hate myself

167 25 46
                                    

gyuvin-ricky

ricky:
ağlıyor musun sen

gyuvin:
hayır
iyiyim

ricky:
odandan sesler geliyor
ağlama sesleri

gyuvin:
niye seninle aynı evdeyim ki

ricky:
kendine zarar verme diye aptal
gyuvin ciddiyim
çok fazla takıyorsun
o şerefsiz seni aldattı
nasıl hala onun gibi birini sevebilirsin

gyuvin:
bilmiyorum
kendimden nefret ediyorum
ölsem kurtulur muyum?

ricky:
ağzını kesicem senin
saçma sapan konuşuyorsun

gyuvin:
özür dilerim

ricky:
tanrım...
yanına geliyorum

gyuvin:
hayır
gelme
çok çirkin gözüküyorum şuan

ricky:
gyuvin
çirkin gözüktüğün tek bir an bile yok

gyuvin:
dur bari elimi yüzümü yıkayayım

(...)

ricky, uzun zamandır en yakın arkadaşının böyle bir durumda olmasından şikayetçiydi. boş biri için kendini yıprattığını gyuvin'e hep söylüyordu. gyuvin'se "duygularıma söz geçiremiyorum" diyip konuyu kapatıyordu.

arkadaşının bu durumda olması ricky'i üzüyordu. bir aralar her zaman güler yüzlü olan arkadaşının, artık ruh gibi birine dönmesi ricky'nin sinirini bozuyordu. elinde olsa gunwook'u öldürebilirdi.

gyuvin'in odasının kapısını çaldı. "gyuvin bey, odanıza girme şerefinde bulunabilir miyim?" gyuvin gülmeye başlamıştı. ricky de gülümseyerek gyuvine sarıldı. "gözlerin kızarmış." "çirkin gözüküyorum demiştim." ricky hafifçe gyuvin'in omzuna vurdu. "sana hiçbir zaman çirkin gözükmüyorsun diyorum aptal."

gyuvin'in karşısına yerleşip gyuvin'i dinlemeye başladı. her zamanki gibi aynı mevzuydu. anlatırken gyuvin'in tekrardan ağlaması, birden gunwook'a sövüp sonra tekrardan ne kadar sevdiğini anlatması her şeyiyle diğer gecelerden farkı olmayan bir geceydi. muhtemelen gece sonunda da içeceklerdi.

tek farkı gyuvin bu sefer daha içli ağlıyordu. ağlamaktan konuşamayacağı şekildeydi bu ağlama. ricky sımsıkı sarılmıştı gyuvin'e. ağlamaktan yorulmaya başlamıştı. ricky, arkadaşının durumunu görüp konuşmaya devam etti "elimde olsa o gunwook'u öldürürüm."

gyuvin, kafasını kaldırıp ricky'e baktı. ricky'nin omuzlarından tutup sarsmaya başladı. "ona bir şey olursa ben yaşayamam!"

sinirlendiğini hissediyordu ricky. arkadaşının böyle olması sinirlenmesine sebep oluyordu. bakışlarına da yansımıştı bu siniri. ağlamaktan kızarmış gözleriyle ricky'e bakan gyuvin konuşmaya başlamıştı. "neden bana öyle bakıyorsun?" "gyuvin, kırıcı olacağım. dinlemeni istemiyorum." gyuvin soru dolu gözlerle bakıyordu ricky'e. "birinden destek almalısın. bu normal bir sevme değil."

buruk bir şekilde gülümsemişti gyuvin. demek ki sorun kendisindeydi. insanları davranışlarıyla bıktırıyor, sağlığı hakkında endişelenmelerine neden oluyordu. başını 'olur' anlamında sallamıştı. ricky, gyuvin'den alacağı geri dönüşün olumlu olmasını beklemiyordu. 

"içmek ister misin?" ricky gyuvin'in kafasını dağıtabilecek en mantıklı şeyin bu olduğunu biliyordu. cevap vermeye bile gücü yoktu gyuvin'in. yemek yemiyor, yediği şeyleri de kusuyordu. evet, yine gunwook yüzündendi. 

ricky mutfaktaki dolaptan biraları alıp gyuvin'in odasına gitti. cebindeki telefonu titremişti.

"parkgunuk yeni bir gönderi paylaştı!"

titrek bir nefes verdi ricky. gyuvin'i üzecek bir şey olmamasını diledi ve gönderiye girdi.

(...)

parkgunuk

night walk with my baby ❤️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

night walk with my baby ❤️

(...)

telefonu parçalayacaktı. eskiden hep gyuvin'i böyle paylaşırken artık gyuvin'in inadına bu postları paylaşıyordu. hiçbir şey olmamış gibi gyuvin'in odasına girdi.

gyuvin telefona donuk bir biçimde bakıyordu. ricky içini çekti.

gyuvin, gunwook'un postunu görmüştü.



song lovers/gyuwookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin