wounds | sekai

romantic revenge | part two

''Çünkü sinemadayken fark etmiyordu. O kadar da önemli değildi. Ta ki partide, annenden Baek'e kadar herkes gelip 'Eminim sana teşekkür etmeyi unuttuğu için şu anda çok öfkeli olabilirsin ama sana ne kadar bağlı olduğunu biliyorsun. Çok anlam atfetme yani' diyene kadar.''

 Jongin birden elinde kalan çamaşırları odanın bir köşesine attı ve hızlıca yatak odasından verandaya doğru ilerlemeye başladı. Sehun bu konuşmanın nereye gideceğini kestiremiyordu ama bazı cevaplar almazsa ikisinin de uyumayacağını biliyordu. Bu yüzden Jongin'in arkasından gitmeye karar verdi. Bir yandan Jongin'in hızına yetişmeye çalışıyordu bir yandan da dediklerini anlamaya çalışıyordu. 

''Dur biraz Jongin. Nasıl yani? Gerçekten böyle mi söylediler?'' 

Jongin, Sehun'un bu şuursuzca konuşmalarını aptala yatmak için mi yaptığını yoksa koca bir moron olduğu için mi şuursuzca konuştuğunu kendine sorarken bir yandan yine histerikçe gülüp verandada volta atmaya başladı. Sehun, kendi annesi ve Baek ile Jongin'e nazaran daha sık görüşürdü, özellikle annesiyle. Yani Sehun'un Jongin'e söylenenlerin alt metnini anlaması gerekiyordu. Jongin bunu bildiği için söylüyordu ama Sehun, Jongin'e göre, salağa yatmayı tercih ediyordu. Kendisi de birkaç saatten beri kendisine aynı soruları soruyordu ama onun düşünme sebebi bu söylenenlerin alt metnini bilmemesiydi. Annesinin gelip Sehun'a, kendi ile alakalı ne konuştuğunu anlatmayacağını düşünmüyordu zaten. Oradan oraya yürürken de bir yandan kafasında tüm gecenin özetini çıkarıyordu, diğer yandan da çenesini kaşıyordu. Jongin'in görüşüne göre Baekhyun'un onu sinirlendirecek sözler söylemesi çok olasıydı, ki gün boyunca kendini politik insanların politik sözlerine karşı hazırlamıştı. Bunu olsa olsa Baekhyun yapardı ama Sehun'un annesinden bunu asla beklemiyordu bu yüzden hayal kırıklığına uğramıştı. Geçmişte ne yaşandıysa yaşansın kendisini kabul ettiğini düşünüyordu o ana kadar.

''Çok ilginç. Ben de aynılarını düşünüyordum. Özellikle annenin neden öyle konuştuğunu anlamaya çalışıyordum. Evet, bir fikrin var mı sevgilim?''

Sehun elbette ki Jongin ve diğerlerinin ne demek istediğini anlamıştı ama bir yandan da bu iğneleme, Sehun'a yanlış anlaşılması muhtemel olan düşünceleri düşündürtüyordu. Jongin'i daha fazla incitecek ve kızdıracak bir şey söylememek ve bu yüzden, düşünmek için zaman kazanmak için salağa yatmıştı ama annesinin ve Baek'in neden böyle bir şey söylediğini anlamamıştı. Onları koruyamazdı ama Jongin'i de suçlayamazdı. Ne yapacağına karar vermemişti ama aklından geçen anlamı daha fazla uzatmadan Jongin'e açıklaması gerekiyordu yoksa annesi ile Jongin arasında çatışma çıkabilirdi ki bu en son istediği şeydi. Seneler önce gerçekleşen olaylardan sonra bu iki önemli insanı tekrar bir çatışmaya sokamazdı.

''Seni aldatmadım. Asla böyle bir şey yapmam.''

''Sormadım.''

''Demek istediğim-''

''Sormadım dedim Sehun.''

Jongin bir anda sesini yükseltince Sehun durumu daha fazla bataklığa sürmemesi gerektiği mesajını alıp ağzını fermuarlıyormuş gibi yaptı. Çok ciddi bir kavganın ortasında olsalar bile Sehun ortamı yumuşatmak için böyle çocukça hareketler yapardı her zaman ama bu sefer bu hareket Jongin'in gülmesini sağlamamıştı. Jongin ise bu harekete şaşırmayıp ofladı, Sehun ona göre durumun kendisi için önemini ve ciddiyetini anlamak istemiyordu. Ciddi durumlarda laubali hareketler Jongin'in en çok canını sıkan şeylerden biriydi ve sevgilisi de bunu çok iyi biliyordu.

''Konu sadece bana teşekkür etmeyi unutman değil. Beni nasıl gördüğün. Sadece ilişkimize değil, işine yaptığım katkımı nasıl gördüğün. Özellikle de hayatım hakkında yaptığın filme katkımı.''