tenth slice

632 86 22
                                    

Pizza:
Sen ne yaptın?

Seonwoo:
Harikayım değil mi?!

Pizza:
Aynen harikasın Seonwoo, harikasın.

Seonwoo:
Biliyorum~

İzinli olduğuna göre akşam geliyorsun değil mi?

Ah, hayır. GELECEKSİN!!

Yaşasın!

Pizza:
Gelmeyeceğim Seonwoo.

Bunu söylemiştim.

Seonwoo:
Ama artık çalışmıyorsun?

Gelmemek için bir bahanen kalmadı.

Pizza:
Evet, ne yazık ki çalışmıyorum.

Ben sipariş başına ücret alıyorum Seonwoo. Hasta olsam bile izin kullanmam.

Ayrıca bahane ne demek? Dalga mı geçiyorsun?

Seonwoo:
Ne zaman buluşalım desem işini bahane ediyorsun işte. Az önce de olmuştu.

Pizza:
Seni bilmiyorum ama iş bahane olamaz Seonwoo.

Ben yaşamamın karşılığında çalışıyorum.

Senin gibi sırf nefes alıp yaşıyorum diye para kazanamıyorum maalesef.

Seonwoo:
Hayat sadece çalışmaktan mı ibaret senin için?

Bir gününü sosyaline ayıramaz mısın?

Pizza:
Ben sosyal olmak için gelmedim Seul'e. Çalışıp okumak için geldim.

Eğer sosyalimi önemseseydim Japonya'da kalırdım zaten.

Burada arkadaş edinmeye de hevesli değilim.

Seonwoo:
Sırf karşılaştığın birkaç kötü insan yüzünden bütün ülkeyi aynı sayma.

Pizza:
Öyle saymıyorum, düşünüyorum.

Bence çoğunluğunuz egoist. Sen de dahil.

Seonwoo:
Ben egoist miyim?

Öyle olsam seninle konuşur muydum sanıyorsun?!

Pizza:
Konuşulmayacak neyim var?

Sırf adamakıllı okuyup kendi paramı kazandığım için kendime vakit ayıramamam egoistlerin gözünde küçülmeme mi sebep oluyor?

Tamam, ben de çok meraklısı değilim zaten.

Seonwoo:
İyilik yapmaya çalışıyorum ama bak konuyu nereye getirdin!

Böyle davranacağını bilsem sormazdım bile.

Pizza:
Ben konuyu bir yere getirmedim. Sen üsteliyorsun.

ᴄᴀɴ ɪ ᴏʀᴅᴇʀ ᴀ ᴘɪᴢᴢᴀ? • sᴜɴᴋɪ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin