Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Selammmღ
Yine sabah olmuştu. Yataktan kalkıp saçlarımı taradım. Çoğu zaman en erken ben kalkardım. Üstüme iş kıyafetlerimi giyindim. Hwang bey kalkana kadar bahçede çiçekler ile ilgilenicektim. Dışarıya çıktım.
Arkamdan ayak sesi gelince arkama döndüm.
'Günaydın Hwang bey.'
'Günaydın.'
Bu gün Hwang bey erken kalkmıştı. normalde 7-8 gibi kalkardı ama bu gün 6'da kalkmıştı.
Bu nedenle benim çiçeklere bakmam hayal olmuştu.
'Niye erken kalktın?'
'Uykum kaçtı... Bay Hwang.'
Az kalsın bay Hwang demeyi unutucaktım. Cidden kılını bile kıpırdatmadan benim kellemi alırdı.
'Neden etrafta dolanıyordun?'
Aslında Bay Hwang diyer krallar gibi değildi. Omegalara iyi davranırdı ve iş verirdi. Ama onların dışarı çıkmasına izin vermezdi.
'Su içmeye gidicektim Bay Hwang.'
Sanırım attığım yalana inanmamıştı ki başımda dikiliyordu.
'Bana yalan mı söylüyorsun.'
Korkudan ayaklarım titriyordu.
'Ney yapıcaktın?'
'Çiçeklere... Bakıcaktım... Bay Hwang...'
Sinirlenmiş gibiydi. Elini anlına atıp kaşlarına masaj yapmaya başladı.
'Üzgünüm Bay Hwang. Birdaha yapmam.' Diyip önünde eğildim.
Bana küçümsermiş gibi bakış atıyordu. Derin nefes aldı ve konuşmaya başladı.
'Çıkabilirsin ama diyer alfalar kızgınlık dönemi deyken çıkamazsın. Ve çok dışarıda kalma. Bunu diyer omega arkadaşlarına da söyle. '
Önünde eydiğim kafamı hızlıca kaldırdım. Artık gizlice çıkmama gerek yoktu.
'Çok teşekkür ederim Bay Hwang.'
Hiçbirşey söylemeden ilererlemiş ve gitmişti. Gidip bunu Jisung, Chan, ve Changbine söylemek için hızlı adımlarla yukarı çıktım.
