(MULTİMEDİA DEVRAN HATEMOĞLU TOPLANTI ESNASI) :)))
UMARIM BEĞENİRSİNİZ...
OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM...
KEYİFLİ OKUMALAR...
İnsan nankör olmamalı,elindelikerin değerini bilmeli ve karşısında ki insanada öğretmelidir.Ne olursa olsun hayatının bir noktasında düşürsen,pes etmeden devam etmelisin hayatına.Belki bir gün yolda kalırsın,belki birgün kafan karışır,belki işin içinden çıkamazsın.Bu umut dünyasında pes edersen dahi hayat yeniden başlaman için seçenekler sunar sana. Dakikalar önce holding'in önünde hiç tanımadığım iri yarı bir adamla girdiğim münakaşa ve üzerine de çamur banyosu yapmış bir şekilde şirketin lavobosunda eniştemi bekliyor olmam bu tezimi doğruluyordu.Toplantının başlamasına beş dakika vardı ve ben çıldırmak üzereydim. Bütün terslikler beni bulmuştu.Hemde bu önemli günde!!! O adam'ın 'Ayağını kırarım' ikazından sonra arkasında donuk bir 'ben' bırakıp çekip gitmişti. Kendime geldiğimde zaten şirkette olan eniştemi aramış şirketin karşısında ki mağazadan kıyafet alması için yollamıştım,şimdi de saçlarımı bu lanet ettiğim lüx lavoboda yıkamış eniştemi bekliyordum,telefonumu çantamdan çıkarıp eniştemi aradım
''Enişte nerede kaldın ?''
''Getirdim kapıya gel''şirketin gösterişli lavobosunun kapısına hızla gittim ve kapıyı hafifçe aralayıp kafamı uzattım 'kurtarıcım'diye düşündüm o an, elinde ki kıyafetlerle karşımda duruyordu
''Sağol enişte''
''Nasıl becerdin böyle bir hale düşmeyi bilmiyorum ama,elini çabuk tut, toplantı başlamak üzere''
''Tamam,hemen çıkıyorum'' lavoboda ki bölmelerin herhangi birine girip hızla üzerimi giyindim. Başka bir zamanda olsa sinirden oturur ağlardım. Aslında güçlü bir kızdım, anne ve babamı kaybettiğimde dahi ablam gibi feryat edip ağıt yakmamıştım,sessizce kendi başıma gözyaşı dökmüştüm...O günden sonra da bir daha ağladığım çok nadir zamanlar olmuştu.Diğer insanlara göre üzüldüğüm zaman değilde sinirlenince gözlerim dolar,ağlardım, bu huyumdan da bir çok insan gibi nefret ediyordum tabi...
Lavobodan çıkıp eniştemle beraber toplantı salonuna doğru yöneldik.Herşey ters gitmişti bugün benim için fakat ne olursa olsun eniştem sayesinde yetişmiştik.Yani...Sanırım... Elini güven verircesine belime yerleştirip büyük gri bir kapının önünde durdurdu
''Sanırım geç kaldık,toplantı başlamış''
''E ne olacak ?''
''Bu toplantıda olmanı istiyorum''eniştem toplantıya girmem gerektiğini belittikten sonra kapıyı iki kere tıklattı.Bir süre ses gelmedi,
(Kemal bey biliyordu patronunun toplantıya kendinden sonra girilmesinden haz etmediğini bu gizem hanım olsa bile...Fakat Devran bey onu sever sayardı,kemal bey'de bunun farkındaydı tabi,yoksa böyle ufak birşeye bile cüret edemezdi.)
Son kez kapıyı tıklattığında,sinirle gelen ses ürpermeme neden olmuştu
''Gel''Kemal eniştem yeniden belimden tutup toplantı salonunun içerisine doğru yönlendirdi. Toplantı salonuna adımımı atar atmaz neredeyse bir ev büyüklüğünde ki salonu taradım,gözlerim u şeklinde ki büyük masaya kaydığında yaklaşık kırk-elli kişinin olduğunu fark ettim,hepsi biraz şaşkınlık birazda toplantı'nın bölünmesinden olsa gerek sinirle bakıyorlardı her ikimize.Utançla başımı yere eğdim,toplantı bitene kadar bu şekilde kalabilirdim çünkü tüm gözlerin üzerimizde olması beni fazlasıyla utandırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
STAJYER
General FictionZifiri Karanlık Hayatıma Hoşgeldin Kız Çocuğu.... Soru İşaretleriyle Dolu Hayatıma Hoşgeldin... Sana Verebileceğim Tek Şey Karanlık Bir Hayat... Sen, Karanlıklar İçinde Kaldığım Tek Işığım... Cehennemime Hoşgeldin... Tanıtım videosu: http://m.you...