Ya olaylar çok mu hızlı gelişiyor bana mı öle gelio neyse fikrinizi belirtmeyi unutmayın baslayamm
Burada ilk gunum ,ortama alışamadığım içinde sabahın erken saatleri 6 gibi uyandım. Her yer karanlıktı. Yataktan kalkıp pencereyi açtım. Havada hâlâ ay vardı. Oldukça hoşuma gitmişti manzara. Güzelce gerinerek odadan çıktım. Salona indim. Salonda kimse yoktu. Büyük ihtimalle Lee Minho daha uyanmamisti. Mutfağa gittim ve bir bardak su doldurdum kendime. Aslında bu evlilik o kadar korkunç değildi. Sanırım benim şansımdi. Ama yinede tanımadığın ve erkek biri olunca işler değişiyor. Yine de evlendigim kişininde evlenmeye niyeti olmadığı için 2 oda arkadaşı gibi oluyorduk. Suyu içip bardağı tezgaha bıraktım. Hareket ederken bile sessiz bir şekilde yapıyordum çünkü Lee Minhonun uyanmasını istemiyordum. Dogrusu oldukça yakışıklı biriydi. Sosyal birine benziyordu. Aynı zamanda sinirli biri birinede. O yüzden konuşmaya biraz çekiniyor ve korkuyordum.
Duş almak için odama çıkacaktım. Merdivenleri teker teker çıktım. Odamın yanındaki odaya yani Lee Minhonun odasına bakasım geldi. Kulağımı kapıya yasladım ve ses var mi diye dinlemeye başladım. Dolap açma kapama sesleri geliyordu. Uyanıkti ve sanırım bir şey arıyordu. Kulağımı kapıdan çektim. Heralde işi var diye umursamadan Banyoya gittim. İçerisi full sabun kokuyordu. Bu benim çok hoşuma gitmişti. O yüzden hemencik üzerimi çıkardım ve kapıyı kilitledim. duş almaya başladım.Yaklaşık 15 dknin ardından duştan çıktım. Vücuduma sürdüğüm duş jelleri çok güzel kokuyordu. Banyonun kapısını açtım,odama girdim gardıropu açtım. İçinden gri bir hirka,beyaz tişört ve eşofman çıkarttım
Soyle biseu
Giyindikten sonra yüzüme nemlendirici bir krem,dudagimada lip balm sürdüm. Ardından odadan çıktım. Merdivenlerden inerek mutfağa gittim. Çok acıktığımdan kahvaltı için bir şeyler hazırlamaya karar verdim.
En azından karın doyurmak için ben ve Lee Minho ya krep yapmıştım. Simdi tek sorun onunla nasıl konusacaktim. Ya gene bağırıp çağırırsa. Ama onu cagirmaktanda başka seçenek yoktu. Tüm cesaretimi toplayıp merdivenlerden çıktım. Odasının kapısına geldim. İlk ses geliyor mu diye dinledim. Bir ses gelmiyordu. Derin bir nefes aldım ve kapısını hafifçe tiklattim. Ardından kapının kolunu tutarak yavaşça açtım. Yatağında oturarak pencereden dışarıya bakıyordu. Kapı sesini duyar duymaz bana doğru döndü. Konuşmaya başladım.
'A-ssey... Ben kahvaltı hazırlamıştım da. Ee... acikmissindir diye dusundum.. K-kısacası kahvaltıya gelecek misin?'
Ben konuşurken yüzüme olece suratsiz bir ifadeyle bakıyordu. Ben de göz göze gelmemek için her yere bakıyordum. Etrafı incelerken bir kısmı açılmış kolunu gördüm. Üzerinde daha yeni olan çizikler vardı. Gozbebeklerim buyuyerek sadece oraya bakmaya başladı. Kendine zarar vermişti. İlk düşündüm, bıçağı nerden buldu diye. Acaba ben duştayken mi mutfağa gidip yapmıştı bunu. O yüzden mi onu dinlerken tüm çekmeceleri karistiriyordu. Bıçak bulmak icin mi..
Benim onun koluna baktigimi görünce hemencik kıyafetiyle kapatti orayı. Ardından göz göze geldik. Kekeleyerek
'G-geliyorum. Sen çıkabilirsin odadan.' Dedi
Kafamı yavaşça evet anlamında salladım ve kapıyı kapattım. Olayın sokuyla yavaş yavaş merdivenleri indim. Acaba başka yerlerinide cizmismidir diye düşünüyordum inerken.Ee fic nasıl ilerlio bana sorarsanız igrenc aga bende yetenek yok sanirim