Sorularımın Cevabı

1.9K 14 2
                                    

Dün akşam kafama takılan düşünceler bir türlü gitmiyordu. Düşüncelerim gerçek miyidi yoksa sadece vızıltı mı ? Bir yandanda onu gıdıklamanın verdiği anlık keyif vücudumun her yerine işlemiş ve ona bu işkenceyi yaşatmak istiyordum. Ama bunu bir oyuna ,belki bir iddaya çevirmeliydim. Her ne kadar flörtleşmeye başlamış olsak bile bazı şeylerin itirafı için erken geliyordu. Bunları düşünürken sabah 8 alarmımın çaldığını duydum. Her zaman ki gibi yataktan kendimi yere bırakıp şınavımı çektim.
Duş, kahve, kahvaltı hepsi sırayla birbirinin peşine geldi. Çantamı hazırlayıp spor salonuna gitmek için evden çıktım. Saat öğleden önce olduğu için salon bomboştu. Yalnız idman yapmaya bayılırdım; tüm ağırlıklar, aletler sende, başkasının sesi ve ya ter kokusu yok ama en önemlisi çalacak şarkıyı seçimi bendeydi. Bilirsiniz spor salonlarında çok kötü parçalar çalar.
Verimli geçen bir çekiş idmanından sonra protein shakemi hazırladım. Evin yolunu tutarken sallaya sallaya yudumlayama başladım.
Yaya geçidine doğru giderken 3 metre kadar ilerimde Dilarayı gördüm kafasında kulaklığı vardı sırt çantadındaki yoga matı belli oluyordu. Sabah saatleri deniz kıyısında yoga yaptığından bahsetmişti zaten.
Adımlarını hızlandırıp peşine takıldım, niyetim onu biraz korkutup yola beraber devam etmekti.
Dilaranın yolu kontrol etmeden yola atladığını gördüm, kulaklıktaki müziğe dalıp gitmişti. Yeşil ışığını görüp kaçırmamak için gaza iyice abanan bir sedan arabayı gördüm. Görünen köy kılavuz istemez.
Durum kötü Dilara ezilecek. Hızlı adımları koşmaya çevirdim yola atladım. Dilara gelen arabayı fark etmiş kitlenmişti sadece arabaya bakıyordu. Araba Dilarayı görünce frene asıldı ama nafile kayma payı çok uzundu.
5 Metre
4 Metre
3 Metre
2 Metre
Yolun kenarından fırlayıp Dilarayla kendimi yolun kenarına fırlattım. Kalbim gümbür gümbür atıyordu. Dilara neye uğradığını şaşırmıştı. Kafasını çevirince göz göze geldik, kulaklığını kafasından indirdim.
-Yolda yürürken yüksek sesle müzik dinlenmeyeceğini bilmez misin
Dilaranın gözlerinden yaşlar gelmeye başlamıştı.
Yerden kalkıp üstünü sirkeledim. O sırdada az kalsın çarpacak şöförün geldiğini gördüm. Olay çıkmasını istemiyordum sadece siktir git diye sert bir şekilde bağırdım. Arkamızı dönüp evin yolunu tuttuk.
Yolda pek bir şey konuşmadık sadece teşekkür etti bir çok kez. Kapısının önüne geldiğimizde içeri gelmemi istedi bende daha sonra geleceğimi, duş alıp kendine gelmesini söyledim.
Kendimi tekrar dışarı attım mahallemizde bulunan migrosa gidip doluca bir şarap aldım. Evime kendimi atıp bir duş alıp aksiyonun, yorgunluğun kirini üstümden attım. Giyinip parfüm sıktım. Elime şarabı alıp hemen karşı kapımı tıklattım. Biraz uzun sürdü açması.
Kapıyı açınca içeriden aseton kokusu aldım. Ojelerini yeniliyordu.
B-Yok artık bu koku ne ?
D-Kafamı meşgul ediyorum ne yapıyım. Ayrıca arkanda ne saklıyorsun.
Arkamda sakladığım şarabı gösterdim.
B-Şu durgunluğu atmayalım mı üstümüzden?
D- Bak bunu reddedemem işte.
İçeri geçtiğimde şarabın mantarını çıkardığım sırada Dilara elinde meze tabağı ve kadehlerle geldi.
Sofrayı kurup kadehleri tokuşturduk, birer yudum aldık.
Yanıma gelip sokuldu;
D- Koruyu meleğim olabilir misin? Kendini de riske attın.
B- Koruyucu kısmını kabullenebilirim de melek miyim o tartışılır.
Gün içinde yaşanan adrenalin bizi birbirimize daha çok yaklaştırmış, duygu cümbüşü oluşuyordu. Her ne kadar yavaş gitmeye çalışsak bile öpüşmemize engel olamadı.
İkinci kadehimi de bitirdikten sonra günün yorgunlu iyice gelmeye başlamış kafam düşmeye başlamıştı.
Gözlerim kararıyordu, içim geçmiş.
Hemen hemen 20 dakika kadar sızmış olmalıyım.
Ayağımda bir tuhaflık hissetmemle uyandım.
Uyuyormuş gibi yaparken gözümü yarım açtım ve Dilaranın ayağımdan yüzünü çekiyordu, çorabımı geri giydirmeye çalıştığı sıradan yeni uyanmışım kalktım.
Dilara elinde ki çorabımı yere atıp yerinden fırladı şok olmuştu, yüzü kızarmıştı.
D-Şey benn benn
B-Yapıyordun Dilara
Dilara yaşan cevap için düşünücek zaman yaratmaya çalışıyordu.
D-Daha rahat uyuman için çıkarıyordum.
Ayağımı ellediğimde biraz nemli olduğu fark ettim sanırsam yalamıştı.
B-Dilara ayak fetişin mi var ?
Konuşmama hafif sırıtmalar ve gülmeler ekliyordum ki kızdığımı düşünmesin.
Dilara iyice kızarmıştı
D-Ayak neyiii?
B-Gayet iyi duygun küçük hanım.
D-Ayak ne ya öğk.
Dilara nın üstüne üstüne giderek onu odasına kadar gitmesini sağlamıştım.
Odasına girdiğimizde onu bacaklarından yakalayıp omzuma aldım. Yatağa yatırdım üstüne çıkıp ellerini yakalayıp kafasının üstünde elimle sabitledim.
B-Anlatmak istediğin bir şeyler var galiba ?
D-Hiçte bile oyun mu oynuyoruz şimdi ?
B-Oynayalım bakalım hoşuna gitti galiba ?
D-Şikayetim yok.
Etrafına bakınırken komidinin çekmecesini açtım. Dilara her ne kadar dur dese bile çekmecedeki kelepçeyi bulmuş gibi yaparak parmağımda sallamaya başladım.
B-Ne varmış burda böylee
D-Lütfen sallama şunu çok utanıyorum
B-Senin yönteminden gidelim bakalım.
Dilarayı çok atik bir şekilde çevirip ellerimi arkada birleştirip kelepçeye bileklerine taktım. Onu geri çevirdiğimde dilini ısırıyordu.
B-Fantezi seviyoruz demek
D-Eksik kalan bir yanın yok. Ne yapacaksın bana ?
B- Her ayak fetişi olanın bir korkusu vardır bilir misin?
D-Ben ayak fetişisti değilim ayrıca ne korkusuymuş bu bay çok bilmiş.
B-Yalancııı. Tabikide gıdıklanmak önceki günü ele aldığımda bu korku sende biraz daha fazla var
D-Yalvarırım yapma yalvarırım yapma nolur gıdıklama.
Pis pis sırıtırken üstünden inip içeri gidip bir sandalye aldım yatağına baş kısmını yerleştirip ayaklarını üstüne koyup taşınma sırasında kullandığı koli bandıyla sandalyeye sımsıkı sabitledim.
Dilara doğrulup yüzüme baktı, korku gözlerinden okunuyordu sadece lütfen diyebildi. Başka bir şey diyemeden ayaklarında tırnaklarımı gezdirmeye başladım....

Komşu Komşunun Külüne (Gıdıklama Hikayesi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin