"Niye ağlıyorsun?" beyaz saçlı oğlan endişeli gözleriyle siyah saçlı oğlana yaklaştı ve onun bedenindeki morlukları gördü.
"Bunu sana kim yaptı Tomioka?" oğlan cevap vermeden sessizce ağlamaya devam etti.
Tomioka Giyuu'nun hayatı sevgi ve nefret arasında geçiyordu. Giyuu'nun bu dünyada her şeyden çok değer verdiği sevgilisi ve ona her daim destek olan erkek kardeşi vardı. Bu iki insan Giyuu'nun hayatta kalması için yeterli sebeplerdi. İnsanlar ne kadar zalim olurlarsa olsunlar, fark etmez.
"Beni neden haberdar etmedin? Tanrım!"
Sanemi, yavaşça sevgilisini kucakladı ve onu teselli etti. Eğer Giyuu'nun erkek kardeşi Sabito bunları öğrenirse asla susmazdı. Sanemi içten içe öfkeliydi fakat bu öfkesini sevgilisine yansıtmamak için elinden geleni yapıyordu.
"Eğer cehennem diye bir yer varsa kesinlikle oraya gitmesini isterim." dedi Sanemi kısık sesle.
''Bu çok ağır bir istek.''
Sanemi, kalbinden geçenleri söylemeyi çok isterdi; o sözleri haykırırcasına Giyuu'ya söylemek ve sonrasındaysa bu yoğun duygular altında ezilerek ağlamak onu rahatlatırdı. Bastırılmış arzularını serbest bırakmak şimdilik bir hayaldi.
Yağmur başladığında ikisi de yağmurdan sığınacak alan aradılar. Giyuu ıslanmaktan nefret ederdi ve Sanemi bunu çok iyi biliyordu. Yağmurdan korunduklarında Giyuu hapşırmıştı. ''Sanırım üşüttün. Yağmurun bu kadar şiddetli yağacağını beklemiyordum, Tomioka.''
O acıklı mavi gözlerin sahibi artık ne yapacağını bilmiyordu. Yaşam, ölüm ve diğer dünya... Her şeyin bir rüyadan ibaret olmasını gönülden dilerdi. Sanemi'nin gerçekliği aşan nazikliğini ve sıcaklığını hissetmek... Onun kalbi paramparça olurken onu onaran kişi hep Sanemi olmuştu. O mor gözlerin bir daha endişe içermesini istemiyordu fakat mor gözleri kedere büründüğünde daha kötü olmaz mıydı? İki seçenek de felaketken hangisi seçmesi mantıklı olurdu?
"Ah, ne yapacağım?" diye geçirdi içinden Giyuu. Ölüm onun için sorun değildi ancak arkasında üzüntüyle boğuşacak kardeşini ve sevgilisini bırakamazdı.
"Kimse beni sevmiyor, Shinazugawa."
İnsanların alaycı gülüşleri kulağını çınlatıyordu. Yaşamak sadece acı getiriyordu. Onlar haklı mıydı?
"Ben seni seviyorum."
Hak etti mi?
"Beni sevmemeni dilerdim bazen."
Gözlerinden akacak yaş kalmayana dek ağlayası vardı Giyuu'nun. Sanemi tarafından sevilmek hayatında birçok şeyi değiştirse de acı dolu gerçekliğe karşı koyacak durumda değildi artık.
"Senin daha iyi hayat yaşamak için birçok şansın varken onları elinin tersiyle ittin Shinazugawa. Benim için bunları yapman... Ben böyle şeyler yapmana değecek bir insan değilim."
Yağmurdan dolayı ikisi de sırılsıklamdı. Yağmura az maruz kalmalarına rağmen bu haldeydiler. Sanemi çoktan ıslak üstünü çıkarmıştı.
Sanemi, titreyen sevgilisinin ellerini avuçlarının içine aldı.
"Bu doğru değil Tomioka. Böyle hissetmemelisin."
İçinden geçenleri söylemeli miydi? Ya o anlamazsa, ya yanlış anlaşılırsa? Paniğe kapılıp içindekileri düzgünce aktaramazsa ne olacaktı?
"Korkuyorum..." dedi Giyuu cesaretini toplayıp. "Benden nefret etmenden korkuyorum ama beni sevmeni de istemiyorum." mavi gözlerinden süzülen gözyaşlarını sildi. "Bu çok saçma, Shinazugawa."
Bu sessizleşen ortam Giyuu'yu daha da boğuyordu. Birikmiş duygularını içinde tutmamalıydı ama onları döktüğünde onu anlayacak kişiler olacak mıydı? Öz kardeşi Sabito bile Giyuu'nun dertlerini yanlış anlamıştı. Bazen hiç doğmamış olmayı dilerdi, bazen ablası yerine kendisinin ölmesini dilerdi.
"Tomioka..." dedi Sanemi. Onun sesi hiç bu kadar hüzünlü çıkmamıştı. "Bu dünya iğrençliklerle dolu ama yaşamaya devam etmek zorundayız."
"Ne için yaşamalıyım peki?"
"O araba kazasında Tsutako'nun seni korumaya çalıştığı aşikardı. Ablan senin yaşamanı istedi."
Tsutako'nun ölümü Giyuu'yu tamamen değiştirmişti. Tsutako öldüğünden beri ne zaman içi huzurla dolmuştu, anımsayamıyordu.
"Mavi gözlerindeki ışıltının yok olması beni ne kadar üzüyor tahmin edemezsin."
Sanemi, hâlâ ağlayan sevgilisine tereddüt ederek baktı.
"Benim yüzümden Genya, kardeşim, öldü. Pişmanlıklarla dolu bir hayatım oldu, şimdiyse onları düzeltmeye çalışıyorum. Benim hayatımda olduğun için çok mutluyum, Tomioka."
"Bunu daha önce bana anlatmamıştın."
"Hepimizin bu dünyadan kurtulmak istediği zamanlar oluyor." Sanemi, Giyuu'nun donmuş vücudunu sarmaladı. "Ecelimiz gelene dek yaşamalıyız."
Böyle olması gerçekten iyi miydi?
"Ne kadar zorluk olursa olsun, ne kadar hata yaparsan yap..."
"Seni sevmeye devam edeceğim, Tomioka."
we love gay people.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my worth is death |sane.giyuu|
Fanfiction›giyuu×sanemi‹ Her zaman yükü kendi başına taşıyamazsın, değil mi?