𝙆𝙖𝙣 𝘽𝙖ğı || 𝘿𝙧𝙖𝙘𝙤 𝙈𝙖𝙡𝙛𝙤𝙮

2

Yürek mi yedim? Günün ikinci bölümü olacak..

(Bu arada Draco ile aramızda bir yaş olmasına rağmen alemizin bağlantıları sayesinde ikimizde aynı dönemlerde okuyoruz)

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayııınn, sizi seviyorum❤

꧁꧂

(1.Yıl)

Narcissa: Görüşürüz çocuklar!

Dedi annem, beni ve Draco'yu trene bindirdikten sonra.

Draco: Benimle aynı kompartımana gelmeyeceksin.

Lisha: O zaman nerde kalacağım abi?

Draco: Beni ilgilendirmez.

Lisha: Ama babam ve anne-

Draco: Abini mi şikayet edeceksin..

Lisha: Ama- Hayır.. Şikayet etmeyeceğim..

Draco: Güzel, hadi görüşürüz.

Dedikten sonra beni orda bırakıp bir kompartımana girdi bile.. Bende daha fazla oyalanmak istemedim ve bir kompartımana girdim.

Kompartımana girdiğimde; kahverengi saçlı bir erkek, turuncu saçlı bir erkek ve turuncu saçlı bir kız vardı.

Lisha: Merhaba.. Ben Lisha..

Harry: Merhaba Lisha, Ben Harry!

Ron: Ben Ron.

Hermione: Bende Hermione.

Harry: Otur istersen ayakta kalma.

Tamam deyip Harry'nin yanına geçtim. Bir tek orası boştu.

Hermione: Nerelerden geliyorsunuz?

Deyip konuşmayı başlatan ilk kişi Hermione olmuştu.. O konuşmadan sonra hepimiz birbirimize karşı gülümsemeye ve yakın olmaya başlamıştık bile..

Sohbet Tren durana kadar devam etmişti ve ben bu 3 kişinin, ilerde benim en değerlilerim olacağını bilmeden trenden inmiştim..

(2.Yıl)

Lisha: Abi bu sefer seninle aynı kompartımana gelebilir miyim?

Draco: Hayır Lisha.

Lisha: Neden ama , geçen seferde izin vermedin.

Draco: Trende tartışmayalım istersen..

Tamam.. Deyip üzgünce kompartımana doğru ilerlemiştim. Tabii ki bu abimin gram umrunda olmamıştı. Hala neden abi diyorsam.. Abi dememden hiç hoşlanmıyor. Sanki ben öz kardeşi değilmişim gibi..

Kompartımana girdiğimde henüz Ron gelmemişti.

Lisha: Ron nerde kal-

"Güm!" Kapının bir anda açılmasıyla yanımda olan Harry'nin koluna sarılmıştım.

Hermione: Ron bu halin ne?

Ron: Maalesef Fred ve George pantolonlarını ters giydikleri için çalılıkların arkasında değiştirmek zorunda kaldı. Ayrıca değiştirirken çalılığın dalları bir anda hareket edince pantolonları tam giyinmemiş bir şekilde trene koşmak zorunda kaldılar. Oh! Bitti.

Lisha: Yani onlar yüzünden geç kaldın..

Ron: Kısaca öyle.. Evet yani.

Hala Harry'nin kolunu tuttuğumu farkettiğimde irkilip, kolunu bıraktım.

Lisha: Özür dilerim.

Harry: Sorun değil.

☆

Okula vardığımızda her zamanki gibi Dumbledore konuşmasını yapmış ve yemek yemeğe başlamıştık.

Şuan Pansy'nin yanındaydım. Yani Slytherin masasında. Keşke Harryler ile olabilsem..

Pansy yine, yemek yerken beni soru bombardımanına tutmuştu.

Pansy: Draco neden senle yakın değil? Kardeşi değil misin? Neden abi demene kızıyor? Neden Draco bizden daha büyük?

Lisha: Son soru mantıksız oldu sanki..

Pansy: Haklısın, doğru. Tabii ki bizden önce doğduğu için.

Pansy gerçekten dayanılmaz biri. Abim onunlayken nasıl çıldırmıyor anlamıyorum..

Yemek faslı bittikten sonra yorgun olduğumuz söylenip odalarınıza çıkın denilmişti. Doğruydu da..

Tam odama gidecekken abime seslendim, çünkü başka yere gidiyordu..

Lisha: Abi nereye gidiyorsun?

Draco:(Derin ve bıkkınca nefes verip) Seni ilgilendirmez ve daha kaç kere demem gerekiyor? Bana abi deme! Eğer birdaha abi dersen gerçekten kötü olur.

Lisha: Neden böyle davranıyorsun? Ben sana iyi bir kardeş olmaya çalıştıkça sen böyle yapıyorsun.

Draco: Lütfen bana kardeş olmaya çalışma, istemiyorum diyorum sana!

Lisha: En azından nedenini söyle! Bazen gerçekten evlatlık falan olduğumu düşünüyorum..

Draco: Evet öylesin!.. Yani.. Yani şey.. Keşke öyle olsan! En azından seninle konuşma durumuna girmek zorunda kalmazdım.

Lisha: Gerçekten benden neden bu kadar nefret ettiğini anlayamıyorum.. Senin için ne yaparsam yapayım görmüyorsun.. İstediğin gibi olsun.. İyi geceler..

Draco: Sana da.

Hikayenin karışmaması ve olayları tam anlamıyla anlamak amacıyla biraz daha baştan başlamak istedim. Seneleri uzatmadan yazacağım. Sizce uzatayım mı, kısa mı kalsın? Sizin fikriniz gerçekten benim için çok önemli. Lütfen fikirlerinizi belirtin..

Sizi seviyorum ❤