oflayarak da olsa yerimden kalkıp chuuya'nın yanına gitmem yaklaşık yarım saatimi almıştı. ilk başta bana hızlı gelmediğim için kızmış, sonrasında da dayanamayıp sarılmıştı. bana ilk defa sarılıyor oluşu içimdeki tuhaf hisleri arttırırken kalbimin atışları hızlanmıştı.
son zamanlarda kendimdeki değişime anlam veremiyordum. bir şeyler oluyor, hatta bazenleri kalbim kırılıyordu ancak aldırış etmemeye çalışıyordum. kendimi sadece chuuya ile konuşurken rahatlamış hissediyordum ve bu durum benim için oldukça kötü sayılırdı değil mi?
"yani sen şimdi bana aşıksın dimi?"
chuuya'nın sorduğu soruyla kendime gelirken gözlerine bakmamaya çalışarak cevap verdim.
"bilmem."
kaşları her zamanki gibi çatılırken koluma sert olmayacak şekilde vurmuş, sonrasında ise sinirle söylenmeye başlamıştı. yalan yok, bu halleri gözüme her zaman tatlı gelmişti.
"ne demek bilmem ya! hani bana aşıktın!"
"evet aşıktım. niye aşıktım?"
"tarotçu ablayı şok etmek için dedim ya gerizekalı!" kafama hafifçe vurup devam etti. "kaç saattir sana ne anlatıyorum hiç dinlemiyor musun!"
"doğruyu söylemek gerekirse dinlemiyordum." dememle beraber daha da sinirlenmişti ve resmen köpürüyordu. ancak benim gözümden kendisini görebilseydi kesinlikle sinirli değil de oldukça tatlı bir ifadesi olduğunu anlardı.
"sen şaka mısın ya? sen bana aşıksın şuan tamam mı!?"
gözlerimi gözlerinin maviliğine indirdiğimde sinirli bakışları biraz olsun yumuşamıştı. bende ona karşı hafif sırıttım ve ellerimi saçlarımda gezdirdim.
"aşığım tamam. ne yapacağız şimdi olay ne?"
"bak şurayı görüyor musun?" parmağıyla gösterdiği yere baktığımda süslü çadır benzeri bir şey gördüm. etrafı tüllerle donatılmış ve nedeni bilinmez bir şekilde içerisinden dumanlar çıkıyordu.
olumlu bir şekilde başımı salladım.
"işte tarotçu abla orada. şimdi giriyoruz ve sen bana aşık olduğunu söylüyorsun anlaştık mı?"
tekrar olumlu anlamda başımı salladığımda elimden tutup beni küçük süslü çadıra doğru yöneltmişti. bedenimin yandığını hissediyordum ve midemdeki kıpırtılar beni nedensiz bir mutluluğa sürüklüyordu. sahi, hissettiğim bu duygu da neydi?
gülümsememe engel olamazken chuuya çadırın tüllerini kaldırdı ve beni kendisiyle beraber içeriye sürükledi. ortamın havası beni ürpertirken gülümsemem solmuş, yavaşça ciddileşmeye başlamıştım. chuuya'nın dediğini uygulamam için dudaklarımı araladım ve kelimelerin dökülmesine izin verdim.
"ben chuuya'ya aşığım."
bedenim daha da yanmaya başlarken kadının şeytan bakışları bir benim üzerimde bir de chuuya'nın üzerinde gezinip duruyordu. bakışlarından rahatsız olduğumu belirtmek için konuşacağım sırada chuuya girmişti söze. ellerimiz hala birbirine kenetliydi.
"dazai hani bana aşık değildi? yalancı tarotçu seni!! bak beni sevdiğini söyledi gördün mü?? dazai bana aşık!"
sözleri yüzüme sebepsiz bir gülümseme yayarken kadın telaşla ayağa kalktı ve elindeki büyüteçle ikimizi de incelemeye başladı. bu saçma hareketleri ikimizi de gererken chuuya'nın kulağına eğildim ve sessizce fısıldadım.
'bu kadın bizi öldürmesin?'
kafama hafifçe vurarak cevap verdiğinde tekrar doğruldum ve kızgın bakışlarımı chuuya'ya atmaktan hiç mi hiç çekinmedim.
"ya yeter abla neyi inceliyorsun daha anlamadım. aşığız biz senin tarotlar tutmadı bu kadar basit artık kabul et yendim seni!"
chuuya zafer almışçasına konuştuğunda kadın geriledi ve söze girdi.
"büyü yapmışsın oğlana. ben anlarım kesinlikle büyü yapmışsın."
"abla ne büyüsü yapmış bana biraz açıklar mısın?" chuuya'ya dönerek devam ettim. "chuuya ne büyüsü yaptın bana?"
"gerizekalı dazai ne büyüsü yapıcam be sana? ayrıca ben büyü mü yapmayı biliyorum! bu kadın ikimizi birbirine düşürmeye çalışıyo anla işte!"
"anladım" diyerek onayladığımla tarotçu abla bana dönerek tekrar konuştu.
"aşık değilsin sen bu çocuğa."
"aşığım." kendimden emin bir şekilde cevap vermiştim.
"kanıtla o zaman?"
kanıtlamak mı? bunu gerçekten hiç düşünmemiştim. nasıl kanıtlayabilirdim ki?
"aşık işte uzatma. daha fazla da kurcalama ilişkimizi yoksa seni gebertirim yalancı tarotçu!" chuuya cevap verdiğinde gerçekten etkilenmiştim.
bana bakarak gülümsediğinde dudakları hiç olmadığı kadar davetkar gelmişti gözüme. bedenim kontrolden çıkmış ve dudaklarına bakmaktan alıkoyamamıştım kendimi. deli gibi arzuluyordu vücudum onu. ne yapacağımı bilemezken bedenimin beni kontrol etmesine izin verdim ve hızla dudaklarımızı birleştirdim.
geride ise bana şok olmuşçasına bakan chuuya ve chuuya'dan pek de bir farkı olmayan tarotçu abla bırakmıştım.
-
bu bolum fıkrı sasakı to mıyano'dakı baskanın havalı tarot cadırından geldı🙈🙈
baskan cok tatlı degıl mııı🤧🤧
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hentai thief ✩ soukoku
Fanfictiondazai'ın gözünden sakındığı hentailerin kaybolmasıyla ortalık karışır. [texting]