4.Bölüm

29 5 13
                                    

JENNİE

Lisayı eve bıraktıktan sonra kendi evime hızlıca girip odama çıkmak için merdivene doğru yürümeye başladım. O sırada mutfaktaki gürültüyle irkildim saat gece 12 idi normalde her kesin uyumuş olması gerekirdi tabi ki jisoo gecenin bu saatinde açlık savaşına girmediyse. Yavaşça mutfağa doğru yürümeye başladım tamda tahmin ettiğim gibi jisoo mutfakta gecenin bu saati tıkınıyordu.

Geldiğimi fark etmemiş arkası dönük bir şekilde tıkınmaya devam ediyordu. Korkutmaya karar verdim sinsi ve yavaş bir şekilde arkasından yaklaşmaya başladım.

Bir anda omuzlarına dokunup "bö" diye bağırmamla yerinden bağırarak sıçrayıp sandalyeden düşmesi bir oldu. Gecenin bu saatinde gülememe engel olamayarak kahkahayı basmaya başladım jisoo öfke dolu bir şekilde bana bakıyordu ama ben hala duramıyordum çünkü o korkarken ki yüz ifadesi asla unutulamayacak bir seviyeydi uzun süredir böyle güldüğümü hatırlamıyorum.

Jisoo öfke dolu bir şekilde fakat bir o kadarda sakin bir şekilde susmamı bekliyordu . Sonunda sakinleştiğimde gülmekten karnım ağrıyordu sakinlşince suratına baktım normalde beni şu anda evin içinde yüz tur kovalaması gerekiyordu şaşkınca ona baktım . O ise bir anda gülmeye başladı .

"Seni uzun süredir böyle görmemiştim bu iyi geldi bunun için seni bu seferlik affediyorum küçük mandu" dedi.

Şaşkınca ona baktım aslında haklıydı uzun süredir böyle gülmemiştim sürekli bir durgunluk vardı üstümde peki bu seferki mutluluğumun sebebi neydi.

Neyse bu konuyu şu an düşünmek saçmaydı boş verdim ve jisoo ya geri döndüm. Yüzünde mutlu bir sırıtışla beni izliyordu. Sonra bir anda annemlerin aklıma gelmesiyle panikledim umarım uyanmamışlardır.

"jisoo annemler uyanmamıştır değil mi "

Hayır anlamında kafasını salladı "hayır merak etme sen çıktıktan sonra annem ve babam şehir dışına yarın için aniden çıkan bir toplantı yüzünden gittiler, seni aradılar ama telefonunu açmadın galiba sessizdeydi bende haber vericeğimi söyleyip yolladım taehyungunda uykusunu biliyorsun zaten dünya yansın uyanmaz merak etme" dedi .

Onaylar şekilde kafamı salladım "ee bayadır konuşmadık senle nasılsın " dedi sanki durgunluğumun farkında gibi.

"Biraz konuşalım mı unnie ihtiyacım var" dedim gözlerine bakarak yüzü anlayışlı bir biçime döndü şaşırmıştı hissediyordum genelde kendimi açan biri değildim buna şaşırmıştı.Mutlulukla kafasını salladı salonu işaret etti.

"Hazır annemler evde yokken ufak bir kafa dağıtmak ister misin" dedi sorar bir biçimde buna sırıttım ve kafamı salladım genelde annemler olmadığı zamanlar arada içiyorduk kafa dağıtmak için ama beraber olmadığımızda yapmazdık annemler buna ancak bu şekilde izin vermişlerdi 10. sınıfın sonundan sonra yani farkındalardı çünkü lise hayatı partiler falan . Tabi bizim bunu daha lise birden beri yaptığımzın farkında değillerdi.

Salona geçip şöminenin karşısında ki koltuğa oturdum. Jisoo da dolaptan bir şişe şarap ve iki kadeh alıp salona yanıma geldi şarabı kadehlere doldurup birini bana verdi şişeyi sehpanın üzerine koyduktan sonra yanıma oturdu

"Evet konuşalım bakalım anlatmak istediğin şeyler var belli ki" dedi şarabını yudumlarken. Şöminenin ateşini izlemeye başladım düşünüyordum ne diyecektim bir anda konuya mı girmeliyim. Fakat sanki jisoo derdimi anlamıştı ve bana o soruyu sordu.

"Aşık mı oldun jen "

Sahi gerçekten aşık mı olmuştum jisoo ya döndüm ve gözlerine baktım bu sessizliğimden ve bakışlarımıdan anladı her zaman ki gibi beni o kadar iyi tanıyordu ki bu özelliğini seviyordum. Kafasını salladı sanki anladım dermişçesine.

"Lisa" dedim sadece, bir süre sessizce ateşi izledik.

Boğazımı temizledim ve şarabımdan bir yudum aldım sehpanın üzerine bıraktım anlatmamı bekliyordu beni sıkıştırmak istemiyordu bunu biliyordum . Söyliceklerimi ufak bir toparlama yaparak en sonunda ona anlatmaya başladım.

"Evet, aşık oldum galiba emin değilim jisoo sanki hayatımda ilk defa bu duyguyu yaşıyor gibiyim daha önce böyle hissetmedim
özellikle bu kadar kısa sürede " son cümlemde başımı sıvazlarken söyledim.

"Bu kadar kısa sürede lanet olsun jisoo daha kaç gün oldu birden bire her şey gelişti baktığımda kalbim hızlanmaya başladı ufacık göz temasımızda ellerim titremeye, sözlerim birbirine karışmaya başladı sürekli onu düşünüyorum. Bugün onu gördüm sahilde beraber vakit geçirdik, jisoo o kadar güzel gülüyor ki mutlu olduğunda o ceylan gözleri kısılıp kusursuz gamzelerini seriyor ortaya , bana baktığında gözlerinde kayboluyorum kahverengi gözleri bazen o kadar koyulaşıyor ki simsiyah gözüküyor ve duygusuz korkutucu bir bakış oluyor o an o kadar hayran kalıyorum ki ona içimdeki duyguları daha da hareketlendiriyor"

Sessizce beni dinliyordu farkındaydı bunları anlatıp rahatlamam gereketiğinin. Artık içimi döküyordum gerçekten ihtiyacım olanı yapıyordum duygularım o kadar youğundu ki birine anlatma isteğim beni deli ediyordu ve bu konuşma beni rahatlatıyordu daha çok kısa bir süre olmuştu ama ilk defa yaşıyordum bu beni daha da delirtiyordu sonlara doğru sesim ufakdan titremeye başlamıştı.

Gözyaşlarım akmak istiyorcasına gözlerimi sulandırmıştı aynı içimde bir anda ortaya çıkan ve beni yiyip bitiren duygularım gibi çıkmaya çalışıyorlardı. Ben konuşmama devam etmeye yeltendiğimde ise en sonunda biri yanağımdan aşşağı süzülmüştü.

" Ben galiba gerçekten çok kötü aşık oldum jisoo o kadar aşık oldum ki hiç beklemediğim bir anda vurdu beni en savunmasız anımda en olmaz dediğim kişiden buldu sardı beni tek bir anda aşık oldum o kusursuz gülüşüyle o gamzeleriyle göz göze geldiğim zaman aşık oldum "

"Bedenim o gülüşe takılı kaldı ertesi zaman gözlerini dikti gözlerime o yemek hanede bakışmamızda o düşünceli gözlerini bana çevirdiği an gene savunamadım kendimi yıktı her şeyi, kararmış ceylan gözleriyle etkisi altına aldı beni sanki hipnoz ediyormuş gibi gine bana yaptığı iltifatla yanımdan geçerken dedikleri ve bana o eşsiz kokusunu sunarak tamamladı sanki görevini, bana gönderilen bir cezaydı sanki ona aşık olduğumu anladığım gün ise bedeni görevini yerine getirmişçesini beni kontrolüne aldı"

"Hislerim sanki onun bana çok şey yapacağını hissediyor ama ne yaparsam yapayım kendimi durduramıyorum o bataklığa kendimi isteyerek sürüklüyorum"

"Ben gerçekten aşık mı oldum jisoo bu mu aşk sonunu gördüğün bir bitişe kendini isteye isteye sürüklemek mi" dedim yanağımdan düşen göz yaşlarımla beraber.

Impossıble loveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin