GİRESUN KAÇASUN

533 65 224
                                    

Yeonjun gergince müdür odasının önünde durduğunda yutkundu. Annesi onu neden çağırıyordu ki? Yüzüne tatlı olduğunu düşündüğü bir gülümseme yerleştirerek kapıyı çaldı. Annesinin gelmesini söyleyen sesi ile içeri süzüldü. Kendi etrafında dönüp sevimli bir şekilde ona yaklaşmaya başladı.

"Tataaaammm. İşte buradayım majesteleri."

Annesi gözlükleri ardından sert bakışları ile ona bakarken kafasını iki yana salladı ve dudaklarından küçük bir 'hah' bıraktı.

"Yeonjun. Bana söylemek istediğin bir şey var mı?"

Yeonjun baş parmağını dudağının üzerine bastırırken düşünüyor gibi yaptı. Annesi tabii ki bu hareketlerini yutmayacaktı ama Yeonjun odadaki kasvetli havayı yumuştmayı denemekten çekinmedi.

"Aaaaahh! Bugün çok güzelsin validem."

Annesinin boynuna sarılırken yüzüne de birkaç öpücük kondurdu Yeonjun. Annesi göz devirdi ve hafifçe güldü fakat çok sürmeden Yeonjun'u uzaklaştırarak yine ciddi tavrını takındı.

"Yeonjun. Gece karakoldaymışsın?"

Yeonjun kafasını kaşırken odadaki deri koltuğa oturdu ve yayıldı.

"Önemli bir şey değil ya. Endişelenme diye söylemedim zaten."

Bayan Choi kollarını bağladı ve sert bakışlarını ondan ayırmadan konuşmaya devam etti.

"Yeonjun daha 18 yaşında bile değilsin! Böyle olaylara karışmaman gerekiyor! Sence sen ordan tek başına mı çıktın? Tüm gece karakoldaydım."

Yeonjun gergince gülümseyerek annesine baktı. İşte bunu akıl etmemişti. Sonuçta yasal olarak hala çocuk sayılıyordu.

Yeonjun tam konuşmaya başlayacakken sözünü kesen çalınan kapı olmuştu. Bayan Choi 'gir' emri verdiğinde zayıf uzun boylu beden girmişti kapıdan ve selam vermişti müdüre. Yeonjun ise kapının arkasında kaldığı için henüz onu görmemişti fakat Yeonjun onun kim olduğunu gayet iyi biliyordu.

"Günaydın efendim."

"Günaydın Soobin. Bu suratının hali de ne?"

Soobin hafifçe gülümseyerek gözlerini kaçırırken konuştu.

"Önemli değil efendim bir arkadaşla kavga ettik de dün gece o yüzden."

Bayan Choi'nin gözleri Yeonjun'u bulduğunda keyiften ağzı kulaklarına varan Yeonjun'u gördü. Bayan Choi'nin arkaya kayan gözleri ile Soobin'de arkasını döndüğünde Yeonjun ile göz göze gelmeyi beklemiyordu.

"Otur Soobin. Yeonjun sen de buraya gel."

Soobin yavaşça kapıyı kapatıp masanın önündeki sandalyeye otururken Yeonjun'da onun karşısındaki sandalyeye oturmuş gözündeki morlukla bakışıyordu. Yeonjun'un müthiş şaheseriydi bu.

"Soobin, annenle de konuştum. Tüm gece ikimiz de karakoldaydık. Problem nedir?"

Soobin hafifçe kafasını eğerken Yeonjun oldukça eğleniyordu. Soobin'den cevap alamayınca Yeonjun'a döndü bayan Choi.

"Yeonjun?"

Yeonjun annesine bakıp omuz silkti.

"O başlattı."

"Hayır ben başlatmadım sen kedimi çaldın ve kedime canavar dedin!"

"Kedini çalmadım! Kedin Jun'umu taciz ediyordu! Üstelik sana kedi için vurmadım, benimle düzgün konuşmalıydın!"

"Benim Jinanımı suçlamayı bırak! Ayrıca seninle gayet düzgün konuştum ben sen bana vurdun!"

"Suçlu ben mi oldum yani! Hem kedim taciz edildi hem de ben! Yavşak mısın oğlum!"

KEDİM KOCAYA KAÇMIŞ  ~ YeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin