Impossıble love

2.Bölüm

JENNİE

Öğlen olmuştu derslere girdik iyi ki diğer hocalar ders işlemedi daha güzel geçti. Zilden sonra jisoo yanıma gelip "jennie okulun yemekhanesi için ismimizi yazdıralım " dedi. Bende onaylayan mırıltılar çıkardım her ne kadar kim ailesi bile olsanız anneniz sağlıklı beslenmenize takıntılıysa kaçış yolu yok.

İdare katına indiğimizde baya bir sıra vardı . Anlaşılan sadece bizim annemiz takıntılı değil bu konuya. "çok sıra var ya " dedi jisoo önümde "evet istersen bugünlük kantine inelim çıkışta 2 dakkikada yazdırırız " dedim. Jisoo onayladı sıradan çıkıp kantine doğru yol aldık . Geldiğimizde köşede bizim konuştuğumuz grup vardı hızlıca yemeklerimizi alıp onların yanına gittik. Yeniden konuşmaya başladık o sırada kantine taehyung girdi. Jisoo yanımdan ona seslendi "Taehyung " dedi elini sallayarak . Oda buraya doğru gelmeye başladı . "selam naber " dedi geldiğinde "iyi napıyorsun " dedi jisoo " arkadaşlarla yemek yiycektik " dedi " gelsene bizle ye hem bizimkilerle tanışmış olursun " dedim . "olabilir merhaba bu arada ben taehyung 12. sınıfım yemeğimi alıp geliyorum hem tanışırız " dedi sakin bir sesle . Daha sonra geldi ve bizimkilerle konuşmaya başladı, sonra zilin çalması ile sınıfımıza çıktık.

.
.
.

OKULDAN SONRA

Çıkış zili çalmıştı ve şu anda jisoo ile yemekhane için ismimizi yazıyorduk . Arkamdanki sesle irkildim ."selam sizde yemkhanede yiyeceksiniz sanırım" dedi sarışın olan ahh ismi neydi rosé yok lisa mıydı .Ben ismini hatırlamaya çalışırken jisoo "evet evet sende öyle yapıcaksın sanırım" dedi "evet o halde ben gidiyim yarın görüşürüz " dedi gülümseyerek ama benim takıldığım şey bu zaman kadar fark etmediğim o gülüşüydü kendime geldiğimde bende görüşürüz dedim ama o çoktan oda gözden kaybolmuştu jisoo bana bakarak "lisa ismi lisaydı unutmuş olmalısın " dedi bende başımı salladım "evet teşekkür ederim unnie" daha sonra ismimizi yazdık ve şöför ile eve döndük.

.
.
.

ERTESİ GÜN

Sabah yine aynı şekilde kalkıp okula gelmiştik ve benim aşırı uykum vardı dün gece nedensizce uyuyamamıştım ve üstelik daha okulun başındaydık uyuyamazdım. Bıkkın bir şekilde sıramda yattım hoca geldiğinde ise yeniden ders işlemeye başladık. Ve ders hiç ilgimi çekmiyordu sınıfıa göz gezdirirken siyah saçlı tavşana benzeyen çocuk ve lisa evet bu sefer unutmadım nasıl unutabilirim ki gülüşü off ne diyorum ben iyice delirdim her neyse baya samimi bir şekilde konuşuyorlardı. Acaba aralarında bir çekim falan mı oldu ama ne alaka daha 2. gündeyiz 'ayrıca jennie bu seni neden ilgilendiriyor' dedi iç sesim sus gerizekalı kafayı yedirtme bana gözüm takıldı dedim kendi kendime ayrıca neden şu an kendi kendime konuşuyorum. Noluyor bana uykusuzluktan evet evet bencede uykusuzluktan olmalı .

.
.
.

Öğlen olmuştu günüm uykum hariç güzel ilerliyordu ve öğlen olduğu için yemek sırasındaydık yanımda jisoo , han , yeji ve yuna vardı hepimiz sıradaydık komik şeyler dönüyordu bende onlara katılıyordum . Etrafıma bakındığımda sırada biri gözüme çarptı evet gülüşü çok güzel olan kız o değil mi düşünceli gözüküyordu, kollarını önünde bağlamış dalgın gibiydi uzun süredir ona bakıyordum ve sonra gözlerimiz buluştu, bir kaç saniye sonra kendime geldim ve ona gelsene işareti yaptım. Yüzüne o gülümsemesi bir ansa yayıldı ve mutlu bir şekilde buraya gelmeye başladı yanıma girdi .

" selam " dedi bende selamladım ve bu sefer hep beraberdik . Yemeklerimizi aldık ve bir masaya doğru ilerledik ama masalar 5 kişilikti lisa tek oturmayı teklif etti ama ben yalnız olmasını istemedim tabi ki neden yalnız olsun ki . " hayır gerek yok ben seninle kalırım diğerleri yan masada olsun yalnız olma" dedim ve diğer masaya koydum yemeğimi . Ona baktığımda o da gülümsedi ve teşekkür etti beraber yemeye başladık , aslında heycanlıydım ve bu heycanın sebebini inanın hiç bilmiyorum . İyi ki o benim gibi o kadar çekingen değil sohbet açmayı başardı ve beraber konuşmaya başladık .

"Başka bir okuldan gelmiştin doğru muyum " dedi tatlı bir sesle. "evet bölüm seçmeye karar verince burayı uygun gördüm kardeşlerimde burda olunca , sen bu okuldaydın galiba " dedim . "evet hatta jungkookla lise 1 den beri baya iyi anlaşıyoruz en yakın arkadaşlarımdan " dedi . Ah demek yakın arkadaşıydı sevindim , bir dk neden yani neden böyle düşündüm şimdi off sus sus iç sesim sus diye sitem ettim. Ben iç sesimle savaşırken bir anda soru sormasıyla şaşırdım .

"Sana okulu gezdirmemi ister misin? " dedi hazırlıksız olduğum için ufak bir algılama sorunu yaşadım daha sonra cevap vermeye fırsat buldum. "olabilir memnuniyet duyarım" dedim .O da kafa salladı " o halde yarın yapmaya ne dersin" dedi bende kafa salladım daha sonra aklıma bir soru geldi ve dayanamadım sordum "sende çok fazla hayvan seven biri tipi var , evinde besliyor musun " bu konu onu heycanlandırmıştı belli " ah evet bütü hayvanlara bayılıyorum özellikle kedilere , hatta evimde 2 kedim var biri yavru leo diğeri luca" dedi. " Bende çok severim 2 tanede köpeğim var kai ve kuma" dedim . Daha sonra zaten yemeklerimiz bitmişti ve toparlanıyorduk tepsisini alıp yanımdan geçmeden hemen önce arkadaşça oldu çok belli fakat benim nedenini bilmediğim bir şekilde kalbimi hızlandırıcak bir cümle kurdu. "Sende aynı bir kediye benziyorsun ve bu çok tatlı " dedi ve beni hızlanmış bir kalple bırkarak yanımdan geçti .

İşte o an anladım ki ben gerçekten aşık olmuştum.