Heyyoo<33Simdi ben buraya yazarken dinledigim birkac sarkiyi yaziyorum siz de bolumu okurken dinleyin tamam mi😡
•La Vie En Rose/Iz*One •Gone/Rose •Blue Hour/TXT •Secret Story Of The Swan/Iz*One •Flower/Jisoo •Starry Night/Mamamoo •Polaroid Love/Enyphen "Ne saçmalıyorsun Jisung?"diyen Minhoya göz devirdi Jisung."Sana tanıdık gelmiyor muyum?Sanki önceden tanışmışız gibi,"Minho düşünme gereği duymadı ve kalkıp bardan çıktı.Zaten düşünmek istese de öyle sesli bir yerde iyi düşünemezdi.Elini kaldırıp yoldaki bir taksiyi durdurdu ve evine gitti.
"Jisung,iyi misin?Neden beni dinlemiyorsun duvara konuşuyormuş gibi hissediyorum kendimi!"diye bağıran Felixle gerçek dünyaya döndü Jisung."Pardon dalmışım,ne diyordun bebeğim?"demesiyle oflamıştı Felix."Dökül.Bir şeyler olduğunun farkındayım,Minho hyungla mı ilgili?"(bilgilendirme:hyung korece abi demek kendinden büyük erkeklere sadece erkekler der,kızlar oppa diyor)"Biraz,o bir yerden tanıdık geliyor ve geçen gün rüyamda onunla ilgili bir şey gördüm,"kahvesinden bir yudum aldı."Fesat düşünme Lix!Bakışlarını görebiliyorum.Sadece bir bahçedeydik,orkideler vardı.Sonra yanıma geldi ve bana ne yaptığımı sordu.Bu kadar."Tabiki bir kısmını anlatmamıştı çünkü Felix'in fesat imalarını duymak istemiyordu ayrıca Minhonun yanında salak salak hareketler yapacağını biliyordu arkadaşının,daha önce bunu da deneyimlemişlerdi EunWoo hyung ve Momo noonayla.(noona da erkeklerde abla demek)"Dersimin başlamasına az kaldı,gidiyorum ben öptüm."
Dört saat sonra eve giden Jisung sınav kağıtlarını bir kenara bırakıp mutfağa girdi.Dolaptaki hazır ramenlerden(kore yemeği) birini çıkartıp su koyduktan sonra açtığı diziyle birlikte yemeye başlamıştı ve bir klişe daha gerçekleşti,kapı çaldı ve tabiki de kapıyı çalan minhoydu çünkü yazar yazacak bir şey bulamıyordu.
"Minho?Evimi nereden buldun?"(bilmiyorum sorgulamayın)"Sonra anlatırım,içeriye girebilir miyim?"Jisung dışarıda yağmur yağdığını görmesiyle içinden söylenmişti.Aptal neden önce içeriye almıyorsun ki?Kenara çekilmiş ve girmesi için beklemişti.
"Su alabilir miyim?"diye soran Minho'ya cevap vermeyip mutfaktan bir bardak su getirdi."Üşümüş olmalısın hyung,sana temiz kıyafet vereyim mi?"demesiyle Minho gülmüş ve reddetmişti."Sence senin kıyafetlerin bana olur mu Jisung?"demesiyle Jisung da en boy farkına bakmış ve onaylamıştı."Doğru,benim kıyafetlerim sana olmaz.Şimdi neden geldiğini öğrenebilir miyim hyung?"Demesiyle Mimho iç çekmiş ve konuşmuştu."Dün seni rüyamda gördüm ve senin dediklerin aklıma geldi,reenkarnasyon olayını araştıralım mı diyecektim."Jisung kaşlarını çattı."Rüyanı anlatır mısın?Ben de dün bizim olduğumuz bir rüya gördüm de."
"Bir bahçedeydik,kiraz ağaçları ve orkideler vardı.Sen de orkidelerin yanındaydın ve senin yanına geldim,ne yaptığını sordum ve sonra-"Jisung Minho'nun ağzına elini dayayarak durdurmuştu.Utanıyordu gerisini duymaya(istediğiniz gibi anlayabilirsiniz🤭)
"Tamam tamam aynı rüyayı görmüşüz,bu bir işaret olabilir mi?"diye sordu Jisung."Belki geçmişteki biz şu anki bize bir işaret göndermek istiyordur."Minho başını iki yana salladı,"Bu çok kafa karıştırıcı,işaret göndermiş olsalar bile ne demek istiyorlar bize bu rüyayla?"Jisung sandalyelerden birini işaret etti."Araştıralım,bu gece bende kal birlikte reenkarnasyonu araştıralım en azından böyle bir şeyin mümkün olup olmadığını öğreniriz."
1000 kelime yazamadim ama en azindan 470e tamamladik,soz bir dahaki bolum daha uzun olacak.
Nasıl gidiyor fic?Begeniyor musunuz gidis seklini?
Neyse tanitim kosesi yapalimm
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
