Eros, bir ölümlüye aşık olmuştu.
Genç kadın, telefon konuşmasını sonlandırıp kedisiyle oynayan veterinerin yanına dönerken Aşk tanrısı Eros hala içinde bulunduğu şaşkınlıktan çıkabilmiş değildi. Bu ölümlü adamın onda bıraktığı etki şimdiye kadar hissettiklerinin çok ötesindeydi. Bunu biliyordu ama yine de bu ufak detayı umursamadı. Her neyse, diye geçirdi içinden. Birilerinden etkilenmek ilk defa başına gelen bir şey değildi sonuçta. Eh, biraz şıpsevdi olduğunun kendisi de farkındaydı ama ona ilgi göstermeyen bir varlıktan etkilenmek pek de onluk bir durum değildi.
Gözleri tekrar önündeki ikiliye kaydı. Genç veteriner kediyi çantasına koyan kadını izlerken yüzünde samimi bir gülüş vardı. Kadından hoşlandığı belliydi. Gözlemlerine göre kadın da ondan hoşlanıyordu ve Aşk tanrısı olarak sorumluluğu onları bir araya getirmekti ama bunu yapmak istemiyordu. Karşısındaki bu güzel adamı kendisi istiyordu çünkü.
Ve Zhang Hao birini ya da bir şeyi istediğinde mutlaka alırdı.
Kadın yüzündeki utangaç gülümsemeyle veteriner hekime baktı.
''Teşekkür ederim tekrardan.''
Genç adam onun teşekkürünü yüzünde güzel bir gülümsemeyle karşıladı.
''Rica ederim.''
Genç adam, kadını ve kedisini kapıya kadar geçirmek için hareketlendi. Kapının önünde dikilen Zhang Hao, kendisine doğru gelen ikiliye aldırmadan yerinde durup onları izlemeye devam ediyordu. Nasıl olsa ölümlüler kendisini göremez ve hissedemezdi.
Fakat tam o anda hiç beklemediği bir şey oldu.
Sung Hanbin, Zhang Hao'nun hemen yanından geçerken kolları birbirine değdi ve ikisi de aynı anda irkildi. Genç veteriner koluna değen şeyi anlamak için arkasını dönüp bir süre Aşk tanrısının bulunduğu yere baktı ama tabii ki hiçbir şey göremedi.
''Ne oldu?''
Genç kadının sorusuyla yüzünü ona dönüp kafa karışıklığını gölgelemek adına gülümsedi.
''Yok bir şey,'' dedi her zaman ki nazik ses tonuyla. ''Kolumu bir şeye çarptım sandım.''
Genç kadın da arkasını dönüp kısaca göz gezdirdi ama ortalıkta çarpabilecek bir şey olmadığını görünce yeniden genç veterinere çevirdi bakışlarını.
''Yorulmuşsunuzdur,'' dedi gülümseyerek. ''Ben sizi daha fazla tutmayayım. İyi günler.''
Hanbin başını iki yana salladı sorun değil dercesine.
''Size de iyi günler.'' dedi ardından.
Genç kadın kapıdan çıkıp gözden kaybolduğunda Hanbin, masasının arkasına doğru ilerliyordu. Hazırlaması gereken birkaç ilaç karışımı vardı. Onları da halledip geceyi kliniğinde geçirdiği zamanlar kullandığı odasına gidecek ve kendisini sonraki randevulu hastası gelene kadar iki saatlik tatlı bir kestirmenin kucağına bırakacaktı.
Bu sırada Zhang Hao ise yaşadığı yeni bir şok dalgasıyla beraber Hanbin'e bakmaya devam ediyordu.
Nasıl olabilir bu, diye geçirdi içinden. Bu ölümlü onu nasıl hissedebilir?
Daha önce başına hiç böyle bir şey gelmemişti. İnsanlar görünmez bedeninin içinden bile geçseler ne o ne de onlar hiçbir şey hissedemezlerdi. Kaldı ki bu ölümlüyle sadece, çok kısa bir anlığına kolları birbirine değmişti. Bırakın irkilmeyi, tüy kadar bile hissetmemesi gerekiyordu.
Zhang Hao sıkıntıyla nefesini verdi. Bugün olanları bir an önce Taerae ve Ricky'e anlatıp onlardan akıl alması gerekiyordu.
Eros'un gözleri yeniden genç adama döndüğünde elindeki küçük ilaç şişeleriyle ilgilendiğini gördü. Derin bir nefes alarak ona doğru yaklaşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my eros | haobin
FanfictionAfrodit oğlu Eros, gerçek adıyla Zhang Hao, ölümlüleri birbirine aşık etmekten adeta zevk alan bir ölümsüzdür. Onun okuyla birbirlerine aşık olan her ölümlü Olimposta dostlarına anlatacağı eğlenceli birer hikayeden ibarettir. Peki ya bu uslanmaz Tan...