Son Eğlence

53 9 4
                                    


Ring: kisaca boks maçının yapıldığı yer
(Bende şimdi öğrendim puhahahajaaj)

Jisung dün yaşananları bilmemezlikten gelerek maçın gerçekleşeceği mekana giriş yaptı.

Bu sefer kendinden fazla emin değildi çünkü karşısındaki rakibini akşam fazlasıyla kırmıştı. Jisung bunun üstünde çok durmadı. Pekte ciddiye almışa benzemiyordu zaten.

Son hazırlıklarını yapıp ringe çıktı. Bir süre sonra Sevgili rakibi minho'da gelince hakemin sözüyle birlikte maç başladı. Jisung reddettiği adamın yarı çıplak vücuduna bakmaktan kendini alamasada bir bahane uydurup kendi zaferi için hareket etmeye başladı.

Minho beklenmedik bir tavırla Jisung'a daha çok yaklaşıyor ve vuruyormuş gibi yapsada bilerek hedefini ıskalıyordu. Jisung biraz şaşırsada bunu kendi için güzel bir fırsat bilip rakibinin duygularına ve bedenine yumruğunu çakıyordu.

Jisung acımasızca karşındaki bedenin çenesine doğru darbelerini savuruyor ve rakibi bunun üstüne bir şey yapamıyordu. Daha doğrusu yapmıyordu.

Maç hep böyle ilerledi ve sonunda Jisung kazandı. Minho bunu bilerek yapsada Jisung sadece kazandığına sevindi.

Oradaki herkes Jisung'u coşkuyla alkışlayıp bağırıyorlardı. Kendiside büyük bir gururla etrafa gülümsüyordu. Bu maç Minho'nun duyguları sayesinde çok daha kolay bir hal almıştı. Jisung'da bunu kullanmıştı.

Mekandan çıkarken hiç Minho'nun yüzüne bakmamıştı. Yüzünde herhangi bir yeri kanattığına emindi. Çünkü vurduğu yumruklar hiçte hafif değildi. Aksine vurabildigi kadar sert vurmuştu.

Kafasındaki düşüncelerin hepsini bir kenara fırlattı ve arabaya binip oradan uzaklaştı. Yolda tek yaptığı şey müzik dinleyip yollara dalmaktı. Sadece bir yerlere bakıyordu. Aklına canını acıtacak şeylerin gelmesine izin vermemek için yollara bakıyordu.

Uzun bir yolculuğun ardından evine gelmiş ve kendini hemen yatağına bırakmıştı. Bir süre sonra yatağından kalktı ve telefonunu açıp sosyal medyadaki yorumlara baktı. Herkes onun başarısını kutlayıp Minho'yu aşağılıyorlardı.
Ona güçsüz,dayanıksız,ezik gibi akıllarına gelen her olumsuz kelimeyi saydırmışlardı. Jisung buna hiç üzülmemişti. Sonuçta ona ne ki? Bunlara gitsin minho denen adam üzülsün. Jisung sadece arkadaşlarıyla zaferini kutlayacaktı.

"Alo?"

"Jisung? Noldu?"

"Chan bugün bizim eve gelsenize diyecektim. Zafer kutlaması yaparız diye. Bugün söz içkiler benden"

"Öyleyse geliyorum. Gelirken Changbin'i alayım mı? Senin kazanmana o da çok sevindi."

"Tamam o zaman ben masayı falan hazırlıyorum sizde gelirsiniz artık"

"Tamam kapat. Senin yüzünden boşuna para veriyorum zaten..."

Jisung telefon kapanır kapanmaz üstüne düzgün bir şeyler giyip markete içkileri almaya gitti. Gelincede bir kaç tatlı yapacaktı.
Normalde Felix'i mutlaka çağırmayı düşünüyordu ama kendisi ani bir kararla yurt dışına çıkmıştı ve uzun bir süre kafa dinlemeyi düşünüyordu.

İçecekleri alıp geldikten sonra hemen buzdolabına yerleştirdi ve önlüğünü boynundan geçirip Felix'i görüntülü aramıştı.

"Kanka bir şey dicem ya. Sen şu brownieleri nasıl yapıyordun?"

"Kısaca söyle tarif mi istiyorsun?"

"He"

...

Jisung bir yandan Felix'in söylediği şeyleri sıra sıra yaparken aradan da sohbet ediyorlardı. Sonunda yiyecekleri fırına attıktan sonra arkadaşı ile biraz daha konuşup telefonu kapattı.

Jisung, Felix ile bütün arkadaşlarından çok daha yakındı. Diğerlerine anlatamadığı ne varsa hepsini Felix'e rahatlıkla anlatabilirdi. Onlar ortaokuldan beri arkadaşlardı ve herkes değişse bile onlar hep aynı kaldı.

Jisung duyduğu kapı sesiyle hemen kapıya fırladı.
Kapıyı açtığında gözleri fazladan bir kişiye çarpmıştı.
Jisung'un öyle baktığını gören Changbin hemen Jisung'a açıklama yaptı ve yeni sevgilisiyle tanıştırmak istediğini söyledi. Normalde böyle şeylere çok kızardı ama yeni gelen kişi gözüne pek tatlış gelmişti o yüzden sustu.

"Bende şimdi tatlıları çıkaracaktım fırından. Siz oturun ben tabaklara koyup geleceğim."

"Bende geleyim yardıma?"

"Hayır. Siz oturun burda bende getiririm hemen."

"Olmaz öyle hemde biraz tanışmış oluruz"

"İyi gel bakalım doğru diyorsun"

Jisung ve Jeongin tatlıları tabağa koyup içeriye götürdüler. İçkileri akşama saklamışlardı.

"Oha Jisung. Bunu cidden sen mi yaptın?"

"Beğenmedin mi? Tarifi Felix'ten almıştım. Bir şeyler yanlış gitmiş olabilir neden bu kadar yüzüme vuruyorsun? Mal mısın changbin?"

"Gerizekalı güzel olmuş diyecektim. Ne var yanlış anlamasan bir kerede."

Jisung bu kadar küçük bir şey için tartışmak istemediği için sessiz kalıp tatlısını yedi. (Enguzelipasam)

Hava karardıkça içkileri yavaş yavaş çıkardılar ve içmeye başladılar. Jisung o kadar sert bir şey almamıştı o yüzden hiç biri tamamen sarhoş olmadı ve evlerine sağ salim şekilde döndüler.

Jisung masada duran tabakları mutfağa koydu ve yıkamayı yarına erteleyerek yatağına uzanıp uzun bir uyku çekti.

_________________________________________

Canım meyveli yoğurt çekti of
Neyse

Asıl olay daha başlamadı biraz daha ilerki bölümlerde başlayacak

Güzel gidiyor muyum bilmiyorum ya bazı yerlerde resmen batiriyorum

Baybay minik gaylerr

hoşlanmak?/minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin