Alarmın çalmasıyla yerimden fırlamam bir oldu. Telefonumun ekranına baktığımda saat 6.00'i gösteriyodu. Hemen sol tarafımda hâlâ ölü gibi uyumakta olan selen'in üstüne çıktım. " Seleeeeen ilk günden geç kaldık farkında mısın bilmiyorum ama yarım saate evden çıkmazsak ciddi bir sorunumuz olucak." Abartmistim daha çok zamanımız vardı. Ama bugün okulun ilk günüydü ve hazırlanmamiz lazımdı. Bir kere daha sarsarak uyanmasini sağladım.
" Deniiiiiz! Böyle uyandırmak zorunda mısın? " Diye çığlık attı. Hemen yanından ayrılarak banyo'ya koştum. - Üniversitede ki ilk yılım ve hiç bilmediğim bir şehir olmasına rağmen kendime ev tuttuğum ve selenle aynı evi paylaştığım için gerçekten şanslıydim. - Sıcak bir duş beni kendime getirirdi suyu açtım ve kısa bir süre suyun altında durdum. Çıktığımda üstümü degistirmek için odaya girdiğim de selen hazırlanmış ve makyajını yapmaktaydi. Siyah şort ve üstüne giydiği mor bustiyerle Üniversitenin ilk günü için oldukça iddialıydi. Aslında okulun ilk günü için defalarca prova yapmıştım ama şuanda o provalarin ne kadar da gereksiz olduğunu düşündüm. Saçlarımı kurulayip dolabımin karşısina geçtim selenle aynı dolabı kullandigimiz için oldukça büyüüük bir kıyafet stogumuz vardı. Birçok yırtıgi olan jean pantolonumu, siyah şifon gömlegimi ve deri ceketimi yatağıma koydum. Saçlarım omuzlarımda olduğu için şekil vermek kolaydı üstünden hafif geçerek düzlestirdim sıra biz kızların olmazsa olmazi makyaj malzemelerimi çıkardım. Fondoten, pudra, allık, eyeliner, 8 kat rimelim ve bordo rujumu da yaptım ve son olarak giyindim. Evet ilk gün için gayet iyi görünüyorum. ;) Selen kapıdan seslendi ;
"saatten haberin varmı bayan Altındaş? !" bana sinirlendiginde böyle seslenirdi. Saate baktığımda sekize çeyrek vardı. Odadan Michael Cors imzalı siyah çantamida alarak çıktım. Ayakkabiliktan - oldukca dolu olan yerden - Siyah Süet önü Püsküllü topuklu ayakkabimida giyerek selen'in yanına koştum. - gerçi topuklu ayakkabıyla ne kadar koşulursa! :) ----
İşte gelmiştik. Hayallerimizi süsleyen okulun bizde bir parçasıydik artık.Deniz Altındaş : Bogazici Üniversitesi Mimarlık Fakültesi.
Bu yazıyı okuduğum günden beri inanamıyodum ama gerçekti işte. Selene sarılarak şans diledim ve yanından ayrıldım. ♥ o'da arkamdan " iyi şanslar denizimm." diye seslendi. Aynı üniversitenin hemşirelik bölümünü kazanmışti oda. Liseden beri birlikteydik ankaradan birlikte ayrılmıştık ve aynı evde kalıyoduk. ♡
Ben bunları düşünürken Fakültenin park alanina gelmiştim bile, kayıt zamanı da geldiğim için rahatlıkla bulabilmistim.
Zengin tipler - En sevmediğim tipler - pahalı arabalariyla boy göstermeye başlamıştı çoktan. Onlara bakarken bir korna sesiyle irkildim. Sesin geldigi tarafa baktigimda tam karsimda siyah oldukça pahali bir araba ve icindeki çocuğun sinirli olduğunu gördüm. Arabanın içine dikkatli baktığımda , içinde oldukca kasli birisi vardı ve bana çekil işareti yapıyordu. Onun bu kaba davranışına karşılık çekilmedim. Bunu ben mi yapmıştım? Aferin deniz.Bir dakika o da ne! Arabadan çıkıp yanıma mi geliyodu o kas yığını! ?