Prensesim hadi gel gitmemiz gerek" diye beni çağıran annemin sesiyle elimde ki fotoğrafı yerine koydum.
Bir gün bu evimize geri döneceğim umuduyla bavulumu elime aldım. Son kez odamı gözden geçirdim.
"Görüşmek üzre" diyerek odamdan dışarı çıkdım.Annem kendi bavulunu sürükleyerek arabaya doğru gitti. Bende son kez eve bakarak gülümsedim. Bavulumu açık bagaja koydum.
Bu arada ben Sema. Annemin prensesi babamın güzeli Sema.
"Güzelim neden dalgınsın? "
gülümseğerek babama bakdım."Bu evi özleyeceğim"
"İstediğin zaman gelirsin ama annen bunu duymasın" babama doğru koşarak sarıldım. O da bana sarıldı. Kulağıma evin anahtarını bavuluna koydum diye fısıldayınca gülerek yanağından öptüm.
"Allah aşkına nerde kaldınız? " diye çemkiren anneme gülümsedik. Babam sürücü koltuğuna bende yan koltuğa geçtim. Babama arabayı çalıştırınca arkama yasladım ve emliyet kemerimi bağladım.
Bana göre uzun süren yolculuktan sonra yeni evimize varmıştık. Annem heyecanlı bir şekilde bavulunu alarak eve doğru yürüdü.
Bende bagajdan bavulumu alıcakken babam benden hızlı davranarak elimden aldı. Önden gitmem için eli ile önünü gösterdi.
Eve doğru yürüdüm. Ev büyük gözüküyordu. Bu yüzden annem bu evi sevmişti eminim.
Yavaş addımlarla içeri girdim. Her yer beyaz renkdeydi. Fazla ferah gözüküyordu.
İçeri girdiğim an merdivenlerle karşılaşdım. Merdivenler krem rengindeydi.
Hızla yukarı çıkdım. Yukarı da iki tane oda vardı. İlk karşıma çıkan odaya girdim.
Oda açık mor rengindeydi. Duvarlarda sarmaşıklar, sarmaşıkların arasından geçen mor renkli işıklar, beyaz kitaplık, açık mor çalışma masası, beyaz bir dolab ,beyaz ve mor renklerden olan yatak, yatağın duvar tarafında fotoğraflarım ve kenarlarında olan beyaz ışıklar ve hemen yanında beyaz pencere bu oda çok güzeldi.
Odanın içerisinde bir kapı vardı galiba orası banyoydu.
"Sevdin mi odanı? Renkleri annenle birlikde seçtik" bunu söylerken bavulumu içeri koymuşdu. "Çook güzell. Sevdim burayı" babam gülümseğerek oda dan çıkdı.Bende onun arkasınca diğer odaya geçtim. Bu o da beyaz renkdeydi. Annemlerin odasıydı burası.
Merdivenlerden aşağı indim. Kolidordan gidince mutfağı gördüm. Krem renginde mutfak krem renginde mobilyalar.
Göz devirerek diğer odaya bakdım. Bu oda çok büyükdü. Misafir odası diye geçirdim içimden.
Beyaz koltukların birinde oturdum. Allahtan televizyon siyahtı. Bu dediğime gülümsedim sonra da kendi odama eşyalarımı yerleştiremeğe gittim.
İşim bitince aşağı indim. Mutfağa gittim. Anlaşılan annem yemek yapıyordu. Ona görünmeden mutfakdan çıkacaktım ki "O salatalıkları yıka sonra da güzelce doğra sofranı kurmama yardım et" demesiyle birlikde omuzlarımı düşürerek salatalıkları yıkadım. Bıçak yardımıyla güzelce doğradım. Sofrayı da güzelce kurduktan sonra yemek yemeğe başlamıştık. Babam yuvarlak masanın en başında annem onun yanında bende annemin karşısında oturmuştum. Yemekler bittik den sonra bulaşıkları makineye yerleştirib çay koydum.
Yemekten sonra hep çay içeriz çünki bu bir kural. Kolumda ki saate bakdım. "Okul müdürüyle konuştum yarın Yıldız lisesinde okucaksın. Çok güzel ve büyük bir lise eminim her şey güzel olucak. " başımı salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hatalarımız
Action"İnsanlara bir ders vermemiz lazım değil mi?" "Oyun oynayalım mı? " bunu söylerken her zaman ki gibi gülümsemişdi. "Nasıl bir oyun? " diye merakla sordum. "Bak şimdi. İki kart olucak yeşil ve kırmızı. " "Ee? " devamın merakla bekliyordum. "Kırmı...