3.

52 4 1
                                    

  "Ne duruyorsun koşmaya devam et!" Oğlan küçük kızı arkasından itmeye başladı. Durdukları her saniye daha da yaklaştığını hissediyordu. Küçük kızın bacakları jöle gibi titrerken güçlükle konuştu.


 "Peşimizden gelmiyor, adım sesleri durdu." "Bu gelmeyeceği anlamına gelmiyor." dedi oğlan fakat kızı itmeyi bıraktı. Birkaç saniye de olsa dinlenmeyi hak ettiklerini düşündü, şeyden önce...


"Bizi bulacak biliyorsun değil mi?" Küçük kızın göz yaşları tükenmişti ya da kız öyle sanıyordu. Dehşet içindeyken ağlamak sandığından daha zordu.


"Buraya hiç gelmemeliydin!" Oğlan daha önce defalarca yaptığı gibi kızı sarstı. "Mutlu musun geldiğine ha!" O sırada kızın bembeyaz teninde akan kırmızılığı gördü. Kulağının hemen altındaki yarıktan başlıyor ve boynunu takip ediyordu. "B-boynuna ne oldu!" Kızın cevap vermesini engelleyen adım sesleri ve yere sürtülen metal sesi oldu. Küçük kız bilincini kaybetmeye yakındı, oğlan onu sırtına alıp koşmaya devam etti. Evden ikisinin de canlı çıkması imkansız görünüyordu, belki bir ilk yardım çantası bulabilir ve kızı iyileştirebilirse...


 "Ben sadece merak etmiştim." dedi küçük kız, sonunda gözyaşlarını bulmuş ve hıçkırarak ağlıyordu. "Bu evde neler döndüğünü ve sizin ne yaptığınızı..."


 "Merak kediyi öldürür, küçük kedicik."


 Bir insandan çıktığına bin şahit isteyen sesi duymasıyla birlikte bacaklarının bağının çözüldüğünü hissetti genç oğlan. Tam pes edecekken duvardaki ecza dolabını gördü. Birinin kurtulma ihtimali hala vardı ve bu kesinlikle kendisi değildi.


 "Yaranı iyileştireceğim," dedi adımlarını daha temkinli basarken. Dolaba sadece birkaç adım kalmıştı ve artık nefes aldığını hissetmiyordu. Büyük ihtimalle kendisinin de yaraları vardı fakat bunu umursamayacaktı, tek amacı küçük kızı kurtarmaktı.


 Küçük kız oğlanın sırtından indi. Onun amacı çok daha farklıydı. "O beni istiyor."


 "Ne yapıyorsun?" oğlan kızın önünde eğildi. "Hadi, bin sırtıma geliyor!"


 "Ben gidersem seni rahat bırakacak." Hıçkırıkları daha da şiddetlenirken eline eski ağır bir kitabı aldı.


 "Saçmalamayı kes, seni iyileştireceğim, buradan kurtulacaksın diyorum neden pes ediyorsun?"


 "Asıl sen anlamıyorsun durmayacak!" Titreyen kollarıyla ağır kitabı kaldırdı. "Umarım ikinci sefer vurmama gerek kalmaz."


 Küçük kız kitabı oğlanın kafasına geçirirken kendisi de yere düştü. Oğlan daha önce aldığı darbeler yüzünden kolayca yere yığıldı. Geri kalkmaya çalışıyor fakat her seferinde kendini yerde buluyordu. Etraf bulanıklaşmaya başladığında küçük kızın ayağa kalktığını ve avucuna bir şey koyduğunu gördü. Oğlan eline baktığında ortasında kedi patisi olan bir bileklik gördü.

BEN KİMİM? (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin