Aynanın karşısındaki kadın bendim,kumral saçlı,kahve gözlü ve uzun boylu. Öylesine bir kadındım işte. Doğduğu zaman ailesi tarafından istenmeyip amcasında kalmaya başlayan,daha 3 günlükken bir anne kokusundan mahrum kalan o bebektim ben aslında. Bakmayın böyle dediğime,yengem vardı annem olarak,amcam vardı babam olarak.Yengem annem,amcam ise babam olmuştu. Acıktığımda yedirir,susadığımda su verir,uykum gelincede uyuturlardı beni. Canım,biricik ailem. Ha birde kardeşim var,aslında kuzenim olan ama beraber büyüdüğümüz için kardeşten öte gördüğüm,Asel. Biz dört kişi çekirdek bir aileydik işte. Amcam ve yengem aslında babamın beni çok sevdiğini ama annem yüzünden onlara bıraktığını söylemişti. Tabi ben buna inanmamıştım,hala daha inanmıyorum. Seven insan bırakmazdı,niye bıraksındı ki? Kapı pat diye açılınca kendime geldim,''Ab-'' Asel içeri dan diye dalmıştı,fakat abla diyemeden şoka girmişti,neden ki?
''Abla,her zamanki gibi çok güzel olmuşsun'' derken yanıma geldi ve bana bir öpücük bıraktı,benim siyah tulumumun aksine beyaz kısa bir elbise giymişti ve saçlarını dalgalandırmıştı. Benim kumral saçlarım tepemde sıkı bir topuz iken onun güzel sarı saçları omuzundan dalgalanıyordu. Cıvıl cıvıl bir kızdı Asel,canımdı,cananımdı. Kollarını bana doladı,bende ona.''Seni kadar parlamasak ta.'' dediğimde kocaman güldü,koskocaman hemde..
Bende onun gibi gülünce koluma girdi ve kapıya doğru sürükledi,hemen uzanım makyaj masamdan telefonumu kaptım. Makyaj masası mı? Ben orada makyaj yapmıyordum ki,sevmezdim. Ama Asel'in zoruyla almıştık işte. Merdivenlerden aşağı inerken topuklu ayakkabılarım ses çıkartıyordu,bunu fark eden canım ailemin masadaki bakışları bana döndü. Amcam ve yengem bana gülümsedi.''Gelin kızlarım.'' dedi yengem sevecen bir tavırla. Onlara gülüseyerek karşılık verdim ve yerime yerleştim,Aselde yanıma yari yerine geçmişti. ''Ahu kızım bugun sirkete yanıma uğrarmısın bir ara'' diye sordu amcam. Başımı peynire batırdığım çatalımdan kaldırdım,ve amcama yönelttim. Niye ki napıcaktı beni şirkette?
''Tabii amca gelirim,sen nasıl istersen. Fakat biraz geç gelsem olurmu,arkadaşım Cansu'nun doğum günü varda. Alışverişe çıkacağımda.'' Amcam gülümsedi ve başını salladı.''Ne zaman istersen kızım'' dedi ve basını tabağına çevirdi. Asel'in sesi doldurdu salonu.''Abla,Cansu,ablanın doğum günü bugünmüydü?'' diye sormuştu şaşkınlıkla,başımı ona çevirdim.''Hı,hı sende gelmek istermisin senide çagırdı Cansu aslında ama söylemeye vakti olmamış sen söylersin dedi.'' gülümsedi.''Tabiki isterim. Kahvaltıdan sonra alışverişe çıkarız.'' Ona gülümsedim ve başımı salladım. Bayılıyordu benimle birşeyler yapmaya,bende onunla..
------ () -------
Kahvaltıyı bitirmiş,siyah porcshe arabam ile gözümde güneş gözlüğü,yanımda bir adet Asel ile beraber keyifle alışveriş merkezine gidiyorduk. Cansu liseden beri arkadaşımdı onu seviyordum. Ve kendimi güzel bir hediye alma zorunluluğunda hissediyordum. Alışveris merkezine gelene kadar Asel ile şarkılar söylemiş,kahkahalar atarak eğlenmiştikl. Bu beni sıkışık trafikten bir nebze olsun sıyırmıştı. Arabayı otoparka park edip yürüyen merdivenlere doğru adımlamaya başladık.
"Kafanda birşeyler varmı abla?" diyen ses Asel'e aitti,başımı olumsuzca salladım ve,
"Yok" diye bir mırıltı çıkardım,yukarı doğru çıkmış olan yürüyen merdivenden inince Asel koluma girdi,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞLANGIÇ
Teen Fictionİnsan ne yaşadıysa kendine yaşarmış. Kimsenin umrunda olmazmış,işte ben buna inandım. çünkü yaşadım. Görmemek için gözlerimizi çıkarmak gerekmiyor bazen,insan görmek istemediğini gözlerini çıkartmadanda görebiliyormuş. Ben Ahu Güneş,kimsenin görmedi...