Vadedilmiş Gözyaşları

49 9 7
                                    

Bölümü yazarken dinlediğim şarkıyı size bırakmak istedim. Açıp okursanız çok mutlu olurum. Başlama tarihinizi buraya yazabilirsiniz. İyi okumalar 🤍. Balmorhea-Rememberance.

Yine, yeniden aynı otobüs durağına doğru yürüyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yine, yeniden aynı otobüs durağına doğru yürüyordum. Hava biraz garipti. Sisli desen sisli değil, kapalı desen tam kapalı da değil.. İş yerine giderken yine nedensiz bir bıkkınlık vardı üstümde. Genelde bu ruh halinde olunca bir süredir çalıştığım, gayet sakin huzurevinden izin alır ve kendimi mutlu etmeyi denerim ama bu sefer düzeltilemeyecek kadar ağır geliyor her şey. Yorgunum ama bu sıradan bir yorgunluk değil. Ruhum yorgun, zihnim yorgun ve en önemlisi kalbim çok yorgun. Bu genelde hayattan bir ders ya da darbe alacağımda olur ama bu sefer tersi olmasını umuyorum. Lütfen tanrım son 6 yıldır hep haklı çıktım ama bu kez şaşırt beni!

Az önce bahsettiğim gibi aylar önce üniversitemi bitirip evime oldukça uzak olan bir huzurevinde psikologluk yapmaya başladım. Yaşlılarla ilgilenmeyi, aileleri hakkında tavsiye vermeyi hatta onlardan tavsiye almayı çok seviyorum. Genelde perşembe günlerim çok boş geçer çünkü huzurevindeki danışanlarımın aileleri onları ziyarete gelir. Sabah Müdire Selma hanımın telefonuyla uykumdan uyanıp hızlıca hazırlandım ve şimdi bu garip perşembe sabahında otobüs bekliyorum. Selma hanım gelecek yeni danışanımı kısaca özet geçti. Uzun zamandır herkesin dilinde olan iç mimar Karer Alpınar'ın annesinin huzur evimize misafir olacağını ve Karer bey'in benimle annesinin psikolojisi hakkında konuşmak istediğini söyledi. Kabul etmek gerekirse başta şaşırdım çünkü hepimizin bildiği Karer Alpınar insanlarla hiçbir şekilde muhattap olmaz. Geçen hafta magazine, annesi hasta olmasına rağmen doktorlarla uğraşmamak için hastaneye götürmediğini ve elinden gelen en iyi bakımı evde, özel doktorlarla sağladığını belirten bir konuşma yapmıştı. Garip.

Demek ki diğer doktorlar annesinin psikolojisine yardımcı olamıyor ya da bu sorumluluk ona geliyor. Acaba sorun neydi? Sabah Selma hanımdan bu konu hakkında bilgi almaya çalışmıştım ama kendim yapacağım tarafsız gözlemlerimin daha faydalı olacağını söyledi. Düşünüyorum da acaba diğer danışanlarımın ailelerinin de muzdarip olduğu gibi Alzheimer hastalığı mı Karer Alpınar'ı endişelendiriyordu?...Yoksa bu olayın altında yatanlar tamamen farklı sebepler miydi? Belki de kadın alzheimer değildi ama yine de oğlu bakım konusunda kendine güvenmiyordu. Bunu düşününce kendi kendime "Saçmalama Lena. Karer Alpınar Türkiye'nin bugüne kadar gördüğü en özgüvenli adam olma potansiyeline sahip, kendine güvenmeme gibi bir durumu olamaz" dedim.

Tüm bu sorular aklımdan geçerken gelen otobüs düşüncelerimi böldü. Otobüse bindim ve ilerledim. Saat çok erken olmasına rağmen otobüsün içi oldukça kalabalıktı. Boş bir yer bulup oturdum ve kulaklıklarımı kutusundan çıkarıp kulağıma taktım. Genelde huzurevine gitmeden önce sürekli sözsüz müzik dinleme alışkanlığım var. Ruh halimi dengeliyor ve işime odaklanmamı sağlıyor. Bugünde rutinimi bozmadım ve özel olarak hazırladığım dinleme listemden karışık çal tuşuna dokundum. 3 şarkı sonra huzur evindeydim.

