spring day , minsung

5.Bölüm

Selaam nasılsınız?umarım iyisinizdir💛
Ben lise oturumları için biraz üzgünün çünkü istediğim liseyi kazanamadım ama 2.oturumlarda yeniden şansımı deneyeceğim

Umarım istediğiniz liseyi kazanabilmişsinizdir.

İyi okumalarr🩷🍡

Jisung'tan

Duyduklarımla adeta olduğum yere çakılmıştım.
Nasıl yani Hyunjin Felix'i mi seviyordu?

Peki bunu neden bize söylememişti.
Belkide kardeşçe bir sevgid-
Off o zaman neden rüyasında sayıklasın ki zaten yemekte de Felix'i çok fazla düşündüğünü belli ediyordu.

En iyisi yarın Hyunjin ve Felix'in ağzını aramak.

Arkama geri dönüp kapıyı sessizce kapattım ve odama doğru gitmeden önce üst kattaki lavaboya girdim ardından yüzüme bir kaç kere su çarptım.

Lavabodan çıktıktan sonra sağ tarafa dönüp ışığı kapatacağım sırada bir anda karşıma Changbin hyung çıkmıştı

"Hyung insan bir ses çıkarır ödüm kopuyordu.
Yattın zannediyordum seni"

"E-ee şey yapıcaktım koridorun ışığını kapatacaktım.Jeongin'i odasına bırakırken de telefonumu odasında unuttum sanırım ona bakıcaktım bide.Asıl sen neden yatmadın?"

"B-bende ş-şey için,Hyunjin'i odasına bırakırken ayağa takılıp yüz üstü yere düştü ama uyumaya devam etti.
Bende kaldırıp yatağa yatırana kadar zaman geçti işte"

"Gerizekalı ya,neyse sende yat çok geçmeden.
İyi geceler"

"Yatıcam zaten şimdi.Sanada iyi geceler hyung"

(Yazar:Herkesin odası ve misafir odası da üst katta.En alta evin dış görünüşünü ve dekorasyonunda koyucam)

Koridorun sonundaki odama girdiğimde tam sağ tarafa dönüp ışığı açacağım sırada bir anda hafif ileriye çekilip sonra kapalı kapının üstüne doğru ittirildigimde korkuyla gözlerimi sım sıkı kapatmıştım.

Ardından ise dudaklarımın üstüne başka bir dudak kapanmıştı.
Bu kişinin Minho olduğunu anlamak zor değildi.

Gözlerimi açıp ellerimi Minho'nun omuzlarına koyup dudaklarımızı ayırdığımda Minho'da gözlerini açmıştı.Ardından ışıkları açmıştım.

"Yapmayalım"

"Herkes çoktan yatmıştır"

"Emin olamayız,ya uyanırlarsa"

Kafasını sallamış ve arkasını dönerek yatağa oturmuştu.
Bende kapıyı kilitlemiş ve
yavaş adımlarla tam önünde durmuştum.
Kafasını kaldırmıyor ve sadece yere bakıyordu.

"Sevgilim,özür dilerim seni istemediğimden değil seni her zaman deli gibi istiyorum.Sadece Chan hyunglar henüz uyumadıysalar ve sesleri duyup gelirlerse ne olacağını biliyorsun"

İstifini bozmadan sadece omuz silkti.

Bende bacaklarımı açıp Minho'nun kucağına oturdum ve bilerek oturukende kendimi hafifçe kasıklarına doğru sürttüm.
Bu hareketim binevi 'seni istiyorum' demekti.
Minho'da bunu anlamış olacak ki kafasını kaldırmıştı.
Ardından kafasını omzuma koymuş ve yavaş yavaş boynuma yaklaşıyordu

"Asıl ben özür dilerim,zorladım seni"

Daha sonra hızlı nefesleri boynuma çarpmaya başlamıştı ve benimde nefeslerimi hızlandırmaya yetmişti.