KA6

50 4 0
                                    

- Irisin ağzından -

"Neden bana böyle davranıyorsun" dedim. Bana bakarak yine kaşlarını catmisti " sanane tamam mı ben senin patranunum abin yada baban değil bana böyle davranamassin. Şimdi akıllı ol ve git bana tatlı bişeyler yap eğer begenmessem parmağından birine veda etmek zorunda kalırsın bunları yapman icin sana 27dk 39 saniyen var 27 dk 40 saniye olursa iki parmağından vaz geçersin süren başladı" dedi bu kadar man kafa olmak için nerde eğitim almıştı bu ya. " ama Aras" diyerek karşılık verdim. " Bana Aras deme hakkını sana kim verdi. " çok gıcıksin gıcık " peki Aras bey" dedim ondan gün geçtikçe soğuyordum. " işte böyle .hımm tam olarak 24 dk 53 saniyen kaldı" hemen ayağa kalkıp mutfağa indim. Ablamla küçükken yanlız kaldığımızda korkmamak için yaptığımız küçük pastalardan hazirlayacaktim. Çok az vaktim olduğu için aceleyle malzemeleri cikarttim. Pasta hamurlarini hazirladim ve firina verdim o olana kadar kremayi ve meyveleri hazırladım. Kremanin içine özel malzeneyi yani zencefilli balı kattiktan sonra meyveleri rondodan gecirdim hepsinin puresi olunca kremayla karıştırdım. Genelde kırmızı meyveler kullandığım için hem tadı hemde rengi çok tatlı oluyordu. Zencefilli bal ise hem acilik hemde tatlilik katıp bir bütün oluşturuyordu. Keki fırından çıkarır çıkarmaz 3-4 dk mın olduğunu düşünerek hemen kremayi sürdüm üzerine kivileri doğranmış bir şekilde ortasına dizdim ve koşarak yukarı cikiyordum ki küçük bir kız bacagima sarıldı. Beni birakmiyordu. Ona doğru egilerek onunla konuşmaya başladım sürekli bana masal okumami ve onunla kuaforcülük oynamamiz gerektigini ve saçımda yeni bir model deneyecegini söyleyip durdu. Nerdeyse 4 ya da 5 yaşındaydı. Belkide 6 bile olabilirdi Ona Arasa pasta yaptığımı ve Arasa mutlaka şimdi vermem gerektiğini soylesemde beni dinlememisti. "Ayas dayım çocuk değil o yüzden yemesede oluy" dedi ve pastayı elimden almasıyla birlikte yemeye başladı. Şimdi bitmistim. Ayağa kalktım ve giderken küçük kız " bu ayada adım Ayya" " memnun oldum bende iris" gülümsedi ve " pasta hayika olmuş iyis. " dedi. Hemen Arasın yanına gittim. İçeri girdigimde bana " tam olarak 7 dk 12 saniye geç kaldın. Buda demek oluyor ki iki parmagina Elveda de." Dedi ve kolumdan tuttuğu gibi sürüklemeye başladı. Suruklenmeye alınmıştım artık. " Ama ama Aras beni dinle " dedim ama beni bir türlü dinlemedi. Tünel gibi yerlerden geçerek karanlık bir odaya götürdü. Işıklar açılınca her yerde kan izleri ve bıçaklar silahlarvardi. " şimdi söyle bakalım hangi parmaklarin." Dedi Ellerimi arkaya doğru götürdügumde bana bagirmisti. Korkulu gözlerle ona bakıp ses çıkarmıyordum. Arkasından bir bıçak aldı ve " şimdi söyle hangi parmaklarin. Eğer soylememeye devam edersen üç parmağınıda ben seçerim." Ne zaman üç olmuştu ya. " tamam o zaman uzat elini. Dedi ve bagirdi. Sana uzat dedim. " yavaşça elimi masanın üzerine koydum ve hıckıra hıckıra ağlamaya başladım. Karşıma oturdu elinde ince sivri bir şey vardı ve serçe parmağıma onu yavaşça yatay bir çizik attı ağlamaya devam ediyordum. Canım çok acıyordu. Daha sonra orta parmağıma iki tane çizik attı. Elimi çekmeye çalışsamda nafile hiç işe yaramıyordu. Artık ona yalvarmaya başlamıştım. O arada içeriye geçen gün gözüme takılan çocuk ve bu sabah karşılaştığım bunların başıma gelmesini sağlayan Arya buraya gelmişlerdi. Aras onlara dönerek " sizin burda ne işiniz var. Ayaz sana Aryayi hicbir zaman buraya getirmemeni söylemiştim." Diye bağırmaya başlamıştı. Ayaz Aryayi yere bırakarak " peri kızını arıyorduk. " dedi. Neyden bahsediyordu bu peri kizida kimdi. " ne perisi neyden bahsediyorsun sen. " diye yine ve yine bagirmisti. " Arya nın söylediğine göre sabah sana pasta getiren kızmış. Onu sana getiriyormus ama Arya peri kızını biraz oyalandıktan sonra pastayı kaptığı gibi yemeye başlamış. Sonra bana geldi ve peri kızını bulamadığını söyledi bizde sizi aramaya geldik dayısı öyle değilmi Arya." " evet dayı öyle ben iyis abladan Özüy dilemek için bulmak istedim. ama iyis abla ağlıyo neden onu aglattin Ayas dayı. " bu çocuk r leri soyliyemiyordu bu yüzden ayazla arası karistiriyordu. Ikisinede ayas diyordu. Aras bana baktı ve " aglamayi kes. Bunu bana daha önce neden söylemedin. " dedi konuşacak halim yoktu. Elim kaniyordu ve aglamaktan bir türlü kurtulamiyordum bu yüzden cevap veremedim. Daha sonra Aras Arya ya dönerek " çabuk çık burdan cezalisin odandan çıkma birdaha seni iris in yanında gormeyecegim anladinmi şimdi git burdan. " dedi küçücük kıza bağırıyordu. Ayaz yanıma geldi " iyimisin " diye sordu daha merhametli birisine benziyordu. Elimin halini görünce bunu yapanın Aras olup olmadığını bana sordu. Kafamı sallayarak onayladım. Direk Arasın yanına gitti ve yüzüne yumruk attı. Aras bir darbeyle yere serilecek adam değildi. Biraz sarsilmisti ama yinede yere düşmemisti. Aras Ayaz a yimruk attı. Ayazin burnu kanamaya başlamıştı . Ayaz burnunu tutarak Arasa baktı ve kolumdan tuttuğu gibi sürüklemeye başladı. Bu ailede duzgunce elimden tutup götürecek birisi yokmuydu ya. Arkadan Arasın herseyi yerle bir ettiğini biliyorum. Ayaz beni arabaya bindirdi. Nereye gittiğini bilmiyorum ama döndüğünde elinde kilim yastık ve sargı bezi vardı. Kilim ve yastıkları bagaja koyduktan sonra yanıma oturdu. "Bak peri kızı Aras dayımin sana ne yaptığını bilmiyorum ama parmaklarina bakılacak olursak baya kötü şeyler yapmış." Dedi elimi nazikçe sardıktan sonra arabayı sürmeye başladı. Ağlamam kesilmisti. Ona doğru dönerek " Teşekkür ederim bu arada adim iris" dedim gülümsedi ve " ben peri kızı demeyi tercih ederim. " dedi gülümsedim. Onun yanında daha güvende hissetmistim kendimi...
Nereye gittigimiz hakkinda hicbir fikrim yoktu. Sanırım kumsala doğru gidiyorduk. Kısa süre sonra kumsala gelmiştik.

Medya Ayaz ve Arya

Karanlık AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin