[35] Oyunun bir parçası!

97 12 134
                                    

MERHABAA 🌸
Uzun zamandır yoktum
ve sizi çooookk özledim...
Nasılsınız bir tanelerimm?

Yeni hobi önerilerinizi alabilir miyim?
-Eğer benim gibi çok takı kullanan biriyseniz bu işlerle uğraşmanızı öneririm. Kendi yaptıklarını takmak inanılmaz bir zevk!!!

Tatlı okumalarr 💕
_______________


Jimin: 5 yaşında
Jeongguk: 5 yaşında


Bu çocuk tombul eliyle sıkıca sarmaladığı muzlu sütünü bırakmamaya ant içmiş. Saçlarının henüz tel tel oluşuna karşın annesi lastik tokayla yukarıdan onları toplamış ve oğlunu mavi bir tulumun içine koymuş. Güneş bedenini mayıştırırken minik ağzını açıp esneye esneye kendinden geçiyor ama şekerleme yapmamak için de ayrı bir gayret içinde. Babasının ona aldığı Iron Man'in yeni figürü bile keyfini yerine getiremiyor çünkü bu çocuğun tek bir dileği var: Yan komşunun tatlı çocuğuyla yeniden konuşmak.

Onu sinir etmeyi çok seviyor.

Ne oyuncakları onu o kadar eğlendirebiliyor ne de sevdiği yemekleri yemek. Geçen onun bilekliğini koparmıştı ve bir öncekinde ise saçlarını çekmişti fakat Jimin galiba bunlardan hoşlanmamıştı. Jeongguk, onun neden kendisi gibi eğlenmediğini anlayamadı. Şimdiyse boğumlanan bacaklarıyla yere bağdaş kurmuş ve kara kara ne yapsam diye düşünüyor.

Bunlar olurken kapının girişinde babasının arabasını gördü ve yerden destek alarak hemen ayağa kalktı. Jeongguk'un iri gözleri sonuna kadar açılmış ve şirin yanakları kırmızının en tatlı rengini almıştı. Bay Jeon arabadan çıktığı gibi iki kolunu açıp kendisine paytak paytak koşan oğlunu görüyor ve gördüğü gibi gülümsemesi bir oluyor.

"Baba!"

Oğlunu kucağına alıp boynundan bir öpücük alıyor ve bu minik çocuğun gıdıklanmasına sebep oluyor. "Minik tavşanım benim." deyip bacaklarını öpüyor ve oğlu güldükçe açıkta kalan her yerini öpüyor.

İçeriden Bayan Jeon'un sesi geliyor. "Oğlum! Oğlum yok. Jeongguk kayıp! İnanamıyorum, yok. Ben nerelere giderim artık! Oglim yokdur aheyy. Daglara çıkayım, kendimi atam oralardan vıyyy."

Babası, karısının evhamlı haline alışık olduğu için kendini tutamayıp sırıtıyor. "Baba, ben yok muyum?" diyen oğluna ise ne demesi gerektiğini bilmiyor.

"Öyle olur mu oğlum? Tabii ki de varsın. Annen her zamanki gibi oyun oynuyor."

Küçük çocuk ağzını kocaman açıp, haaaa, diye nidalandı. "Anladım."

Bayan Jeon evin kapısını açtığı gibi elindeki telefondan aradığı polis numarasını hemen kapatıyor ve ağlayan gözlerle oğluna koşuyor. Kendisini bir anda annesinin kucağında bulan Jeongguk ona sarılıyor ve sonra hiç anlamadığı bir olay gerçekleşiyor. Babası annesinin dudaklarına öpücük konduruyor. Dudakları ayrılırken ikisinin de gülen yüzüne bakıp anlamlandırmaya çalışıyor. İkisi de mutlu muydu? Yani, bunu yapınca iki taraf da eğleniyor muydu?

"O ne, neden yapıyorsunuz?" demeden duramadı. Öğrenmesi lazımdı.

Bay Jeon durumu düzeltmek için diyor ki: "Bu annenin başlattığı oyunun bir parçası."

Ve o an Jeongguk Jimin'le ne oynaması gerektiğine karar kılıyor. Çünkü kendisiyle beraber onu da güldürmeliydi, birlikte eğlenmeliydiler. O görmüştü ki Jimin'in gülüşü çok güzeldi ve Jeongguk Jimin'i hep güldürmek istiyor.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 10, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

yakalarsam muck muckHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin