Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sophia yüzündeki gülümsemeyi asla silmeden kaykayının üstünde Beomgyu'nun yanına gidiyordu. Ne hissedeceğini pek bilememişti ama genç oğlan kendisine el sallayınca bir cesaret ile dolmuş ve eğer gerçekten yürütülecek bir ilişkimiz olmasını istiyorsam ilk önce bir ilişki oluşturmalıyım politikasını takip etmeye karar vermişti. Ne kadar mantıklıydı bilmiyordu fakat Beomgyu kendisine ondan kaykay öğrenmek istediğini söylemişti. Ne de olsa eninde sonunda yüz yüze bir iletişime geçmeleri gerekiyordu. Ayrıca Sophia çocuğun sesini de deli gibi merak etmişti.
Gülümseyerek Beomgyu'nun yanına kadar geldi ve tam önünde durdu. Kesinlikle profilindeki fotoğrafa kıyasla çok daha yakışıklıydı. Uzun saçları ona tahmin ettiğinden daha çok hava katıyordu. Fakat profilindeki fotoğrafta olmasa da şu an saçlarının aralarına renk attırmıştı. Aynı Sophia'nın saçlarında olduğu gibi. Sophia hala karşısında tek eli havada bir şekilde kendisine bakan Beomgyu'ya tekrardan gülümsedi. Nedense bugün de fazla sevecen biri olup çıkıvermişti.
"Selam." Sophia durduğu yerde ayağıyla kaykayın ucuna bastı ve kaykayı yerinden kaldırarak tek eliyle tuttu. Beomgyu ise onun ani hareketiyle kendine gelip elinin hala havada oluşu yüzünden utanç krizine girmişti. Ne yapacağını bilemeyen bir halde yüzüne yerleştirdiği garip sırıtış ile mırıldandı. "Nasılsın?"
Sophia elinde tuttuğu kaykayı ile Beomgyu'nun yanına doğru oturdu ve tekrardan onu iyice inceledi. Merak ettiği sesi kulağa yakışıklı geliyordu. "İyi." diye mırıldandı. Beomgyu da onun cevabını başıyla onayladı. Ardından Sophia hala onun hareketlerini incelerken gülümsedi. Kendisine mesaj yazarken fazlaca cesaretli biri gibi davranmıştı fakat şu an Sophia yüz ifadelerine bile bakarak onun tam bir içe dönük olduğunu söyleyebilirdi. "Pişti olmuşuz." dedi genç kız hala utangaç bir şekilde bakışlarını kaçıran Beomgyu'ya.
"Ne?" Beomgyu başını Sophia'ya çevirdi şaşkınca. İlk gördüğünde genç kızın içerisinde çok güzel olduğunu düşündüğü kombinine baktı. Ardından kendi üzerindeki oversize tişört ile aynı Sophia'nın giydiğine benzeyen pantolonuna baktı. Acaba pantolonlardan mı bahsediyordu? Sophia gülerek tekrardan Beomgyu'nun dikkatini kendi üzerine çekti. İşaret parmağıyla kendi saçlarına iki kez dokunarak gösterdi kıkırdarken. "Saçlarımızdan bahsediyorum."
Beomgyu hızlıca Sophia'nın saçlarına bir bakış attı. Utandığı için tekrardan yanaklarının pembeleşmemesini umarak genç kıza ayak uydurdu ve gülmeye çalıştı. "Haa.. evet. Ama ben senden önce yaptırmıştım." Sophia gülerken kaşlarını kaldırdı. "Benden önce mi? Ne zaman yaptırmışım ki ben?" Beomgyu soruyla birlikte bir pot kırdığını fark ederek hafif panikledi. Sophia yanına gelince iyice mallaşmıştı resmen. "Yani- bir.. iki ay önce falan..? Parkta görmüştüm seni." Sophia gülümsedi. Beomgyu tahmin ettiğinden daha utangaç biri çıkmıştı. Ayrıca bu hali gözüne tatlı gelmişti. "Aynen, iki üç ay oldu sanırım yaptıralı."
Beomgyu tekrardan başıyla onayladı ve sessizleşti. O bakışlarını kaçırıp sessizleşince ortam yeniden garip bir havaya büründü. Genç kız asla onun şu an aklından geçenleri anlayamamıştı. Kendisine ilk yazan ve iletişime geçen o değil miydi? Yüz yüze görüşmek istemiyor muydu acaba? Belki de yalnızca ilk başta utangaç olup sonradan kendini insanlara açan biriydi. Fakat şu an konuşma hiçbir şekilde ilerlemiyordu. Halbuki Sophia güzel bir sohbet konusu bulduğunu düşünmüştü. Nerede hata yaptığını tam olarak anlayamamıştı. Beomgyu bakışlarını kaykay kayan arkadaşlarına çevirdiğinde Sophia da kendi arkadaşlarının olduğu tarafa bir bakış attı. Soobin ve Hyuka tam anlamıyla gözlerini ayırmadan pür dikkat ikisini izliyordu. Sophia sırıtarak o tarafa kısaca el salladı ve tekrardan Beomgyu'ya döndü. Şimdilik Sophia'nın aklına gelen, konuşmalarını yürütebilecekleri tek bir konu kalmıştı.