Kolumdaki saate baktım. Saat henüz 8.18'di. Karer bey ve annesi Gül hanımın gelmesine 1 saatten az kalmıştı. Öncelikle Selma hanımın yanına çıkıp Gülnur Hanım'ın eski psikologlarının ve doktorlarının hazırladığı raporu aldım ve odama geçtim. Odamı genelde temiz bıraktığım için temiz bulurum ama bugün ayrı bi temizdi sanki. Selma hanım muhtemelen Karer Alpınar'ın gözüne girmek için hizmetlilerden birine odamı temizlemesini söylemişti. Açıkçası Selma Hanım'ın her zamanki davranışları olduğu için sorgulama gereği duymadım. Özel bir huzur evi olsakta genelde bu kadar tanınan birinin ailesini buraya yatması Selma hanım için bulunmaz birşeydi. Selma hanım'ı boşverip işime odaklanmaya karar verdim.Masama oturdum ve raporları incelemeye başladım.

Gül İyem. 20 mart 1971 doğumlu. Osteoprozu -kemik erimesi- ve Yüksek tansiyonu var. Bunun yanında astımı ve çölyak da -gluten alerjisi- mevcut. Ayrıca fıstık ve türevi kabuklu yemişlere de alerjisi var. Önümdeki ilk sayfada yazan bu bilgileri okurken açıkçası çok şaşırdım. Selma hanım çölyak'a veya herhangi bir alerjiye sahip olan birinin sorumluluğunu almaz. Her gün genellikle 3-10 arası kişiyi reddeder. Ona göre bu sorumluluğu alacak kişinin yürek yemesi gerekirdi. Sanırım Karer Alpınar'ın adını duyunca saçma tabularını yıkmıştı. Bu ondan beklenmeyen bir hareket.

Bunun yanında Gül hanımın gelen diğer danışanlarımız arasında daha çok hastalığa sahip olduğunu fark ettim. Asla hastalık küçümsemem  şimdi de küçümsemiyorum ama hepimize güçlü bir imaj çizen Karer Alpınar'ın neden şimdi bir huzur evi tercih ettiğini anlıyorum. İşi gereği evde olmadığı için annesini düşünürken diken üstünde olmalıydı. Ama burası da aynı değil miydi? Ev annesi için daha iyi olmaz mıydı? Saçma merakımı ve kafamdaki soru işaretlerini kafamdan atmaya çalıştım ama başaramadım. Bunların beni ilgilendirmediğini ve sadece kendi işime odaklanmam gerektiğini beynime işlemeye çalışırken zamanımın azaldığını fark ettim. Nerdeyse 20 dakikadan az bir sürem kalmıştı. Etik olarak Gül hanımın eski psikologlarının yazdığı raporları onunla en az 3 kez görüştükten sonra okumam gerektiği için onları çekmeceme attım ve çekmeceyi kilitledim.Gül hanımı şimdiden çok merak etmeye başlamıştım. Saate tekrar göz attım ve 8.54 olduğunu gördüm. 6 dakikamız kalmıştı. Not defterime Gül hanımın hastalıklarını not ettim ve gözlemlerimi yazmak için hastalıkların altına bir çizgi çektim. Şimdi onları karşılamaya hazırdım.

Telefonumu açıp bildirimleri kontrol edeceğim sırada koridordan gelen sesle irkildim. Acaba yine Alzheimer'dan muzdarip bir danışanım temizlik görevlisini hırsız mı sanmıştı..? Geçen hafta Rahmi bey odasında nereden geldiğini anlayamadığımız sopayla temizlik görevlimiz Harun abiye saldırmıştı. Adamı elinden zor aldık. Ailesine ulaşamadığımız için bu durumu konuşamadık ama muhtemelen Selma hanım ulaştığı anda onu buradan almalarını isteyecektir. Bunu düşünürken ayağa kalkıp odamdan çıktım. Karer Alpınar gelmeden bu saçmalığa bir son vermemiz gerekiyor diye düşünürken Karer Alpınar'ı koridorda sinirden kıpkırmızı bi halde Harun abiye bağırırken görünce donup kaldım.

--------------------------------------------------------------

Selam! Yaklaşık 8 aydır kafamda şekillenen karakterleri kaleme döküp yayınlamak benim için çok büyük bir adımdı.Bugün serüvenimizin ilk günü. 25.07.23 :). Umarım ruhunuza dokunabilirim. Bir sonraki bölüme kadar ışıkla kalın!

Vadedilmiş Gözyaşları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin