27/07/2023

202 22 2
                                    

Sunoo|
Saat 6. Aslinda alarmın çalmasını beklemeden uyanmistim. Gece boyu uyumadim ki. Dün gece yaşananları -onun masumca gülüşünü -aklıma kazımam gerekiyordu. Onun kalbimi yerinden oynatacagi bir bakışı, gülümsedi an eriyen bedenim. Onunla konuşmak istesem de sanki ağzım bana küstü. İstediği kelimeleri anında çıkaran biriyimdir ben ama onu görünce elim ayağım titriyor. Bu galiba etkilenmek değilde aşk. İnanamıyorum üç gündür tanıdığım birine aşık oldum. Bu düşünceler yüzünden uykusuz kalmıştım. Saate baktım daha 6di. Kalktım. Aynanın önüne geçip kendime acıdım. Bu kadar saf olmaman gerekiyordu ama yapamıyorum. Olmuyor...

  ----

Jungwin: Sunoo...SUNOO.

Sunoo: Ah, evet uzgunum dalmışım

Sunghoon: Kim seni üzdü şöyle gideyim hesap sorayım

Sunoo: Çok komiksin
Onlara sahte bir gülücük attım|

Jungwon: Yok aşkım ben buna kanmam, kanamam. Niye kendini bu kadar zorluyosunki?

Sunoo: Öyle bir şey yok aşkım:)

Sunghoon: İnanmadım ama inanmisim gibi yapcam

Jungwon: Bu konuyu daha kapatmadik ders basliycak sirama gidiyorum. Sonra konusu az ha unutma

Suboo:ya tamam unutmam söz anlaticam

Jungwon|
Zil çaldı. Sunoo'dan burada beklemesini söyledim koşa koşa kantine indim 3 tane çilekli süt ve bir tane  çikolata alıp Sunoo'nun yanına koşuyordum ki, kantinden çıkacakken birine takıldım. Yere kapaklanmistim...

???: Önüne baksana velet

Jungwon: Şey özur dil...

???: Ooo Jungwoncum naber?

Jungwon|
Kafamı kaldirdigim an şöyle ellerini unutmuştum.Bana yukaridan bakan kişi Kaiydi. Ondan korkmuyordum-yada öyle zannediyorum -

Kai: Bir şey demiyecek misin? Bayadir görüşmüyoruz sonuçta. Bana borçlu oldugunuda hatirlatma yapayım. Sonuçta daha isteğimi gerceklestirmedin

Jungwon: Bir daha görüşmek üzere buradan uzaklasiyorum Borc diye bir şeyde yok, o dediğini yapmayacağını sana kaç kere söylemem gerek? Bir daha benimle konuşma.

Jungwon|
Oradan ayrilacakken, bileğinden tutup yavaşça kulağıma eğildi. Fısıltıyla "Hatırlatmak istedim sadece, kızınca çok tatlısın" dedi. Korkmadım diyemem, kantindeki bütün gözler üzerimizdeydi. Sırıtıyordu sapik gibi. Titremeye başladım ama başım dik tutuyodum. Ondan korkmadığını göstermem lazımdı sonuçta. Ona cevap verecekken bileğimdeki baskıyı hiss etdim. Acıyordu. Ondan uzaklaşmak istedim ama izin vermiyordu. O zaman Uzaktan bize doğru ilerleyen Nikiyi ve ark fark ettim. Jay en önden gelip ona sağlam bir dayak attı. Kai yere düştü sonuçta Jay ondan daha güçlüydü. -Belki de kahramanım diye böyle dusunuyorum- Beni kendine doğru çekti. Sonraysa sarıldı. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Lise ilk sınıflarında Kai tarafından çoğu kişi zorbalık görüyordu. Bende onlardan biriydim. Bir yıl boyunca devam etmişti zorbalığı. Çok bir şey yapamıyordu Sunoo öğretmenlere şikayet ettiği icin. Ben asla kendine güvenen bir insan değildim Suboo gibi güçlü değildim. Hep başkalarını düşünürdüm. Kendine kapaniktim. Kendimden nefret ediyorum bu yüzden. Gözlerimin dolduğunu görür görmez Jay kendi ceketini çıkarıp hiç kimsenin görmemesi icin kafama attı...

Jay: Ağlamak istiyorsan ağlaya bilirsin, göz yaşlarını tutmana gerek yok,

Jungwon: Teshukker edelim bem

Birlikte kantinden çıktılar. Jake ve Nikiyi sorarsanız onlarda bizimleydi. Sınıfa girdiğimiz an ilk önce gözlerim Sunoo'yu aradi. O da beni görür görmez yanına koştu beni kendi sıcak kollarınin içine kapatti. Onun da yüzü aşıktı ama beni daha çok düşünüyordu şu an.

Sunoo: Noldu sana güzelim Niye gözlerin kıpkırmızı? Bak ben birseymi yaptım

Jungwon: Hatıl ben- ben herşey benim suçum

Sunoo: ağlama bak ben buradayım

Sunoo diğerlerinin çıkması için işaret etti. Niki kantinde Jungwonun elinden düşen içecekleri Sunooyla uzatdi. Bu Sunooyla Nikinin bugun ki ilk göz göze gelisiydi. Sunoo onları almak istedi, ama ona masaya koymasını ister gibi işaret etdi . Onlar odadan çıkmışlardı artik. Sunoo Jungwonun saçlarını okşamaya başladı. Teneffüs uzun olduğu için daha konuşmak için zamanları vardı sınıfta da yalnizlardı. Bu Jungwonun Sunooyla herşeyi daha kolay anlatması için bir avantajdı.

Sunoo: Aşkım bak yalnızız. Zile de daha zaman var, eğer rahatlamis hiss ediyorsan bana anlata bilirmisin?

Jungwon: Tamam.

Herşeyi teker teker Sunooyla anlatırken Jungwon gözünden akan yaşları durduramadı. Kendini tutmaya çalışıyordu. Ama hıçkırarak ağlamaya da devam ediyordu. Sunoo Jungwon konuşmayı bitirince Jungwonu kendine doğru çekip onu asla bırakmayacagina soz verdi. Ona sımsıkı sarıldı. Sonrada saçlarının için öpücük bıraktı. Jungwon git gide kendine geliyordu. Nefes alış verişi stabillesmiş ti

Jungwon: Teşekkür ederim

Sunoo: Asıl ben teşekkür ederim. Ona ne yasatacagindan haberi bile yok, onu doğduğuna pişman edicem. Benim kedimi üzmek neymiş o görür

İkiside gülerek bir birine sıkıca sarıldılar. Kapının ayı gibi açılmasından ikiside korkmuştu. Sunghoon nefes nefese kalmıştı hiç zaman kaybetmeden Jungwonu soru yağmuruna tutdu.
Jungwon sorularına cevap vermeden ona guldu

Sunghoon: Sen bekle Kai seni  doğduğuna pişman edicem. Sen kimsin benim kedime laf atiyosun

Kapı biraz daha aralandı kapıda bekleyen 4 arkadaş burada birbirine sımsıkı sarılan 3luyu izliyordu. Sunoonun gözleri kapıda duran bir kişiye dogrulmustu- Nikiye-Göz göze gelmişlerdi...

Too Close | SunkiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin