Komşu Komşunun Külüne (Gıdıklama Hikayesi)

Misafirliğe

Taşınma olayının üzerinden iki gün geçmişti Dilaradan ses soluk yoktu dairesinden gelen yoğun süpürge ve eşya sesinden hala yerleşme temposunda olduğuna verdim bu durumu.
Spordan çıktım eve doğru yürümeye başladım sıcak bi nebze azalmış güzel rahatlatıcı bir akşam esintisi vardı. İtiş antremanı bir hayli canımı okumuştu bugün bir an önce yemeğimi yiyip duşa atmak istiyordum kendimi.
Binaya girip merdivenlerden 3. kata çıktım Dilaranın evinden süpürge sesi gelmiyordu hafif bir müzik sesi geliyordu, kapımı açıp evime girdim. Sabahtan hazırladığım yemeğimi ısıtıp yemeye başladım yemeğin sonuna gelip tabağımı yıkadığım sırada kapının tıkladığını duydum. Elimi kurulayıp kapıya yöneldim.
Kapının deliğinden baktığımda Dilarayı gördüm. Kilidi çevirip kapıyı açtım.
D- Nabersinn.
Cıvıl cıvıl bir gülümsemeyle seslendi.
D- Bir saat öncede çaldıydım ama açmadın bende uyuyorsun ya da dışardasın sandım.
B-Doğru bildin spordan geldim 15 dakika önce.
Kapısının önündeki market poşetlerini gördüm.
B-Akşam alışverişi mi ?
D- Evet güzel bir kek yapacağım kendi tarifim. Sever misin ? Tabi diyetin izin verirse.
B- O kadar iddalıysan bir cheat i göz ardı edebilirim.
D- Harika ben keki çırpmaya başlıyorum şimdi gel sende.
B- Duş alıp geliyorum.
D-Oki doki.
Kapıyı kapattıktan sonra kızın saçtığı enerjiye hasta olmuştum. Bitik halimden eser kalmamıştı.
Duşa girip çıktım üstüme düzgün bir şort ve tişört geçirdim ve kapısını çaldım.
D-Hoşgeldinn
B-Hoşbulduk bitmiş galiba yerleşme işin
D-Evet sende ilk misafirimsin
B-Bugün şanslı günümdeyim desene
Dilara beni içeri buyur ettikten sonra biraz onu süzdüm. Üstünde oversize bir tişört altında gri eşofman vardı. Ayaklarında yine beyaz bir babet çorap vardı bu sefer tırnakları bordo renkti belliki tırnakçıya gidip geliyordu bakımı esirgemiyordu.
Ben gelesiye kadar Dilara keki çırpmış fırına atmıştı. Beni salona buyur etti.
Biraz havdan sudan konuşmamız fırından gelen zil sesiyle kesildi Dilara keki fırından çıkarmaya koştu.
Biraz sonra elinde beyaz büyük bir tabakta keki ve yanında servis tabakalarını getirdi.
D-Çay mı kahve mi?
B- Hangisi rahatına geliyorsa valla uğraşma.
D-Saçmalama yardımından sonra az bile.
B-Kahve olsun o zaman
D-Sende benim gibi kahve insanısın demek
B- Ama bende yardıma geliyorum.
Beraber mutfağa geçip kahveyi demlemeye hazırladık.
Bardakları dolaptan çıkarırken Dilaranın çoraplarını çıkarıp cebine koyduğunu gördüm.
B-Hayırdır sıcak mı bastı
D-Yogadan alışkanlık oldu iyice çok rahat geliyor çıplak ayak dolaşmak özgür gibi hissediyorum.
B-Tırnakçıya servet ödüyor gibi gözüküyorsun.
D-Evet biraz üstüne düşerim çirkin ayağa tahammülüm yok.
Lafları ve davranışları beni iyice şaşırtmış ve kafamda bazı soru işaretleri çıkartmıştı. Ayakları oldukça güzeldi. Sıralı parmaklar, düzgün tırnak yapısı mükemmel bir manzaraydı.
Kek yedikten sonra elimizde kahvelerle bana evi göstermeye başladı.
B-Güzel dekora etmişsin eline sağlık.
D-Güzel bir yaşam alanı oluşturuyorum diyelim
Konuşmamız kapıdan gelen sesle bölündü
D-Kargom gelmiş olmalı geçen internette çok güzel bir bluz görmüştüm. Geliyorum hemen.
Odada yalnız kalmıştım komidininde ki kitaplara bakarken çok hafif açık kalan çekmecesi gözüme çarptı. Normal de yapmam gereken bir şey olduğunu bile bile merakıma yenik düşük çekmeceyi biraz araladım.
Çekmecede gördüklerime şok olmuştum.
Kelepçe ve küçük bir vibratör duruyordu. İyice emin olmaya başlamıştım. İnstagramda her fotoğrafta ayağının gözükmesi, demin önümde çoraplarını çıkarması, çirkin ayağa tahammülünün olmaması ve en son kelepçe, vibratör.
Kızın ayak fetişi olduğununa emin olmuştum artık.
Çekmeceyi eski konumuna getirip salona geçtim. O sırada Dilara kargosunu alıp yatak odasına bırakıp yanıma geldi.
Koltukta yanıma oturdu sohbet ederken televizyondaki açık programa bakıyorduk.
İçimden Dilarayı yemlemek geldi. Ayağını bacağımın altına alıp oturmaya başladım. Ayağım onun tarafında kalmıştı. Çaktırmadan sabırlıca bekledim.
Konuşmamız artık biraz flörte kaymaya başlamıştı ve sonunda beklediğim oldu. Dilaranın eli ayağıma çarpıyordu arada üstünde bekletiyordu.
Ansızın tırnaklarını gezdirdiğini hissettim.
B-Gıdıklanmıyorum deneme.
D-Ay pardon dalmışım valla.
B-Demek öyle ha
Parmaklarımı Dilaranın karnına doğru uzattım tiki var mı yok mu diye yokluyordum. Tahminem daha iyiydi.
D-Dur dur deneme
B-Gıdıklayacaktın demek beni ha
Dilarayı kaçacağı anda yakalayıp koltuğa yatırıp üstüne çıktım. Karnından gıdıklamaya başladım.
B-Ne denedin sen ha
D-Dur dur yalvarırım dur hahahahaha
B-Özür dile pes et
D-Hayır hahahahahah
B-Sen bilirsin
D-Tmaam pes hahahahah pes hahahaha özür dilerim hahahhaha
Özrünün üstüne onu bıraktım kıpkırmızı olmuştu hala gülüyordu.
B-Amma gıdıklanıyorsun ha
D-Gıdıklanma değil bu işkence çekiyorum. Yapma bir daha lütfen.
Tamam işareti verdikten sonra kendime doğru çekip oturtup televizyona daldık...