Elleri o kadar terlemişti ki koyduğu başlıktan sürekli kayıyor bu yüzden düzgün tutunamıyordu. Vücuduna yayılan zevk dalgası ile kafasını arkaya attı ve seslice inledi. Yüzündeki maske artık yüzünü yakıyordu. Bunu düşünmemeye çalıştı. Bu sırada vücut kemeri tutulup bedeni arkaya çekildi. Bir ileri bir geri sürekli sarsılan bedeni artık jöle gibiydi.
"İzin ver" neredeyse ağlayan tonda kelimeleri dudaklarından doğru çıkarabilmişti. İçinin en hassas noktalarına vurulurken bununla da yetinebilirdi. Dizleri artık kendisini tutmuyordu.
"Babacık"
Alt kısımlarına giden eli hissetti ardından hissettiği şiddetli rahatlama ile neredeyse ağlayacaktı. Aynı el daha sonra yukarı hareket ederek boğazına sarıldı ve onu sıkarken kulağına eğildi. Sıcak nefesi kulağına çarparken o koyu ses tonunu işitti.
"Benimle gel bebeğim"
Bunun ardından onu yıldızlara çıkaran o yoğun haz ve derin bir inleme bedeninin titremesi. Bunun ardından bir öpücük kazanmak. Öpmeye doyamadığı dudaklardan bir öpücük kazanmak, paha biçilmezdi. Ama yine bir öpücük kazanamamıştı. Lily, buruk bir gülümsemeyle bedenini yatağa bıraktı.
Bölüm 2 : Acaba Beni Tanıyorlar Mı?
Yoongi, hayatının son zamanlarında birçok farklı kötü alışkanlık edinmişti. Birisi de şu an yaktığı sigaraydı. İki dudağının arasına kıstırdığı sigarayı yakarken, günün son ışıkları belli belirsiz tişörtünden içeri sızıyordu. Sigarayı iki parmağının arasına aldı ve gözlerini karşısındaki bedene çevirdi.
"Bitmedi mi daha?"
"Birkaç yerde cızırtı geliyordu onları düzenledim, birazdan yayınlanır"
Yoongi, kafasını salladıktan sonra terden yapış yapış olmuş saçlarını karıştırırken konuştu.
"Gelen parayla ne lazımsa alırsın"
Taehyung, kafasını salladı. Yoongi, elindekini gelişigüzel bitirmeden küllükte söndürdü. Bugünlerde canı sürekli sıkkın hissediyordu. Bu yüzden odada gözlerini gezdirdi.
"Yoongi"
İsminin söylenmesi ile bakışlarını Taehyung'a çevirdi. Onun esmer üst kısmında gözlerini gezdirirken konuşmasını bekliyordu. İzlemesi keyifli bir adam olduğunu kendisine itiraf edeli çok olmuyordu.
"Anneni aradın mı?"
Elinin tersiyle gözünü kaşırken cevap verdi Yoongi; "Aradım ama dönmedi. Hem arıyor hem de cevap vermiyor. Daha sonra aradıysa da duymadım." Ardından esnemeye başlasa da konuşmaya devam etmeye çalıştı; "Yine neler zırvalayacak inan merak etmiyorum" dedi.
Taehyung anladığını belli eder şekilde kafa sallarken ayaklanmıştı. "Neyse sonra ararsın yine o zaman" diye de fikrini söyledikten sonra içeri girerken çıkardığı kıyafetlerini toparlayarak kapıya doğru ilerledi. Biraz sonra kapıdan çıkmıştı, Yoongi onun duşa gireceğini biliyordu. Bu yüzden herhangi bir şey söylemeden ayaklarını boşluğa uzatıp sırtını yatağa dayadı. Yine bu odada öylece tek başına kalakalmıştı.
Lily.
Namı değer Min Yoongi'nin diğer adıydı. Yüzünü bir kere bile göstermemiş olmasına karşın vücudunun her yeri ve zevke verdiği her tepki onu izleyen herkes tarafından biliniyordu. Kazanması gerekenden çok daha fazlasını kazanması gerektiğini fark ettiği andan beri bu işi yapıyordu. Günden güne insanları tatmin etmek gittikçe zorlaşıyordu. Bir çığ gibi büyüyen akıl almaz isteklerin içerisinde midesi bulanıyordu.