Çakır Gözlüm { Ekin} B×B

~3.Bölüm~

Aşağıya indim panik halinde olan Pamir abiye baktım neyi vardı bu adamın. Bana döndü hızla yanıma geldi . " Eşyalarını topla gidiyoruz hem de hemen ortalık fena halde karışmış durumda aşiretten bir çok kişi buraya gelmiş senin peşine düşecekler. Abine ulaşmak için ya seni kullanacaklar ya da senden yerini öğrenmeye çalışacaklar . " Az önce Kürşatla konuştuğumda arkada ki hışırtı sesleri aslında yolda olduklarını gösteriyordu.

Başımı olumsuzca salladım. " Ya Hollanda'ya gidecem ya da Mardin'e bu saçma sapan şeyi durdurmanın bir yolu muhakkak olmalı . " Pamir abi bana sert bir şekilde baktı ve kolumu tuttu . " Sen işin ciddiyetin de değilsin galiba Ekin seni de öldürdüler, beni de, abini de şuan onlara destek olmalıyız köstek değil şuan burdan gidiyoruz. Hem de hemen..."

Dişlerimi sıktım ve kolumu çektim daha ne olduğunu anlamadan birden araba sesleri duyduk . " Lanet olsun bu kadar kısa sürede nasıl gelebilirler daha Fatime evden çıkalı üç saat bile olmadı , nasıl bir aile lan bu..."

Sırıttım Karahan ailesinin en büyüklerini tanırım . Mehmet Ağa ve Hatun Nene beni çok severlerdi elleri kolları çok uzun bir aşiret. İş ki abim yakalanmamış olsun.

" Abim nikahı ne zaman kıyacak. " Bana döndü ve saatine baktı birden kapı çaldı. " Daha nikâhın kıyılmasına iki saat mi ne var . Fatime birşeyler yapmış onların nerde oldukları belli değil. O yüzden buraya geldiler . Gidebileceğimiz her yere de adam göndermişler. " Kaşlarımı çattım kapıya doğru gideceğim sırada Pamir elimi tuttu . " Nere gidiyirsun kapıyı açmayacaksın her halde..."

Gözlerimi devirdim . " Yoo açacam onları oyalarız merak etme . Hem şu işin aslını bir öğrenelim . Onları oyalayalım ki onlar hızlı bir şekilde nikahı kıysınlar. " kapıya gittim ve derin bir nefes alıp verdim kapıyı birden açınca karşımda gördüğüm üç tane cüsseli adam ile donakaldı.

Oha bunlar benim on katımdı . Anneniz sizi neyle besliyor da bu kadar cüsselisiniz . Aralarında biri gözüme takıldı ortada durmuş . Uzun boylu , iri cüsseli oldukça dikkat çeken biriydi.

Kahverengi saçları , kahverengi gözleri ve mükkemel teni ile dikkat çekiyordu. Bir yerden tanıdık geliyordu . Mavi takım elbisenin içinde ben burdayım diyordu . Bana sırıtarak baktı o da beni baştan aşağı süzdü zorla yutkundum.

Galiba bu adam her kimse ondan etkilenmiştim. Ona o kadar çok dalmışım ki yavaşça kapıyı açtı ve kenardan geçip gitti . Aldığım okyanus kokusu ile gözbebeklerim büyüdü bu kokuya bayılırdım .

Zorla yutundum herkes arka arkaya içeri girdi ve salona geçti bende geçince Pamir abi kolumu tuttu ve beni yanına çekti . Beni arkasına aldı ve onlara baktı. Az önce ki mavi takım elbiseli adam ellerini ceplerine soktu ve bir Pamire bir de tuttuğu elime bakıyordu . Tek kaşını kaldırdı.

Adam ellerini cebine koyduktan sonra resmen cüssesi iki katına çıkmıştı ve ben ise  karşında minicik kalmıştım. Bu adam nasıl bu kadar iri olabiliyordu . Pamir abi de iriydi ama onun kadar değildi. Bakışları hala elimi tutan Pamir abideydi.

Ona anlamayarak baktım aslında siması bana bir yerden tanıdık geliyordu ama bir türlü onu çıkartamıyordum . Kimdi bu adam... Karşımızda duran üç tane adama baktım acaba aralarından biri Kürşat mıydı ?

Mavi takım elbiseli olan adam başını yavaşça yana eğdi ve sırtarak bana baktı . " Beni tanımaman çok üzücü ufaklık oysa ki az önce telefonda konuşmuştuk . " Ona anlamayarak baktım sonradan ne demek istediğini anladığımda göz bebeklerim sanki yuvalarından çıkacakmışcasına büyüdü.