Uzun bir günün sonunda incelenmesi gereken dosyaları incelemeyi bitirdiğinde bilgisayarınıza kapayıp derin bir nefes almıştı. Kendini koltuğuna doğru geriye atmış ve gözlerini dinlendirmek amacıyla gözlerini kapatmıştı.
"Bence uyandırma, bayadır uyumuyor, bırak uyusun azıcık." "Oğlum ya boynu beli tutulursa bir de onu çekmeyelim." "Katır gibi adam neresi tutulacak bunun boşver yatsın zıbarsın işte." "Ya-" İkilinin konuşmasına daha çok dayanamayarak Changbin'in cümlesini bir bıçak misali "Bir susun amına koyayım." Diyerek bölmüştü.İkili şaşırarak ona döndüğünde uzun olan yanında duran kısa olana "Al işte uyandırdın." Demişti kırık bir ses tonuyla. Kısa olanda altta kalmamak için "Nerden ben uyandırdım be. Sen yaptın bir kere." "Ya ben geldim uyuyordu geri uyandırmadan çıkacaktım. Arkamdan pat diye gelip uyandıralım diyen sendin." " Nerden suç benim oluyor burda." "Sen uyandıralım dedin ama." Minho ikilinin yeniden alevlenen kavgasına göz devirerek ayağa kalkmış, masasının kenarında duran telefonu ve anahtarını aldığı gibi daha çok bu ikiliyi çekmek istemediği için kapıya doğru adımlamıştı. Minho'nun çıkıp gideceğini ilk farkeden Hyunjin tekrardan kısa olana dönüp "Kaçırdın adamı işte." Diyerek Changbin'e sitem ediyordu.
Changbin tam ağzını açıp laf edecekken dudaklarına konan parmakla susmak zorunda kalmıştı. Kalbinin atışını görmezden gelmeye çalışarak karşısındaki adamın dediklerine odaklandı. "Adam gidiyor sus koşalım peşinden yakalayalım." Diyerek Minho'nun biraz önce odadan çıkarken açık bıraktığı kapıya dönmüş ve Minho'yu yakalamak icin koşmaya başlamıştı. Changbin de küfürler ederek onun peşinden gidiyordu. Onları gören çalışanlar önlerinde eğilmek ve gülmek arasında gidip gelirken bu hallerine alışıktılar.
Hyunjin önden önden Minho'ya yetişmek için koşarken aniden önüne gelen bedenle çarpışması kaçınılmaz olmuştu. Çarptığı bedenin yere savrulduğunu bile fark edemezken arkasından gelen seslerle arkasını dönmüş ve Rönesans tablolarının aratmayacak bir manzarayla karşı karşıya gelmek zorunda kalmıştı.
Hyunjin sonunda Minho'nun arkasını döndüğünü fark edince hemen koşarak yanına gitmiş ve "Dediğin adamlar depoda." Diyebilmişti koşmaktan kesik kesik çıkan tıkanmış nefesiyle. Sonrasında ise ellerini dizlerine koymuş ve soluklanmaya başlamıştı. O sırada Changbin Hyunjin'in çarptığı hâlâ yerde olan çocuğun yanına varıp ona elini uzatmış ve kalkmasına yardım ediyordu. Çocuk üstünü silkeleyerek kalktığında yüzünü, onu kaldıran çocuğum görmek için kaldırmıştı.Changbin "Kusura bakma, biraz heyecenlıydı da. Bir şeyin yok demi iyisin?" Çocuk histerik bir gülüş atıp "Az önceki arkadaşın resmen beni yere savurdu yani evet baya iyiyim. Ve bir özür bile dilemedi. Ne bekliyorsun?" Changbin çocuğun yüksek çıkan sesiyle rahatsız olmuş ve yüzünü buruşturmuştu. Çocuk bunu görünce daha da sinirlenmiş olacakki yüzü ve kulakları kızarmaya başlamıştı. Changin "Dedim ya heyecanlılığı yüzünden oldu. Özür dilerim ben onun yerine. Sende onun önüne çıkmasaydın o zaman." Çocuk karşısındaki bedenin dediklerine daha da sinirlenince tam ağzını açmıştı ki hemen arkalarından gelen sert bir "Susun." Emriyle tek kelime bile edememişti. "Özür diledi işte onun yerine uzatma Jeongin."
Jeongin Minho'dan duyduğu azarlamayla arkasını dönüp ona bakış attıktan sonra hiçbir şey demeden arkasını dönerek abisinin odasına ilerlemişti. Minho onun bu tavrını görünce söyleyeceği kelimeleri içine atıp Changbin'e dönmüş "Sende çocukla çocuk oluyorsun Bin. Yürü şuraya." Diyerek eliyle önünü göstermişti. Bir gün bile uslu duramıyorlardı ve bu Minho'nun çileden çıkması için yeterli bir sebepti.
Şaşkın şaşkın çocuğun arkasından bakan Hyunjin "Onu ilk kez gördüm. Burda yeni mi hyung?" Diyerek Minho'ya dönmüş Minho'da Jeongin'in çoktan Hyunjin'in radarına girdiğini anlamıştı. Başını Changbin'e çevirdiğinde bakışlarındaki kırılmayı fark ederek önüne dönmüş ve kapıya doğru ilerlerken "Jeongin benim kardeşim Hwang. Sakın aklından öyle şeyler geçirme. Ayrıca evet artık burda çalışmaya başlayacak." Kapıya doğru giderken onu takip eden ikiliye özellikle solundaki uzun bedene hitaben konuşmuştu Minho. Sonrasında kafasını soluna çevirip Changbin'e baktığında yüzündeki biraz da olsa rahatlamayı fark edince gülmüş ve önüne dönmüştü.
Hyunjin'in hemen kendini savunmaya geçmesiyle "Seni biliyorum Hyunjin" diyerek yakışıklı çocuğu susturmuştu. "Önemli bir şey yok demi Minho. Yani Jeongin'i ilk kez görüyoruz ve şirkette. Senin dediğin kadarıyla asla burda çalışmak istemiyordu." Changbin bunları derken çoktan garaja inmiş ve Minho'nun açtığı arabanın içine yerleşiyorlardı. Minho olumsuz anlamda kafasını sallayarak "Önemli bir şey yok merak etme. Olması gereken buydu ve oldu. Sonra konuşuruz önceliğimiz şu an beni bekleyen mükemmel misafirlerime." Derken sonlara doğru sesi tehlikeli bir hal almıştı. Yüzündeki psikopat gülüşüyle de bir olunca Hyunjin yüzünü buruşturmuş ve çoktan o insanlar için dua etmeye başlamıştı. Tanrı onları affetmeliydi. Çünkü Lee Minho onları affetmezdi. Özellikle gözbebeği Han Jisung'a zarar verenleri...
••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
28 Temmuz 2023
⚠️
Daha tam olaylara gelemedim ama bu şekilde biraz idare edin. Ayrıca uyarı yapmak istiyorum. İlerdeki bölümlerde rahatsız olacağınız kısımlar olabilir. Bu bölümlerde zaten öncesinde söylerim ama yinede bunu bilin.
İkinci olarak shipler konusu. Seçeceğim shiplere laf etmeyin çünkü önceki ficte benzer bir şey olmuştu ve yorumları silmiştim. Rahatsız oluyorsanız farklı bir ship düşünebilir ya da okumayı bırakabilirsiniz.
Üçüncü olarak belki bazılarınız üzülebilir ama benden aşırı aşırı bir cinsellik(smut) yazmamı beklemeyin ve ısrar etmeyin. Çünkü gerçekten bu tarz konularda acayip hassasım ve rahatsız oluyorum ama yinede akışına göre belki yazarım. Ya da başlatır devamını siz aklınızda kurarsınız.
Az kişi okuyor ama yinede söylemek istedim. Diğer ficlerime de göz atabilir beğendiyseniz yorum ve oy atabilirsiniz. Ayrıca teori, öneri ya da düşünceniz varsa yazmaktan kaçınmayın.
Beni bir arkadaşınız olarak görebilirsiniz. Bir sorun olduğunda konuşmak istediğinizde burdan ya da Instagramdan yazabilirsiniz. Hesabım da t_a_m_a.m.
Kendinizi yalnız hissetmeyin.Kendinize dikkat edin. Görüşürüz 💚
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Querencia (MinSung)
FanfictionHan Jisung, bir çoğunun özendiği, şaşalı bir hayata sahip, ünlü ve zengin bir idoldü. Tabii bununla gelen nefret ve tacizler de kaçınılmazdı. Lee Minho ise Jisung'a takıntılı ve yasa dışı işler yapan yeraltı dünyasının en ünlü mafyalarından biri. cr...