Aşkın İntikamı

234 13 10
                                    

Odaya Dolan Güneş Işığı Gözlerimi Yakıyordu. Pazar Sabahı Erken Kalkmayı Sevmem Ama Bu gün Deren'e Sözüm Vardı. Beraber Alışverişe Çıkıcaktık.
Daha Doğrusu O birşeyler Bakıcak Alıcak bende onun yanında Gezinip Durucaktım işte.

Yaz Geldiği için Sevgili şortlarımı giymeye başlayabilirim diye düşünüp kot şortumu giydim. Üzerine Uzun salaş bir T-shirt geçirirken annem;
-Kızım Kahvaltıya gel." Diyen Gereksiz Sesi duyuldu.

Aşağı İndiğimde Annemle Üvey gereksizin yani cici babamın kahvaltı ettiğini gördüm.
Mutfağa Uğramadan Kapıya Yöneldiğimde;
-Melisa Buraya Gel!" Üvey gereksiz sinirli olmalıydı.

Mutfağa Girdiğimde Üvey gereksizin Elindeki Telefondan Notlarıma baktığını gördüm.
-Bu Notlar Ne melisa?! 2 Ay içinde tüm bunlar düzelicek anladın mı?" dedi Üvey gereksiz. İstemsizce baş salladığımda tekrar dış kapıya doğru yürüdüm.

Ayakkabılarımı giyip dışarı çıktığımda hemen bir taksi çağırdım. Annem ve O gereksiz ilk evlendiklerinde yani 2 sene önce bana asla bağırmazdı.
Sanki Gerçek baba-kız gibi olucaz derdi hep. Ben hiç bir zaman inanmadım buna. Her ne kadar bizi terk etsede Gerçek babamın yerini kimse alamaz! Vermem!
Zaten 1 ay içerisinde herşey değişti. Annem'in benim adımda bi kızı olduğunu hatırladığını sanmıyorum.

Taksiye Binip Avm'ye varmam 10 dakika sürmemişti. Deren kapıda ağaç olmuşa benziyordu. Mükemmel bir kızdı. Asildi, Fazlasıyla bense asiydim.
O her zaman 15 dk önce buluşma yerinde olurdu ben ise 1-2 dakika gecikmeyle yetişince seviniyordum.

-

Son Hafta Okula mı gidilir? Bizim Okulun Saçma Kuralları son hafta özürsüz gelmeyenleri cezalandırıcakmış. O yüzden istmeye istemeye Kalkıp okula gittim.

Sınıfa girip Barış'ın yanına aceleyla oturdum. Dersin başlamasına 30 saniye kaldığını deren'den öğrendim.
Deren Uzun Zamandır kuzeniyle oturduğu için ben barış ile oturmak zorunda kalıyordum.
Barış İyi bir çocuktu. Deren hep benden hoşlandığını iddaa ederdi ama ben asla inanmazdım.
Benim gibi birinden İnekler bile hoşlanmaz. Zaten Üvey gereksiz ve Barış'ın Babası İş arkadaşı olduğu için resmi ve kalabalık yemeklerde karşılaşıyorduk. O yemeklere asla katılmak istemezdim ama üvey gereksiz sosyalleşmem gerektiğini söylerek beni o yemeklere zorla götürürdü. Çoğu İş arkadaşının benim yaşlarında çocuğu vardır. Aslında Gerçekten Deren'den ve barış'tan başka hiç arkadaşım yoktu. Haklıydı aslında ama başka arkadaş istediğimi sanmıyorum.

Öğretmen sınıfa girdiğinde okulca pikniğe gidiceğimizi söyledi.
Aman Allahtan ders işlemiycektik.
Otobüse Bindiğimizde Büyük bir koru'ya gidiceğimizi öğrendim.

Koru'ya Vardığımızda Herkes yere öğretmenlerin verdiği örtülerden serdi.
Yemekler bittikten sonra Voleybol oynamaya başladık.
Vurduğum Smacı Kimse karşılayamayınca top piknik yaptığımız alanın en uç noktasına kadar yuvarlandı.

Ben vurduğum için almaya gittim. Topu aldıktan sonra arkamı döndüm ve bir anda karşımda 2 Adet çimen göz gördüm.
Bu..bu..bu aras'tı..
Ortaokul döneminde aşık olduğum ve kalbimin üstünde tepinen çocuk!
Beni tanımamıştı. Değişmiştim demek ki ama o hiç değişmemişti. 7. Sınıftan lise 3. Sınıfa 4 Yıl geçmişti ama o hala aynıydı sanki. Sadece boyu uzamıştı baya hemde. . . Ona boş boş bakmamdan rahatsız olmuş gibiydi;
-Bu yıl inşallah Çekiliceksin Budala!" Diye bağırdı ve beni kenara itti. Fazla sinirliydi. Aslında Yanılmıştım fazla değişmişti.
Fakat ben yine mi bu büyülü çimen gözlere kapılıcaktım. Hayır asla! Asla ve asla!
Aksine Ortaokulda Kalbimin parçalarının üstünde tepinen bu çocuktan intikamımı alıcaktım!

Aşkın İntikamıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin