Başlangıç

1.5K 3 0
                                    

Kaan kahverengi koltuğuna gömülmüş bir şekilde hem kahvesini yudumluyor hemde bir saat sonra başlayacak toplantısı için evraklardaki son kontrolünü yapıyordu.Uzun zamandır şirkette yoktu aslında şirketi sevmemişti ama ne zaman babası kredi kartlarını bloke ettireceğini söylemişti ilk defa korkmuş ve işe gelmeyi kabul etmişti.Aslında korkmak Kaan'ının yapısına göre değildi korkusuzdu bir o kadar da sevgisiz büyümüştü annesi ve babası tek çocuk olmasının ve zenginliğin verdiği rahatlıkla Kaan ne istese almışlardı en iyi okullara gönderilmişti kaybetmek sadece kredi kartlarının limitinin dolmasında ibaret olmuştu.

Berfun o gün yine dolabının önünde durmuş ne giyeceğini düşünüyordu bugün şirketinde ilk sınavını verecek rakip firma ile olacak toplantının sunumunu üstlenmişti ve iş yerinde kalıcı olmasını sağlayacak adımın bu olduğunun farkındaydı.Her zaman giydiği takımın şık ve ciddi olacağını düşünerek dolaptan yavaşça alıp kırışmamasına özen göstererek yatağın üstüne bıraktı ve kendine gelebilmek için duşa girmeye karar verdi.

Bir saat sonra toplantı salonu : Herkes oturmuş Kaan Bey'in gelmesini bekliyordu.Berfun zaten gergindi ve Kağan'ın gecikmesi onu iyi den iyiye germişti.Kendi kendine söylendiği sırada Kağan kapıdan hiç gecikmemiş gibi olağan rahatlığı ile içeri girdi.Bu Berfun'un alışık olduğu bir şey değildi kendi kendine ''Bir özür diler insan!'' diye söylendi kimsenin duymamasını umduğu sırada Kaan çoktan duymuştu bile ama her zamanki umursamazgülümsemesini suratına yerleştirdi.Bu Berfun'u daha da çileden çıkartmıştı ama bu işi alabilmek için sekiz aydır bekliyordu şimdi bir megolaman yüzünden kaybedemezdi.Kendini sunuma vermeye çabaladı bir süre sonra tamamen sunuma kaptırmıştı bile, kendini anlatıp duruyordu.Kağan o anlattıkça etkileniyormuydu yoksa aynı şekildemiydi anlamamıştı Berfun çünkü anlayabildiği kadar bu çocuk çok iyi saklıyordu kendini ne düşündüğünü anlamak neredeyse imkansızdı.Berfun sunumun sonuna geldiğinde Kaan sadece ''Bitti mi?'' dedi Berfun iyice sinirlenmişti bu umursamazlığa sakin kalmaya çalışarak ''Evet,dinlediğiniz için teşekkürler.'' dedi ve yerine geçti , yerine geçer geçmez vücudu kendini sıkmayı bırakmıştı.Kaan daha fazla bir şey demedi dosyaları bir kez daha inceleyip bir kağıda bir şeyler yazıp ayakta bekleyen gözlüklü sarışana verip toplantı salonunu terk etti.Berfun beraber geldiği ekipten Kübra'ya yaklaşarak:''Ne şimdi bu? Saygısız velet!'' dedi.Kübra sadece tebessüm etti ve göz kırptı. Berfun hiçbir şey anlamamıştı.Ama zaten üstünde durmak gibi bir niyeti de yoktu. Aradan geçen üç gün boyunca toplantının sonucu halen bildirilmemişti.Berfun giderek olumsuz düşünmeye başlamış eşyalarını toplama ve istifa dilekçesini vermeye karar bilevermişti.Onlar kovmadan kendi gitmeliydi çünkü yenilmişti ve bu ona göre bir şey değildi. Annesi ve babası öldüğünden beri anneannesinin yanındaydı ve o çok yaşlı olduğu için her şeyi kendi kendine yapmayı öğrenmişti ve şimdi kaybedemezdi. Yenilemezdi şirketteki işlerine odaklandığı sırada Kübra gelip : ''Yasemin Hanım seni bekliyor.Hemen gitsen iyi olur tatlım.'' diyerek bir şey daha demeden uzaklaştı.İşte Berfun'un beklediği olmuştu hemen yazmış olduğu ama veremediği istifa dilekçesini çekmeceden aldı ve Yasemin Hanımın odasının bulunduğu koridora doğru sakin olmaya çalışarak yürüdü kafasında ne diyeceklerini tartıyordu.İç sesi onunla savaşıyordu resmen..Al işte bu kadar öz güvenli olur musun? Böyle kovulursun! Sanane adamın özür dilememesinden ha sanane!diyerek ona bir tokat atmıştı Berfun kendi iç sesine içinden cevap verdi ''Sen susarmısın benim iç sesimsin benim düşündüklerimi söylemen gerek ayrıca ben yanlış bir şey yapmadım tamam mı? Özür dilemesi gerekiyordu bunu sadece belirttim duyacağını bilemezdim!'' dedi kendi kendine konuşarak Yasemin Hanım'ın odasının önüne gelmişti bile derin bir nefes alarak kapıyı çaldı. Yasemin Hanım Berfun'u görünce ayağa kalktı ve kocaman gülümsemesi ile Berfun'a doğru adım atarak sarıldı.Neydi şimdi bu kovmadan önce tazminat vermeyeceğiz ama seni çok seviyoruz sarılması mı? Yada çok az bir ömrüm falan mı kaldı? Berfun anca Yasemin Hanım'ın sesiyle kendine gelebildi: ''Evet Berfun'cum bize harika bir proje kazandırdın kendine de daha güzel bir iş hayırlı olsun tatlım , her zaman derim bir kadın hem güzel hem zeki olabilir aynı benim gençliğimsin umarım benim gibi bir şirket sahibi de olabilirsin.''dedi benden tepki bekliyordu oturmamı işaret etti oturup derin bir nefes alarak konuşmaya başladım:''Afedersiniz ama size iyi bir proje kazandırdığımı söylüyorsunuz ve aynı zamanda işten kovulduğumu bildiriyorsunuz haksızmıyım?'' dedim.Yasemin Hanım'ın gülümsemesi yüzünde iyice yayıldı ve evet anlamında kafa salladı boş gözlerle ona baktım hiç bir şey anlamamıştım.Oda ciddileşerek konuşmaya başladı: ''Bak hayatım bize çok karlı bir proje getirdin ve kendinde terfi ettin sadece bizim şirketimiz de değil yeni işin Güzel Şirketinde olacak.''dedi şaşırıp kalmıştım hızlıca :''Nasıl proje yaptığımız şirket mi beni istedi yani doğru mu anladım?''dedim kafa salladı.Yasemin Hanım:''Eşyalarını toplasan iyi olur çünkü yarın yeni iş yerinde ilk günün geç kalmanı istemem.''dedi başka bir şey dememe fırsat kalmamıştı.''Peki teşekkürler.'' diyerek odadan çıktım.. ''Alo Kaancım? Evet tatlım istediğin oldu yarın gelip başlayacak merak etme görüşürüz.''-''Teşekkürler Yasemin Teyze bu iyiliğini unutmayacağım görüşürüz.''diyerek telefonu kapatıp masanın üstüne koydu Kağan o toplantı sırasında duyduğu ''Özür diler insan!''lafını ödetecekti o Kağan Güzel idi bugüne kadar kimse ona ne yapacağını söyleyemezdi ve bunu sıradan bir reklam metni yazarı değiştiremezdi çok heyecanlanmıştı şimdiden eğlenceli bir hafta onu bekliyordu..Yada şimdilik o öyle sanıyordu. Berfun yataktan kalkmak istemiyordu içinde tarif edemediği bir sıkıntı vardı bu işi kendi istememişti zorunda bırakılmıştı bu yüzden gergin olduğunu düşünerek yataktan yavaşça kalktı o sırada anneannesi:''Berfuun! Haydi yavrum kalk gecikme.'' seslendi oda odasının kapısını açıp ''Uyandım Meryem Sultan!'' diyerek aşağı sesini duyurdu anneannesi annesi gibi olmuştu yaşlı da olsa herşeyini günlüğünden önce ona anlatırdı Berfun o olmaz ise yapamayacağını çaresiz kalacağını bilirdi.Elini yüzünü yıkadıktan sonra giysi dolabının önünde dikildi takım elbisesini giyemezdi geçen toplantıda giymişti.Biraz düşündükten sonra beyaz elbisesini giymeye karar verdi.Saçlarını açık bırakmayı severdi ama bugün gergindi sıkıca topladı ve topuz yaptı geçen yaz annesiyle buluştuğu zaman annesinin ısrarları üzerine aldıkları beyaz babetleri hiç giymemişti ama bugün giyebileceğine karar verdi ve dolapta kutuda duran babetleri iyi şeyler düşünmeye çalışarak dolaptan aldı kutudan çıkardı giydi aynada kendine bakınca kendini beğendi ve derin bir nefes alarak ''Hazırım!'' dedi.Aşağı indiğinde anneannesi kahvaltıyı hazırlamıştı Berfun hızlıca kahvaltısını yapıp evden çıktı.Geçen yıl çalışarak para biriktirmiş ve anneannesinin yardımıyla ikinci el bir araba almıştı işini görüyordu hiç yolda bırakmamıştı onu hızlıca arabasına bindi Berfun biner binmez anneannesi de balkondaki yerini aldı her sabah oradan el sallardı Berfun'a, Berfun gülümseyerek el salladı,öpücük attı ve garajdan çıkarak Güzel Şirketler Grubuna doğru yol aldı.. Kaan tüm gece hiç uyumamış yeni gelen kıza neler yapabileceğini düşünüp durmuştu verdiği kararlardan memnun kalması tüm gecesini almıştı ama buna değerdi şikayet etmedi yataktan hızlıca kalktı banyosuna doğru ilerlerken ''Özleem kahvaltımı hazırla!'' diye evin yardımcısına emrini yolladı.Özlem Hanım yıllardır onlarla beraberdi Kağan'dan da oldukça büyüktü ama Kağan bunu umursamazdı şımarıkça davranırdı ve sürekli emirler yağdırırdı.Duştan çıkınca hızlıca kahvaltısını yapıp şirketin yolunu tuttu.

Neler Oluyor?-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin