yanılıyordu hayatının aşkı karşısına çıkacağını bilmiyordu. semetae ukekook yan çiftler (yoonmin-namjin) zorbalık! [...