2. Bölüm

240 41 49
                                    


"Ve sen beni terk etmiyorsun,
Etmeyeceğini biliyorum çünkü ortak çıkarları paylaşıyoruz."

Bölüm şarkısı
Rihanna-Desperado

Lütfen yorum yapıın<33

Şimdiden iyi okumalar


26 Temmuz 2023

Erken bir saatte uyanıp kahvaltımı yapmıştım. Şimdi ise beyaz, gri ve siyah renklerin hakim olduğu büyük salonda bacak bacağa atmış kahvemi yudumlayarak tabletten iş ile ilgili bir şeylere bakıyordum.

Namjoon sakin adımlarla yanıma yaklaştı sonra önümde durdu. "Ne oldu?"diye sormuştum.

"Yang ortalarda yok, kaç gündür kimse ona ulaşamıyormuş."dedi sakin bir sesle.

Elimdeki tableti kenara koyup hızlı bir şekilde ayağa kalkmıştım. Jeongin ortalarda yoktu ve kaç gündür ona ulaşan da yoktu. Bu beni sinirlendirirken konuşmaya başladım.

"Nasıl ortalarda yok Namjoon? Ne demek kimse ona kaç gündür ulaşamıyor?"dedim sinirli bir sesle ve devam ettim, "Araştırdın mı bir şeyler?"

"Evet, araştırdı-"daha devam etmeden telefonuma gelen mesajla dikkatimiz dağılmıştı. Telefonu elime alıp mesaja girdiğimde bilinmeyen bir numaradan olduğunu gördüm. Mesaja tıkladığımda karşımda bir video vardı. Şaşkınlık içerisinde Namjoon ile bakıştıktan sonra videoyu oynatmaya başladım.

Jeongin'in arkadan bir silahla kafasına vurmuşlardı. Jeongin dengesini kaybedip yere düşeceği sıreda iki kişi onu tutup arabanın içine girdirmişlerdi fakat sonrası yoktu. Video burada kesilmişti.

Videoyu tekrar oynayacağım sırada sırada Namjoon videoyu durdurdu ve konuşmaya başladı.

"Bu, Han Jisung'un arabasına benziyor. Üzerinde değişik süslü kaplamalı araba."demişti.

Evet, onun siyah üzerinde sim kaplı olan arabasıydı. Plaka pek belli olmuyordu fakat böyle süslü bir araba ancak Han Jisung'a ait olabilirdi.

Sinirle bir şey demeden masada duran büyük su bardağını aldım ve bir yudum içtim. Her ne kadar sakin olmayı denesem de olmuyordu, Han Jisung hep ama hep sınırını aşıyordu. Elimdeki su bardağını sinirle yere fırlatmıştım.

Şuan Jeongin'i nereye götürmüş olabilir diye düşünüyordum fakat bu düşüncelerimi bölen şey dışarıdan gelen seslerdi.

Sinirli adımlarla kapıyı açtım ve dışarı çıktım. Namjoon ise beni takip etmişti.

Dışarı çıktığımda giriş kapısında Han Jisung'u engelleyen korumalar vardı. Beni gördüğünde ise korumayı ittirip içeri girmişti.

O da fazlasıyla sinirli gözüküyordu ama neden sinirliydi anlayamamıştım.

Hızlı adımlarla önüme gelip yakama yapışmıştı.

"Felix nerede lan? Aramızda olan düşmanlığa niye yakınlarımı karıştırıyorsun?" demişti ve konuşmama dahi izin vermeden yüzüme yumruk atmıştı. Felix de mi yoktu, yoksa oyununu inandırıcı kılsın diye oyunculuk mu yapıyordu, anlayamamıştım. O an Namjoon ve diğer korumalar gelecek iken onları el hareketiyle durdurmuştum.

MonsterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin